Gaziantep'te Kudüs Ve Aksa Tufanı'na Destek Mitingi'ne katılan vatandaşlar birlik çağrısında bulunarak, boykot yapılması ve Müslüman yöneticilerinin somut adımlar atması gerektiğini söyledi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı, Gazze'de işgalci siyonist rejiminin katliamlarını tel'in etmek ve direnişin Aksa Tufanı operasyonuna desteklerini bildirmek üzere Gaziantep'te kitlesel bir miting düzenledi.
Siyonist işgal rejiminin, 7 Ekim'den bu yana Filistin halkına yönelik yaşattığı soykırımı protesto etmek amacıyla Gazianteplilerin yanı sıra çevre il ve ilçelerden de gelen Müslümanlar, tepkilerini göstermek için miting alanına akın etti.
Olumsuz hava koşullarına, sağanak yağmura rağmen binlerce insanın katıldığı mitignde sık sık "Kahrolsun İsrail, HAMAS'a selam direnişe devam" sloganları atıldı.
Mitinge katılanlar, işgal rejimine tepkilerini sert bir şekilde dile getirerek, yapılan zulme karşı olduklarını haykırmak için mitinge katıldıklarını belirttiler.
"Kürtler, Türkler hep birlikte onların yanındayız"
Enver Doğan
Filistinlilere destek amaçlı olarak Şanlıurfa'dan mitinge katıldığını ifade eden Enver Doğan, "Her ne kadar yanlarında olmasak da buradan onlara selam gönderiyoruz. Unutmasınlar ki Müslüman halk, Kürtler, Türkler kardeşlerimizle hep birlikte onların yanındayız. Filistin'e özgürlük gelecek. Zalim terörist israil yenilecek. Kur'an bunu bildiriyor ve onlar da bunun korkusunu yaşıyorlar." dedi.
"Terör rejimi sınırları kapatmış"
Vedat Eytiz
Mitinge Allah rızası için katıldığını söyleyen Vedat Eytiz, "Bizler hiçbir şekilde HAMAS'a yardımda bulunamıyoruz. Terör rejimi sınırları kapatmış durumda, Gazzeli kardeşlerimize ulaşamıyoruz. Bir nebze olsun içimizi rahatlatmak amacıyla biz de Adana'dan Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın düzenlediği Gaziantep Mitingi'ne katılmak için buraya geldik. İnşallah Rabbim katında o sorumluluğumuz neticesini hafifletir, bu niyetle bu düşünceyle buraya geldik." diye konuştu.
"Kınama, mitingler, basını açıklamaları bize aittir"
Mahsun Karabulut
Yöneticilerden basın açıklaması veya miting istemediklerini, somut adımlar beklediklerini söyleyen Mahsun Karabulut, "Öncelikle Peygamber Sevdalılarının böyle mitingleri düzenlemesinden dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz, Allah onlardan razı olsun. Biz de Hazreti İbrahim meselesindeki karınca misali, elimizden ne gelirse bu şekilde Gazelli ağabeylerimize, kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Rabbim bu tür çalışmaların devamını getirsin ve en sonunda da özgür bir Kudüs'te buluştursun inşallah. Kınama, mitingler, basını açıklamaları bize aittir ama devlet olarak somut bir adımın atılmasını istiyoruz. Somut müdahalelerle müdahale edilmesini istiyoruz. Biz devletimizden basın açıklaması veya miting istemiyoruz, somut adımlar istiyoruz." diye belirtti.
"Akidevi ve ümmetsel vahdet çizgisine yanaşmak için geldik"
Züheyir Timur
Böyle zamanlarda meydanda olmanın da bir cihad olduğunu kaydeden Züheyir Timur, "Tıpkı namaz ve orucun farz olduğu gibi cihadın böyle bir dönemde ki İslam toprakları işgal altında olduğu bir dönem, cihadın farz-ı ayn olması hasebiyle burada olmamız gerekiyordu. Biz de bir Müslüman olarak, bu akidevi ve ümmetsel vahdet çizgisine yanaşmak için geldik. Bir vatandaştan öte Müslüman olarak neler yapmalıyız? Bizler yine Kur'an ve sünnet çerçevesinde, Peygamber Efendimiz (sav) "Ümmetimin misali bir vücut misali gibidir." diyor. Yani bizlerin ümmetin bir uzvu olarak sadece Gazze değil, İslam topraklarının herhangi bir yerinde böyle bir zulmün olması sebebiyle bir araya gelmemiz, yekvücut olmamız, Kur'an ve sünnet şemsiyesi altında seslerimizi bir olarak çıkarmamız gerekir." şeklinde kaydetti.
