Gaziantep Kudüs Platformu "Aksa Tufanı" operasyonuna destek vermek ve siyonist işgal rejiminin katliam ve saldırılarını tel'in ederek, "Filistin halkının yanında, işgalin karşısındayız" açıklaması yaptı.
Türkiye ve dünya genelinde olduğu gibi Gaziantep'te de siyonist işgal rejiminin Gazze'deki insanlık dışı katliamlarına tepkiler devam ediyor.
Mescid-i Aksa davası için mücadele veren Filistinli Müslümanların, siyonist çetelerin zulümlerine karşı "Aksa Tufanı" adıyla başlattıkları operasyonlarına destek vermek ve yüzlerce Filistinlinin katledildiği hastane saldırısı başta olmak üzere siyonist işgal rejiminin Gazze'deki katliamlarına tepki göstermek amacıyla aralarında Gaziantep Peygamber Sevdalıları Derneği'nin de yer aldığı ve 30'u aşkın STK'dan oluşan Gaziantep Kudüs Platformu da Yeşilsu Parkı'ndaki Şehitler Abide'sinde bir araya geldi.
Mescid-i Aksa davası için mücadele veren Filistinli Müslümanlara destek vermek ve siyonist çetelerin zulümlerine karşı çıkmak amacıyla düzenlenen kitlesel basın açıklamasında, Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkılması çağrısı yapıldı.
HÜDA PAR, Mustazaflar Cemiyeti ve Umut Kervanı Derneği'nin de destek verdiği Gaziantep Kudüs Platformu'nun düzenlediği basın açıklamasına, halk yoğun ilgi gösterdi.
Kitlesel basın açıklaması öncesi, yüzlerce kişinin katılımıyla yatsı namazı cemaatle kılındı. Kitlesel basın açıklamasına katılan siyasi parti ve STK yetkilileri ile vatandaşlar, Mescid-i Aksa davası için mücadele veren Filistinli Müslümanların, siyonist çetelerin zulümlerine karşı "Aksa Tufanı" adıyla başlattıkları operasyonlarına destek vererek işgal rejimi aleyhine sloganlar attı.
Basın açıklamasında katılımcılar, sık sık tekbir getirerek, siyonist işgal rejimi aleyhine sloganlar attılar. Siyonist işgal rejimine ve Gazze'deki katliama sessiz kalan ülkelere tepki gösteren kalabalık, Türkiye, Filistin ve tevhid bayrakları açtı.
İşgal çetesinin Filistinli Müslümanlara yönelik saldırılarına tepki amaçlı düzenlenen basın açıklaması öncesinde Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İlahiyat Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Mehmet Akbaş ve İlahiyatçı Mustafa Karataş, meydanda toplanan kalabalığa hitap etti.
Akbaş ve Karataş, İslam ülkelerinin liderlerinin işgalci siyonist rejime güçlü bir tepki verme çağrısında bulundu.
Yapılan konuşmaların ardından Gaziantep Kudüs Platformu adına basın açıklamasını Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep İl Başkanı Dr. Ahmet Gök okudu.
Siyonist işgal rejiminin saldırılarına tepki gösteren Gök, "Terör örgütü israil dün gece içinde binlerce kişinin bulunduğu bir hastaneyi bombalayarak tarihin vahşi katliamlarından birini gerçekleştirdi. Bu saldırıda bine yakın kardeşimiz şehit edildi. Rahim olan Rabbimizden şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Aziz, intikam sahibi ve Kahhar olan Rabbimizden siyonistlere bu dünyada şiddetli ve zelil bir azabı tattırmasını niyaz ediyorum." dedi.
"Gazze'de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor"
Siyonist işgal rejiminin Gazze'de soykırım uyguladığına dikkat çeken Gök, "11 gündür tarihin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahitlik ediyoruz. Gazze'de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor. Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor. Bütün dünya 11 gündür siyonist israilin hukuk tanımaz ve had bilmez zulmüne karşı sessiz kalıyor. Bu sessizlik artık katil israile ikrar mahiyetinde bir desteğe dönüşmüş durumda ve gün geçtikçe siyonist işgalcilerin zulmünü arttırmasına neden oluyor. ABD'nin başını çektiği israil destekçisi Batılı ülkeler bu vahşet karşısında da ikircikli açıklamalar yapmış, siyonistleri kınamaktan imtina etmiş, saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalarda bulunmuştur. Üstelik işbirlikçi ABD, soykırımda kullanılan silahları israile göndermeye devam edeceklerini utanmazca beyan etmiştir. Soykırımcı rejim, kendisine verilen şartsız ve kayıtsız desteği fırsata dönüştürmüş ve dün gece bütün dünyanın dehşet verici bir öfkeyle izlediği hastane saldırısını hem de açıkça bir katliam amaçlayarak en yıkıcı füzelerle gerçekleştirmiştir." ifadelerini kullandı.
