Siyonist rejim, Gazze Şehri ile güney arasındaki geçişi tamamen kapatarak kenti izole etti. İnsan hakları örgütleri, bunun toplu cezalandırma ve zorla göç politikasının açık ilanı olduğunu vurguladı.

Siyonist işgal güçleri, Gazze Şehri’ni tamamen tecrit etmeye yönelik adımlarını hızlandırdı. Çarşamba günü alınan karar doğrultusunda, işgal ordusu sahil hattındaki Reşid Caddesi’ne konuşlanarak toprak setler kurdu ve şehrin kuzeyden güneye bağlantısını kesti. Böylece, şehirde kalmayı sürdüren yaklaşık 300 bin sivilin izole edilmesi sağlandı.

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi, işgal ordusunun "Netsarim Koridoru" ve Reşid Caddesi" üzerinde kontrol sağlamasının Gazze’nin coğrafi bütünlüğünü parçalamak anlamına geldiğini açıkladı. Kurum, bu uygulamanın sivilleri açlık ve yoksunluk koşullarına mahkûm ederek zorla göçe mecbur bırakmayı hedeflediğini belirtti.

İşgal ordusunun sözcüsü Avihay Adraee, yolun tamamen kapatıldığını duyurdu. Ardından sözde Savunma Bakanı İsrail Katz, Gazze’de kalan sivillere "güneyde çıkış için son fırsat" tehdidinde bulundu ve şehirde kalacakların "terör destekçisi" olarak görüleceğini ilan etti. Bu açıklama, sivillere yönelik toplu cezalandırma niyetini açıkça ortaya koydu.

İnsan hakları kaynakları, alınan kararın aile bağlarını kopardığını, yüzlerce ailenin parçalandığını ve günlük yaşamın felç olduğunu aktardı. Ayrıca, şehrin ekonomisinin kalan son kırıntılarının da yok edildiği, birçok ailenin tek gelir kaynağını kaybettiği ifade edildi.

Tıbbi kaynaklar, Reşid Caddesi ve Netsarim hattının kapatılmasının hastaneleri ölümcül biçimde etkilediğini duyurdu. Şehirde hâlen kısmen çalışan az sayıdaki sağlık merkezine ilaç ve personel girişinin engellenmesi, binlerce yaralı ve hastanın tedavisini imkânsız hale getiriyor. Son verilere göre, 20 hastane tamamen hizmet dışı kalırken, kalan az sayıda merkez de kapanma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.

Uluslararası hukukçular, işgalcilerin bu uygulamalarını "zorla göç" ve "soykırımın bir parçası" olarak tanımlıyor. Gazze’deki gelişmeler, sivillerin açlık, sağlık krizi ve zorunlu göç kıskacında yok edilmeye çalışıldığını gözler önüne seriyor. (İLKHA)