"Onların silah kolu ticarettir"
Muhammed Üçler
Yol bulamadıkları için Gazze'ye gidip savaşamadıklarını belirten Muhammet Üçler, "Filistin’in arkasındayız, HAMAS'ın arkasındayız. Burada elimizden geldiği kadar haykıracağız. İlk öncelikle ülkemizin bu işe el atması lazım. Müslüman ülkeler çok sessiz kalıyorlar. Onların anladığı dilden konuşulması lazım. Biz burada Allah'a dua ediyoruz. Boykota da kesinlikle uyumamız, onların tüm hurma ağaçlarını kesmemiz lazım yoksa daha beter azarlar. Onların silah kolu ticarettir, ticareti kırarsak Allahın izniyle onlar da ilerleyemezler." dedi.
"Boykot, boykot, boykot"
Yaşanan zulme karşı tepki göstermek amacıyla geldiğini söyleyen İhsan Akbürük, "Orada kardeşlerimiz her gün lime doğranırken tabir caizse, burada bir şekilde harekete geçmek gerekliliğine inandığım için geldim. Sağ olsun STK'lar da, Peygamber Sevdalıları Platformu da böyle bir öncülük yaptı. Bu yağmur da insanları davet etti, insanlar da on binler olarak akın akın geldi bu meydana. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor: "Müminler bir vücudun azaları gibidir, nasıl ki bir aza rahatsız olduğu zaman bütün vücudu rahatsız ediyorsa, eğer biz mümin isek eğer biz Resulullah'ın (sav) vaat ettiği cennette Filistinli kardeşlerimiz gibi talipsek, onların o durumunun bizi rahatsız etmesi lazım. Resulullah'ın (sav) dediği gibi, 'Zulmü elinizle, eliniz yetmiyorsa dilinizle, diliniz de yetmiyorsa kalbinizle buğz ederek engelleyin.' Elimizde çok da büyük bir silah var. Bu silahı kullanırsak, gerçekten bunlara büyük bir ders veririz, bu ders de boykot dersidir. Rızık endişesi taşımadan, esnaf ve halk el ele hep beraber yaparsak onlara büyük bir atom bombası etkisinde, güçlü bir tesiri yapar ve onları tarumar ederiz. Gelen bütün kardeşlerimizden Allah razı olsun. Boykot, boykot, boykot. En büyük silahımız." diye ifade etti.
"Bu sadece İslami değil insani bir meseledir"
Filistinli halk bombardıman altındayken evde oturulmaması gerektiğini vurgulayan Murat İnal, "En aciz Müslüman'ın dahi yapabileceği bir şey meydanda olmaktır. İmkân olsa Allahın izniyle biz şu an orada savaşa, cihat meydanlarında cihada da gitmeye hazırız ama bu da bizim yetkimiz de olan bir mücadele değil ancak bunu devlet yol açarsa yapabiliriz. Biz hazırız bunun için, biz Filistinliyiz, Gazzeliyiz demek ile olmuyor, meydanlarda ve sahada olmakla bu olur. Kardeşlerimiz orada her gün şehit oluyor, biz buna böyle sessiz kalamayız ve buradan bütün Müslüman kardeşlerime sesleniyorum: "Hiç kimse sessiz ve duyarsız kalmasın.' Bu sadece İslami değil insani bir meseledir. Muhakkak ki boykot olmalı ve bu geçici olmamalı. Bugüne kadar olmadığı hatadır; evet biz bilinçsizdik, bilemedik, bunları düşünemedik fakat sonuç itibari ile bu andan itibaren herkes görüyor ve biliyor. Bu bir günlük, bir aylık, geçici bir süre değil bundan sonra Allahın izniyle sınırsız bir boykot bekliyoruz." diye konuştu.
