Filistinli Kimya Mühendisi Usama Qandeel, İslam ümmetinin hiçbir gününü Filistin'i anmadan geçirmemesi gerektiğini söyledi.
İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı geniş kapsamlı Aksa Tufanı Operasyonu ile büyük zaferler ede ettiğini belirten Filistinli Kimya Mühendisi Usama Qandeel, Gazze'deki mücahitlerin görevlerini yaptığını, Filistin dışındaki Müslümanların da üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.
Filistin'in yaşadıklarının 7 Ekim 2023 tarihinde başlamadığını, 75 yıldır devam eden zulümlerin olduğunu hatırlatan Qandeel, 7 Ekim'de zulme, işgale, ablukaya ve işgalcilerin vahşetine karşı mücahitlerin Aksa Tufanı Operasyonunu yaptığını dile getirdi.
Qandeel, "Savaşın 90'ncı gününe yaklaşıyoruz ve 90 gün sonra yaşadığımız savaştan, Gazze'den Filistin'den 2 masaj alıyoruz. Biri sergiledikleri direniş ve halen teslim olmamış olmaları ve sonuna kadar savaşıyor olmaları hakikaten bize bir güç veriyor. Belki dünyanın herhangi bir yerinde rastlamadığımız kadar bir güçlük ve direniş görüyoruz. Aynı zamanda o sergiledikleri direnişin çok ağır bir bedeli var ve çok acı bir şekilde ödüyorlar. Uzaktan bakıp izlediğimizde Filistin'in direnişiyle seviniyoruz. Ama düşünün orada çocuklar 24 saat hep bu bombardıman altındadırlar. Bombardıman olmasa susuz, yemeksiz, aşsız ve özellikle şu an kış günlerinde çok daha zor şartlar altında olacaklar." dedi.
"Filistin'de her geçen gün şartlar daha da ağırlaşıyor"
Usama Qandeel
Filistin'deki soykırımın boyutlarının her gün daha da arttığına dikkat çeken Qandeel, şunları kaydetti:
"Savaşın başlamasından uzun süre geçti ama zorluklar azalmadı ve her geçen gün şartlar daha da ağırlaşıyor. Gün geçtikçe önceki günden daha zor oluyor. Kardeşlerimiz daha acı şartlar altında yaşıyorlar. Onlara baktığımızda sessiz kalmamamız gerekiyor. Onlara nasıl zor şartlar altında yaşıyorlarsa canlarını, mallarını ve her şeylerini kaybediyorlarsa biz de bulunduğumuz yerden onlara nasıl yardımcı olabiliyorsak öyle yardımcı olmamız lazım. Herkesin bir şeyler yapması gerekiyor. Olaya böyle uzaktan baktığımızda aslında çok acı bir görüntü var. Sadece Gazze'de yaşananlar değil nasıl oluyor ki milyarlarca insan bir şey yapmıyor. Hiçbirimiz bu katliama evet demiyor tabii ki hepimiz yaşananlara kızgınız ve öfkeliyiz. Ama nasıl oluyorsa hiçbir şey yapmıyoruz."
"Gazze için elimizde bulunan imkanlarımızı kullanmamız gerekiyor"
Gazze konusunda herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini dile getiren Qandeel, "Gazze'deki kardeşlerimiz elinden geldiğince kendi görevini yerine getiriyor ama bize düşenleri yapıyor muyuz kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Her birimiz belki 'ben tekim yalnız ne yapabilir?' diyebiliriz ama hepimiz böyle düşündüğümüzde çok zayıf duruma düşüyoruz. Halbuki birlikte hareket ettiğimizde her birimiz bir inisiyatif adına bir şeyler yaptığında elimizde birçok şey var. Elimizde bulunan imkanlarımızı kullanmamız gerekiyor." ifadelerine yer verdi.
"Boykotun belki savaşın direkt günlük seyrine etkisi olmayabilir ama bizim açımızdan çok önemli bir şeydir"
Boykotun önemine değinen Qandeel, "Boykot çağrılarını her yerde görüyoruz. Boykotun belki savaşın direkt günlük seyrine etkisi olmayabilir ama bizim açımızdan çok önemli bir şeydir. israil terör devletinin işlediği suçları görünce ve o israili alkışlayan markalar, firmalar ya da insanlar kim varsa onlara sessiz kalmamız sadece Gazze'dekiler için değil bizim için de çok önemlidir. Biz insanlığımızı kaybetmek istemiyorsak bizim herhangi bir değerimiz varsa herhangi bir inancımız varsa onlara sessiz kalmamamız gerekiyor." şeklinde belirtti.
"israil zindanlarında yaklaşık 10 bin Filistinli var onları da unutmamız gerekiyor"
Açıklamasının devamında Qandeel, "Filistin'de yaşanan olaylar sadece Gazze'nin içinde değil, belki Gazze'de görülen vahşet ve yıkım başka bir yerde görülmemiş ama aynı zamanda Batı Şeria'da neredeyse her gün şehirde bütün köylerde çok zor günlerden geçiyorlar. Her birkaç günde bir israil ordusunun uyguladığı bir baskın ile kimileri tutukluyor, kimileri şehit ediyor. Daha dün Kalkilya ve Cenin şehirlerine baskın düzenlendi. Baskınlarda şehit düşenler oldu. Ayrıca savaş başladığından beri yaklaşık 5 bin Filistinli gençler esir alınmış. israil zindanlarında toplam yaklaşık 10 bin Filistinli var. Onları da unutmamız gerekiyor." hatırlatmasında bulundu.
"Maalesef neredeyse 90 gündür Mescid-i Aksa kapalıdır"
Yaklaşık 90 gündür Mescid-i Aksa'ya kimsenin alınmadığına dikkat çeken Qandeel, "En önemlisi Aksa Tufanının adını aldığı Aksa Mescidi neredeyse savaş başladığından beri kapalıdır. Oraya Mescid-i Aksa'nın içinde girişler çok kısıtlı ve maalesef 90 gündür neredeyse Müslümanlarla buluşamıyor. Biz bunu belki çok haberlerde de görmüyoruz. Onu düşündüğümde aslında ne kadar aciz ne kadar terk edilmiş ve ne kadar çaresiz bir konumda olduğumuzu da görüyorum. Maalesef neredeyse 90 gündür Mescid-i Aksa kapalıdır. Böyle bir şey nasıl olabilir. İslam ümmetinin ikinci kutsal mescidi ve Müslümanlar oraya gidemiyor. Filistin dışındaki Müslümanlar zaten giremiyor. Ama şu an Filistin içindekiler bile Kudüs'te yaşayan arkadaşlarımız var ama israilin uyguladığı zülüm nedeniyle Mescid-i Aksa'ya giremiyorlar." dedi.
"Her gün Filistin için ne yapmamız gerekiyor sorusunu kendimize sormamız gerekiyor"
Son olarak Qandeel, "Birçok yerden birçok acı haber geliyor. Onların hepsini takip etmek belki zor olabilir ama unutmayalım ki oradaki kardeşlerimiz sadece takip etmiyorlar, onlar bizzat yaşıyorlar. Gazze'de katliam var, Batı Şeria'da daha önce görülmemiş vahşet ve zulüm yaşandığı bir ortamı var. Aynı zamanda Mescid-i Aksa da hazin bir durumdadır. Bütün ümmete son mesajım, hiçbir günü Filistin'i anmadan geçirmememiz gerekir. Her gün Filistin için ne yapmamız gerekiyor sorusunu kendimize sormamız gerekiyor." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.