Yahudilerin yapılan boykota tahammül edemeyeceğini ve yapılan boykotlardan milyarlarca dolar zarar ettiklerini belirten Filistinli Yardımcı Doç. Dr. Ramazan Ömer, yaşanan savaşın 75 yıldır sürdüğünü vurguladı.
Harran Üniversitesi Arap Dili ve Belagatı Anabilim Dalında Yardımcı Doçent Doktor olan Ramazan Ömer, vatanıyla ve direnişle ilgili şiir yazmaktan dolayı Filistin'den sınır dışı edildiğini belirtti.
Filistin'de yaşanan savaşın yeni bir savaş olmadığını ifade eden Ömer, Aksa Tufanı ile direnişçilerin işgalcilerin oyununu bozduğunu belirtti.
Ömer, Gazze'de uçan uçakların çoğunun Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan uçakları olduğunu söyleyerek özellikle Arap ülkelerinin ABD'den çok korktuğunu dile getirdi.
İLKHA muhabirine konuşan Ömer, başlatılan boykot kampanyasında yahudilerin milyarlarca dolar kayba uğradığını belirterek siyonist işgalcileri en çok etkileyen şeyin boykot olduğuna dikkat çekti.
"Her saniye, her dakika, her gün her yerde bir saldırı, bir ölü ve bir eziyet var"
Bu savaşın yeni bir savaş olmadığını söyleyen Ömer, "Bu savaş zaten 75 yıl önce israil işgale başladığı zaman başladı. Batı destekleriyle topraklarımızı alıp halklarımızı evlerinden dışarı çıkardılar. 15 milyon Filistinli mülteci oldu. 1948'den beri 3 bin köy mahvedildi. 3 bin camii yıkıldı. Milyonca kişi şehid düştü. Her saniye, her dakika, her gün her yerde bir saldırı, bir ölü ve bir eziyet var. Bu savaşın başlangıcı 7 Ekim'de gerçekleştirilen Aksa Tufanı değildi. Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girerek Filistinliler üzerinde eziyet etmesi, onların Mescid-i Aksa'ya girmesini engellemesi, tutuklayıp hapishaneye atmaları hem de en önemlisi 6 aydan beri Batı Şeria'da kurulan şehirlerde direniş filizleri ortaya çıkmaya başladı. Siyonist yahudi güçleri bunu bozmak için şehirlerimize girerek vatandaşlarımızı katletmeye başladılar." dedi.
"Ne zaman Gazze'ye girmek isteseler tanklarını ve askerlerini kaybedecekler"
Yardımcı Doçent Doktor Ramazan Ömer
Yahudilerin direniş askerlerine ulaşmak için bir kara harekâtı yapmaya çalıştıklarını ama hep bozguna uğradıklarını aktaran Ömer, "Son hadiseler işgalciler, Gazze'ye girmeye ve ehlini Gazze'den başka bir yere gönderilmesine karar verdi. Bu yüzden Gazze'deki direnişçiler bir sürpriz yaptılar ve onlardan önce girişmelerini yaptılar. Elhamdülillah başarılı bir şekilde bu operasyon, onların planını men edip durdurdu. Savaşın gidişatı şu anda yahudiler sadece havadan uçaklarla bombalıyor. Ne yazık ki bu uçakların çoğu Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan uçaklarıdır. Bunlar da maalesef Arap hainlerden oluşuyor. Bu savaş israillere ve bize göre ya zaferimizle sonuçlanacak ya da maalesef yahudiler tüm Gazze'de bulunan kişiler topraklarından dışarı çıkarılacak. Bu savaş başladığından beri tüm Avrupa, ABD silahları, paraları, adamları hatta askeri gemilerini gönderdiler. Biz şu ana kadar, bu bir yakınma değil, şu kadar bardak su Gazze'ye gönderilmedi. Neden bilmiyorum. Halk şu ana kadar daha çok iyi destek vermek istiyorlar ama engeller çok. Maalesef özellikle Arap ülkeleri ABD'den çok korkuyorlar. Gazze'ye destek vermekten çok korkuyorlar. Gazze savaşta tek başına bırakıldı. Yahudiler bunu çok iyi biliyorlar. Askerlerimize ulaşmak için bir kara harekâtı gerekiyor ama yapamıyorlar çünkü ne zaman Gazze'ye girmek isteseler tanklarını ve askerlerini kaybedecekler." diye konuştu.
"Yahudiler boykota tahammül edemezler"
Boykotun önemine dikkat çeken Ömer, "İşgalcilerin üzerinde en çok etkili şey boykottur. israil Filistinliler gibi değil. Biz sadece suyla yaşayabiliriz ama onlar Avrupalı bir hayat yaşamak istiyor. Şu ana kadar yahudi kaynaklarına göre 52 milyar dolar kaybetti. Yahudiler boykota tahammül edemezler. Bu yüzden şu anda yahudi halktan yüksek sesle çağrı ortaya çıkmaya başladı. 'Artık yeter, bitsin bu savaş. Filistinlilere istediklerini verin ve bizi rahat bir şekilde yaşamaya bırakın' diyorlar." şeklinde konuştu.
"Filistin meselesinin nasıl bir mesele olduğunu iyice öğrenmemiz lazım""
Arap ülkelerindeki ve Müslüman coğrafyada bulunan yetkililerin işgalcileri tanımasının yanlış olduğunu dile getiren Ömer, "Bir diğer şey, israil ile ilişkileri kalmamalı. Eğer onlar bu kadar vahşi ve insani olmayan bir durumda iseler o zaman nasıl biz onlarla barış halinde ya da sıcak ilişkilerle yaşayabiliriz. Buna karşı bir tutumumuz olmalı. Filistin meselesinin nasıl bir mesele olduğunu iyice öğrenmemiz lazım. Arap ülkelerindeki ve Müslüman coğrafyada bulunan kişiler hala israili tanıyorlar. Filistin yerine 'israil' diyorlar. Bu toprağa başka bir ad verilse kabul eder misiniz? Mesela ben buraya Yunanistan desem kabul eder misiniz? Neden dünya bizim toprağımızın israil olduğunu kabul etmemizi istiyor, bu olmaz. Orası Filistin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.