"Müslüman kardeşlerimize sahip çıkmayı öğrenmemiz lazım"
Siyonist işgalci israil'e karşı olduklarını göstermek amacıyla toplandıklarını ifade eden Halil Dalkan, "Peygamber Efendimiz'in (sav) Hayber'de yaptığı gibi onlara boykotu uygulamayı ve Müslüman kardeşlerimize artık sahip çıkmayı öğrenmemiz lazım. Orada az bir topluluk var fakat unutmayalım ki dünyanın dört bir tarafında o az topluluk Müslümanlara bir arada, beraber hareket etme bilincini aşılayacaktır. Benim isteğim şudur, boykota devam edilmesi ve meydanların boş bırakılmamasıdır." şeklinde konuştu.
"Bu, Ümmet-i Muhammed'i ilgilendiren bir durumdur"
'Manevi olarak Filistinli, Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu tüm dünyaya sizlerin aracılığıyla duyurmak, göstermek için buradayız' diyen Murat İnci, "Onların yalnız olmadığını bir şekilde haykırmak amacıyla burada toplandık. Gazzeyle, Filistinle alakalı bizim ruhumuz onlarla bir atıyor. Fiziksel olarak olmasa da onların maruz kaldıkları zorluğu ve zulüm sebebiyle yüreğimiz kanıyor. Şu an için elimizden gelen desteği, destekle alakalı tüm sınırları zorluyoruz. Boykot önemli, küresel çapta olması daha da iyi bir verim getirecektir. Onların dünyaya karşı ne kadar mail ettiklerini herkes biliyor. Karınca misali safımızı belli etme adına, herkesin elinden ne geliyorsa yapması gerekiyor. Gazze'de, Filistin'de onların başına geleni sadece orayla anlamamak lazım, bu Ümmet-i Muhammet'i ilgilendiren bir durumdur." dedi.
"İncirlik üstü ve Kürecik kapanmalı"
Müslümanların birlik içinde hareket etmesi ve boykota önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Muhammet Taş, şunları kaydetti:
"Hepimiz Gazze için buradayız. Türkiye'deki Müslümanların birlik olması gerektiğini düşünüyorum. Terörist israil bebekleri, çocukları, kadınları öldürüyor ve Müslümanların izzetini çiğniyor. Bizim sadece sözle değil, eylemlerimizle, yaşamamızla bunun karşısında durmamız lazım. Boykotu ilerletmemiz, boykotu önemsememiz lazım. Ayrıca yöneticilerimiz terörist israille ilişki kurmamalı, halkın sesini duymalılar. Halk tepkisini ortaya koyuyor fakat yöneticilerimiz netice alınacak tepkiler ortaya koyamıyorlar. Biz yöneticilerimizden gerçek netice alacak tepkilerini ortaya koymalarını istiyoruz. İşgalci israille bağları koparıp, onları artık devlet gibi görmemeleri lazım. Gazlarının, yakıtlarının, yiyeceklerinin Türkiye'den gittiğini söylüyorlar artık bunu bitirmeliler. İncirlik üstü ve Kürecik kapanmalı."
İsmail Geçen, "Filistin ve Gazze'ye destek vermek için buradayız. Sonuna kadar onların arkasındayız, onlarla birlikteyiz, yüreğimiz onlarla birlikte, onlarla birlikte mücadele edeceğiz inşallah. Allah izin verirse bir gün Mescid-i Aksa'yı da Müslümanlar alacak." diye belirtti.
İşgalcilere destek verenleri kınayan Abdullah Gültekin ve Hüseyin Çulha ise şu ifadeleri kullandı:
"Allah birliğimizi bütünlüğümizi daim eylesin. Allah israil’i kahreylesin, destek vereni bertaraf etsin, İslam âleminin birliğini ve bütünlüğünü daim eylesin. İşgalci israil'e destek verenleri de Allah kahretsin, yerle yeksan eylesin, yok etsin." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.