Gaziantep Kudüs Platformu Sözcüsü Özdemir: Gazze'ye omuz verme gayretinde olmalıyız

Gaziantep Kudüs Platformu sözcüsü Muhammed Talha Özdemir, Filistin ve Kudüs davasının gündemden düşmemesi ve boykotun devam etmesi gerektiğini kaydetti.
Filistin ve Gazze'de yaşanan katliamların bir sebebinin de ümmetin parçalanmışlığı ve gücünü yitirmiş olmasına bağlayan Özdemir, Müslümanların yeniden söz söyleyecek bir duruma gelmelerinin gerekliliğini dile getirdi.
"Söz söyleme salahiyetimizi kaybettik"
Özdemir, İslam ümmetinin yeniden dirilişe geçmesi gerektiğini ifade ederek, "Bizler yüz yılı aşkın olarak iktidarı, gücü, dünyada söz söyleme salahiyetimizi kaybetmiş olan bir ümmet haline gelmişiz. Maalesef Amerika'ya, Avrupa'ya, buna benzer dünyaya sözünü söyleyecek, masaya yumruğunu vurabilecek veya vuramayacak kişilere umut bağlamış haldeyiz. Şunu hiçbir zaman için unutmayalım, küfür tek millettir. Haçlı siyonist düşüncesi, haçlı evangelist düşüncesi hala canlılığını muhafaza etmekte. Düşünün, öyle bir dünya ki birisi bunak, birisi ne yapacağı belli olmayan halk tabiriyle 'dangalak' diyebileceğimiz kişi, dünyayı yönetiyor. Filistin hakkında, Gazze hakkında, Suriye hakkında, ümmet hakkında söz söyleyebiliyor." dedi.
"Müslümanlar güçlü olmalıdır"
Müslümanların makam ve mevkilerini değil, Gazze ve Kudüs meselesini düşünmesi gerektiğine değinen Özdemir, "Maalesef ki o konuda da ciddi manada yaptırım gücü, silah gücü, para gücü elinde bulundurulan bir güçten bahsediyoruz. Onun için bunun en önemli çaresi Müslümanların güçlü olması, Müslüman devletlerin, krallıkların, padişahlıkların, başkanlıkların, cumhurbaşkanlıkların tüm o resmi forsunu bir tarafa bırakılarak Gazze için, Filistin için ne yapabiliriz? Filistin'e, Gazze'ye nasıl omuz verebiliriz gayretinde olmaları gerekiyor.? Bizim Amerika'dan, Avrupa'dan umudumuzu kesip, biz bu konuda söz söyleyeceğiz, diyecek noktaya gelmeliyiz." ifadelerini kullandı.
"Boykotu canlı tutmamız gerekiyor"
Boykotun önemine değinen Özdemir, "Şunu hiçbir zaman için unutmayalım; ister Gazze savaşı olsun ister olmasın, ister Halep, Şam kuşatılsın veya kuşatılmasın, Bosna Hersek, Doğu Türkistan, Keşmir ve buna benzer birçok İslam dünyasında zulümler olsun veya olmasın, bizim her halükarda boykotu canlı tutmamız gerekiyor. Müslüman'a silah olarak doğrultulacak olan, manevi güçlerini takviye edecek, onların maddi gücünü ayakta tutmayacak şekilde boykota devam etmeliyiz. Bizim kendimize, neslimize, halkımıza boykotu hayata geçirme ve özellikle Filistin'de soykırım uygulayan israil terör devletine hem devlet olarak hem firma olarak hem koca kurumlarıyla destek veren kişilere destek vermememiz gerekiyor." diye konuştu.
"Müslümanlar kurtuluşa erinceye kadar devam ettirmemiz gerekmektedir"
Boykotun her hâlükârda devam etmesi gerektiğine değinen Özdemir, "Fakat şu anda, üzüntüyle takip ettiğimiz kadarıyla, boykot etmiş olduğumuz ürünler her ülkede ilk onda yer alıyor. Kar marjlarını açıkladıklarında ilk ona girecek şekilde milyar dolarla para kazanıyorlar. Ve milyar dolarları kazandıran kişiler, bizim kardeşlerimiz, Müslüman devletler, Müslüman halklardır. O noktada biz canlı durmalıyız ve boykotu Filistin, Kudüs ve tüm ezilen mazlum coğrafyadaki Müslümanlar kurtuluşa erinceye kadar devam ettirmemiz gerekmektedir." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
ABD'nin Seattle kentinde düzenlenen bir yapay zekâ konferansında Microsoft yöneticileri, Gazze'deki soykırıma destek verdikleri gerekçesiyle aktivistlerin sert protestosuna maruz kaldı. Eylemciler, şirketin siyonist rejimle yaptığı iş birliklerini teşhir etti.
Siyonist rejim, ABD'nin sınırsız siyasi ve askeri desteğiyle Gazze Şeridi'nde yürüttüğü soykırım savaşının 623. gününe girerken, hava ve kara saldırılarını yoğunlaştırdı. Açlıkla mücadele eden, yerinden edilmiş ve kuşatma altındaki milyonlarca Filistinliye yönelik saldırılar, uluslararası toplumun sessizliği ve acizliği gölgesinde devam ediyor.
Siyonist işgalciler, bu sabah erken saatlerde Batı Şeria'nın güneyindeki El-Halil vilayetine geniş çaplı baskın düzenleyerek en az 30 Filistinliyi esir aldı. Baskınlarda birçok ev arandı, evlerin içi dağıtıldı, bazı Filistinliler darp edildi.
İşgal altındaki Negev bölgesindeki Tel el-Sebaa (Tel es-Sabi) köyünde bu sabah erken saatlerde meydana gelen silahlı saldırıda 18 ve 20 yaşlarındaki iki kız kardeş katledildi.