"Artık hakikati nasıl örteceklerini bilemiyorlar"
"Yalan haberlerle, algı operasyonlarıyla direnişi karalayan ve soykırımı meşrulaştırmaya çalışanlar dün akşamdan beri şaşırmış durumdalar" diyen Gök, "Artık hakikati nasıl örteceklerini bilemiyorlar. Yaşanan vahşetin farkında oldukları için ve bunu dünya kamuoyuna izah edemeyeceklerini bildikleri için inkâr ediyorlar. Oysa dün akşam bütün dünya israil ve destekçilerinin kirli yüzünü bir kez daha bütün çıplağıyla görmüştür. Buradan açık ve net söylüyorum. Bu soykırımın ortağı Akdeniz'e gemilerini gönderen ABD'dir, İngiltere'dir. BM Güvenlik Konseyinde katliama arka çıkan, ülkesinde Filistin'e destek eylemlerini yasaklayan Fransa'dır. Halen 'israilin kendini savunma hakkı vardır' diyen Almanya'dır. israile destek açıklaması yapan bütün AB ülkeleridir. Türkiye'yi israile destek vermeye ve tarafını seçmeye çağırarak tehdit eden Avrupa Parlamentosudur." diye konuştu.
"Mescid-i Aksa'nın mahremiyeti 1948'den beri çiğneniyor"
Bu vahşetin Filistin halkı için yeni olmadığını vurgulayan Gök, "İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu şok edici katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Aslında sadece bugün değil, 75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa'nın mahremiyeti 1948'den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Yerleşimci çeteler her gün Filistinlilerin evlerini ve mallarını gasp ediyor. 16 yıldır boykot altındaki Gazze'de 2 buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor. Siyonizmi şımartan, kendileri de soykırım ve kan üzerine kurulu olan Batılı devletler, zalimi mazlum, mazlumu da zalim göstermek için canhıraş bir şekilde ellerinden geleni yapıyor." şeklinde konuştu.
"Filistin'in kendisini bu işgalci ve soykırımcılara karşı savunması meşrudur"
Siyonist işgal rejiminin vahşi saldırılarıyla uluslararası hukuku ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal ettiğine dikkat çeken Gök, şunları söyledi:
"Sivil halkın yaşam hakkı, güvenliği her zamanki gibi hiçe sayılmaktadır. Bu barbarca saldırılar soykırımcı israilin hadsizliğini ve hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Gazze başta olmak üzere bütün Filistin yıllardır insani krizin pençesinde olan bir ülkedir. israilin bu saldırıları, bölgedeki acıyı, yıkımı ve çaresizliği daha da artırmaktadır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dâhil olmak üzere masum sivillerin ölümüne neden olan bu vahşetin sorumluları acilen adalet önünde hesap vermelidir. Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı katliama uğrasa da sussun. Sürülse de itiraz etmesin. Yok edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar. Direnen Filistinli ise teröristtir! Taş da atsa terörist, slogan da atsa terörist. Oysa buradan bir kez daha ifade ediyorum; Filistin'in kendisini bu işgalci ve soykırımcı israile karşı savunması meşrudur ve desteklenmelidir."
"Bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır"
Filistin direnişini selamlayan Gök, "Buradan bütün dünyaya, Birleşmiş Milletler'e, AB'ye, İslam İşbirliği Teşkilatına, bütün İslam ülkelerine sesleniyorum; Birleşmiş Milletler, israile yönelik aldığı kararları uygulamalı. Bebek katili siyonistler Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalı. Uluslararası toplum ve İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalıdır. Filistin devletinin kendisini savunabilmesi için askeri yardımlar yapılmalıdır. israil ile bütün diplomatik ilişkiler kesilmelidir. İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız birleşik Filistin devleti kurulmalıdır. 2 milyar Müslüman ayağa kalkmalıdır. Açık ve net söylüyorum; bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır. Siyonist israil döktüğü kanda boğulmalıdır, boğulacaktır. İnşallah Feth-i Mübin yakındır. Allah'ın izniyle Filistin'in özgürlüğü artık sadece zaman meselesidir. Gün kardeşlerimizle dayanışma günüdür. Gün meydanları doldurma, Filistinli kardeşlerimizin sesi olma günüdür. Bu vesileyle kardeş Filistin halkının işgale karşı direnişini selamlıyor. Dünyanın farklı ülkelerinde Filistin'e destek veren milyonları israilin vahşetine karşı tepki göstermeye ve dayanışmaya davet ediyoruz." dedi.
"Kahrolsun siyonist terör, yaşasın Filistin direnişimiz"
Gök, "Siyonistler sanıyorlar ki biz sussak mesele kalmayacak. Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar. Bizler mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan bir kez daha haykırıyor, şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyor. 'La galibe illallah' diyoruz. Yaşasın Kudüs, yaşasın Filistin direnişimiz. Yaşasın başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti. Kahrolsun soykırımcı emperyalizm. Kahrolsun siyonist terör. Kahrolsun katil israil ve işbirlikçi ABD. Rabbim bizi tüm dünyaya yeniden huzur ve mutluluk getirecek İttihad-ı İslam'a bir an önce kavuştursun. Rabbim bizi tam bağımsız Filistin'e, özgür Kudüs'e ve esaretten kurtulmuş Mescid-i Aksa'ya Hazreti Ömer gibi girebilmeyi, Selahaddin-i Eyyubi gibi girebilmeyi nasip eylesin." temennisinde bulundu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.