Filistinli hasta esirler sistematik ihmal ve işkenceyle ölüme sürükleniyor

İşgal rejiminin hapishanelerinde tutulan Filistinli esirler, yalnızca özgürlüklerinden değil, yaşam haklarından da mahrum bırakılıyor. Esirler Bilgilendirme Ofisi'nin yayımladığı son rapora göre, 2 bin 500 hasta esir, siyonist rejimin bilinçli ihmaliyle yavaş ve sistematik bir ölüme terk edilmiş durumda.
Rapora göre, 260 esir ağır hastalıklarla mücadele ediyor. Bunların arasında 27 kanser hastası var. Ancak ne tedaviye erişimleri var ne de yaşama dair bir umut ışığı. Siyonist yönetim, bu hastalara gerekli ilaçları vermeyi kasıtlı olarak reddediyor.
Zindanlardaki dram bununla da sınırlı değil. 22 esir ya fiziksel ya da psikolojik engelli durumda. Kendi bedenlerine değil, soğuk duvarlara yaslanarak hayatta kalmaya çalışıyorlar. Üç esir ise yarı felçli; sadece tekerlekli sandalye ile hareket edebiliyor.
Hasta esirlerin yaşadıkları, adeta "sessiz infaz" anlamına geliyor. Onlar için zindan, yalnızca bir mahpusluk mekânı değil, yavaşça ölüme götüren bir hücre. Her hastalık, bir idam fermanına dönüşüyor.
Raporda ayrıca, hasta esirlerin sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılmasının yanı sıra sistematik işkenceye maruz kaldıkları da vurgulandı. Siyonist gardiyanlar tarafından uygulanan dayak, soğukta bekletme, uykuya izin vermeme, zincirleme, hücre cezası ve sürekli hakaret gibi yöntemlerle esirler hem fiziksel hem de ruhsal işkenceye tabi tutuluyor.
Özellikle hasta esirlerin hastaneye sevkleri ya tamamen engelleniyor ya da saatlerce kelepçeli şekilde taşınarak ikinci bir işkenceye maruz bırakılıyor.
Esirler Bilgilendirme Ofisi, yaşananların yalnızca insan hakları ihlali değil, savaş suçu ve sistematik soykırımın bir parçası olduğunu belirterek uluslararası insan hakları kuruluşlarına ve Birleşmiş Milletlere çağrıda bulundu. Özellikle ağır hasta esirlerin derhal serbest bırakılması gerektiği vurgulandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.