Gazze'de yeni bir ihanet halkası: "Ebu Şebab Çetesi" 3 esirin cesedini işgalcilere teslim etti

İşgal basını, Gazze'de esir olan 3 siyonist askerin cesedinin, ordu değil, "Ebu Şebab Çetesi" adlı işbirlikçi bir yapı tarafından teslim edildiğini açıkladı. Bu gelişme, siyonist rejimin içeriden ihanet şebekeleriyle nasıl çalıştığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Siyonist basında yer alan haberlere göre, geçtiğimiz günlerde Gazze'den teslim alınan 3 siyonist esirin cesedi, işgal ordusunun değil, Gazze'de faaliyet gösteren ve "Ebu Şebab Çetesi" olarak bilinen bir grup tarafından bulundu ve işgalci makamlara teslim edildi.
Söz konusu grup, daha önce de siyonist rejimden silah ve lojistik destek aldığı yönünde ifşa olmuş; insani yardımları çalma, halkı tehdit etme, kaçakçılık ve gasp gibi suçlarla anılmıştı. "Ebu Şebab Çetesi"nin liderliğini Yaser Ebu Şebab isimli şahsın yürüttüğü ve doğrudan işgal ordusunun yönlendirmesiyle sahada faaliyet yürüttüğü belirtildi.
İşgal ordusu, geçtiğimiz pazar günü yaptığı açıklamada, Şabak'la ortak yürütülen özel bir operasyonla üç cesedin Gazze'den çıkarıldığını öne sürmüştü. Ancak işgal basını bu açıklamayı çürütürcesine, operasyonun askeri değil ajanlar ve işbirlikçiler eliyle gerçekleştiğini ortaya koydu.
Yediot Aharonot gazetesi, bu oluşumun Gazze’de siyonist rejim adına çalışan bir milis yapılanma olduğunu, rejimin HAMAS’ın etkisini kırmak için bu tür yapıları desteklediğini belirtti. Gazeteye göre bu milis yapı, Gazze halkının davasıyla hiçbir ilgisi olmayan, çıkar ve iş birliği eksenli bir çete olarak faaliyet gösteriyor.
Bu gelişme, siyonist rejimin Gazze'de yalnızca dışarıdan değil, içeriden de halkın direnişini baltalamaya çalıştığını, bunun için her türlü ihaneti örgütleyerek savaş suçu kapsamına giren uygulamalara başvurduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Uzmanlar, bu tür ihanet odaklarının teşhir edilmesi ve direniş saflarının bu tür ajan faaliyetlerinden korunması gerektiğine dikkat çekiyor. Gazze'de 50 işgalci esirin hâlâ tutulduğu ve en az 20’sinin hayatta olduğu biliniyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.