Gaziantep Peygamber Sevdalıları tarafından cuma namazı çıkışı Ulu Camii avlusunda kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
"Allah'ın kendisine verdiği mülk ve saltanatla şımarıp İbrâhim ile Rabbi hakkında tartışmaya girişeni görmedin mi? İbrâhim: 'Benim Rabbim dirilten ve öldürendir' dediği zaman o: 'Ben de diriltir ve öldürürüm' demişti. İbrâhim: 'Allah güneşi doğudan getiriyor, haydi sen de onu batıdan getir bakalım' deyince o kâfir ne diyeceğini bilemez halde donup kaldı. Allah, böylesi zâlimler gürûhuna doğru yolu göstermez." Bakara suresi 258'inci ayetiyle sözlerine başlayan Gaziantep Peygamber Sevdalıları Başkan Yardımcısı Mehmet Taş, "Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun. Mazlumların safında yer alanlara selam olsun. İzzeti kuşananlara selam olsun. Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayanlara selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun." ifadelerini kullandı.
Ümmetin kanayan yarası Gazze'de soykırım devam etmekte olduğunu kaydeden Taş, "Gazze'de yaşanan zulmün bir benzerine tarih şahitlik etmemiştir." dedi.
Gazze'de yaşatılan soykırımı aktaran Taş, şöyle konuştu:
"Evleri barkları yıkıldı, ama çelikten iradeleri sarsılmadı. Zorla yerlerinden edildiler, ancak imanları sarsılmadı. Zalime teslimi silah etmediler, her daim dik durdular. Yok olan insanlığın onuru oldular. Derin bir gaflet uykusunda olan insanlığın ve ümmetin uyanmasına vesile oldular. Sarsılmaz bir iman ve tam bir teslimiyetle Allah'a sığındılar.
siyonist işgal rejimi, 14 aydır Gazze'ye ateş yağdırıyor. Mazlum bir halk tüm dünyanın gözleri önünde canlı yayınlarda katliamlara maruz kalıyor.
Gazze'de soykırım, yıkım ve tahribatın boyutları 1'inci ve 2'inci dünya savaşında yaşanan tahribatlardan daha ağır tahribatlar bırakmıştır. Gazze'nin yüzde 90'nı yerle bir edilmiştir.
Yaşanan mezalime karşı dur diyecek bir irade ortaya atılmamaktadır. On binlerce bebek, çocuk, kadın ve sivil soykırıma maruz kalmıştır. Gazze'de açlık, kıtlık ve insani ihtiyaçlara erişimin engellenmesi, zulmün korkunç boyutlarını gözler önüne sermektedir.
Gazze'de çadır kentlere ve yerleşim yerlerine bombalar yağdırılmaktadır. Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının şiddetinden birkaç kat daha ağır hasar bırakacak bombalar Gazze'de kullanılmaktadır.
Her gün çadır kentlere yağdırılan bombalardan yangınlar çıkmakta, masum insanlar canlı canlı yanarak şehid olmaktadır. Katil sürülerinin evlere yağdırdığı bombalardan evler enkaza dönüşmektedir. Kadın, çocuk, yaşlı ve masum insanlar her gün katledilmektedir. Siyonistler enkazların altında kalanların çıkarılmasına engel olmaktadır. İnsanlar enkazların altında diri diri can vermektedir.
Gazze, zalimlerin yeni üretmiş oldukları silahların test alanına dönüştürülmüştür. Kadavra haline getirilen mazlum kardeşlerimizin ahını işitmeyenlere yazıklar olsun.
Hastaneler, okullar, kamu kurumları ve hayata dair ne varsa yerle bir edilerek işgal edilmektedir. Bir halkın mallarına, evlerine, arazilerine saldıran Siyonistler Gazze'yi tamamen işgal etme hesaplarını yapmaktadır.
Gazze'nin kuzeyindeki tüm hastaneler siyonistlerin saldırısına uğrayarak hizmet veremez duruma gelmiştir. Zorlu kış şartlarında çadır kentler sular altında kalmaktadır. İlaç yok, gıda yok, barınma yok, hastane yok, okul yok, doktor yok, öğretmen yok, öğrenci yok. Gazze adeta büyük bir mezarlığa dönüştürüldü."
Gazze'de yaşanan mezalimin iki yüzlü modern dünyanın maskesini düşürdüğünü kaydeden Taş, "Gazze, Batının barbar ve vahşi yüzünü ortaya çıkarmıştır. Gazze'de yaşananlar modern çağın, çirkin ve çirkefliğini sergilemiştir. Sözde medeniyet, çağdaşlık, ilericilik diye pazarladıkları idare şekilleri; çocukların, kadınların ve sivillerin katledilmesinden ibaret olduğunu göstermektedir.
Gazze'de yaşanan vahşete karşı Türkiye başta olmak üzere tüm bölge ülkeleri gerekli ittifakı sağlayarak, siyonist vahşete dur diyecek somut adımlar atmalıdır." diye konuştu.
"Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?" Nisa suresi 75'inci ayeti okuyarak açıklamasına devam eden Taş, dünya halklarından ve devlet liderlerinden olan taleplerini şöyle sıraladı:
"Dünyanın özgür halklarından ve mazlumların safında yer alan devlet liderlerinden talebimiz şudur:
- Gazze'deki soykırımı durdurmak için İslam ülkeleri ve vicdan sahibi devletler, acil harekete geçmeli, İslami, siyasi, askeri ve insani sorumluluklarını yerine getirmelidir.
- Uluslararası toplum ve devletler, tüm baskı araçlarını kullanarak siyonist rejimin katliamlarını durdurmalıdır.
-siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar kurulmalı, fiili adımlar atılmalıdır.
- Direnişe askeri, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir.
-Seçimle işbaşına gelmiş olan HAMAS, Filistin halkının meşru temsilcisidir.
- HAMAS'ın onayından geçmeyen her türlü karar gayri meşru olup, hiçbir geçerliliği yoktur.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartları desteklenmelidir.
- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için Siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.
-Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atılmalıdır.
-Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalıdır. Siyonistlerin işgal ettiği Golan Tepelerinden geri çekilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
-siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, Irak, İran ve Lübnan desteklenmelidir.
-siyonist soykırımcılara destek sağlayan ürünlerin boykot edilmesine devam edilmelidir.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçilmelidir.
-Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı Siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.
-Uluslararası Ceza Mahkemesinin soykırımcı Netanyahu başta olmak üzere, siyonist çeteler hakkında almış olduğu tutuklanma kararı pratikte yerine getirilmeli, katiller en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır.
-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, Şehid Yahya Sinvar'a, Şehid İsmail Heniyye'ye ve daha nice yiğit kahramanlara selam olsun. Siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun.
Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Basın açıklaması Mustafa Karakurt'un yaptığı duanın ardından sona erdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist işgal rejimi sözde ordusu, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda 428 askerin öldüğünü, toplam öldürülen asker sayısının 892 olduğunu açıkladı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze'de etkili olan kış şartlarının, yerinden edilen kişiler için hayatta kalmayı zorlaştırdığını bildirdi.
İşgalci siyonistlerin, Gazze'de sivillerin yaşadığı evlere düzenlediği son saldırılarda çoğu çocuk ve kadın 6 Filistinli şehit oldu, onlarca kişi yaralandı.
Soykırımcı işgal rejiminin, Gazze'de sivillerin yaşadığı bölgeleri bombalaması sonucu 11 Filistinli şehit oldu, çok sayıda kişi yaralandı.