Üç haftayı aşkın süredir Gazze'de bombardıman neticesinde hedef gözetmeden katliam ve soykırım yapan siyonist işgal rejimine, Batman'ın Gercüş ilçesinde büyük tepki gösterildi.

HÜDA PAR Gercüş İlçe Başkanlığınca düzenlenen basın açıklamasına STK, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katılım sağlayarak,siyonist işgale tepkilerini haykırdı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte önemli mesajlar verildi. HÜDA PAR Gercüş ilçe Başkanlığı önünde bir araya gelen kalabalığa hitaben basın açıklamasını HÜDA PAR Gercüş İlçe Başkanı Mehmet Sait Başaran okudu.

Programda; "Fetih yakındır" yazılı pankart dikkat çekerken, etkinlikte sık sık; 'HAMAS'a selam direnişe devam', 'Katil israil', 'Kahrolsun amerika', 'Müslüman uyuma Filistin'e sahip çık', 'Canımızla kanımızla seninleyiz ey Aksa' sloganları atıldı.

Direnişe ve mücahitlere selam gönderilerek başlayan basın açıklamasında, siyonistlerin katliamını durdurmak için çok ciddi adımların atılması, siyasi, askeri ve ekonomik olarak yaptırımalar uygulanması gerektiği vurgulandı.

Programa ayrıca; Gercüş Belediye Başkanı Gündüz Günaydın, Kayapınar Beldesi Belediye Başkanı Samir Özhan ve HÜDA PAR Midyat ilçe Başkanı İsa Altunkaynak katıldı.

Basın açıklamasında Başaran, "Bugün siyonist işgal rejiminin Gazze’ye yönelik yapmış olduğu savaş suçlarına karşı yapılması gerekenler hakkında toplanmış bulunuyoruz." dedi.

" Kudüs ve Mescid-i Aksa sıradan bir toprak parçası değildir "   

Başaran, "Biz Müslümanlar için Kudüs ve Mescid-i Aksa sıradan bir toprak parçası değildir. Kudüs ve Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi, Peygamber Efendimizin, miraca çıkarken ilk uğradığı yer, tevhid akidesinin ilk merkezlerinden biridir. Bu yüzden Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa davası sıradan bir toprak davası değil, bilakis bir inanç ve iman davasıdır. Biz Müslümanlar için Mekke, Medine, Kâbe ve Mescid-i Nebevi ne kadar kutsalsa aynı şekilde Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa da o kadar kutsaldır. Bugün Filistin, Kudüs ve Mescidi Aksa, Müslümanların inancı ve kutsalları siyonist işgalcilerin postallarıyla çiğnenmekte, bu kutsallarımıza sahip çıkmak namaz kılmak, oruç tutmak kadar ehemmiyetli bir ibadettir." diye belirtti."

"Ümmetin izzetini ve namusunu muhafaza eden direniş hareketinin yanındayız"  

Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın, ümmetin izzeti ve namusu olduğunu ifade eden Başaran, "Ümmetin izzetini ve namusunu muhafaza eden direniş hareketinin yanındayız. Siyonist işgal rejiminin yapmış olduğu savaş suçlarının haddi hesabı yok. Bugün zailimin safında yer alıp, birkaç dünyalık menfaat elde etmektense, mazlum safından yer alıp kahramanca ve izzetlice dik durmayı bir şeref olarak kabul ediyoruz. Şunu unutmayalım, Siyonistlerin büyük israil projesi vardır. Büyük israil projesine göre, Nil ile Fırat arasındaki tüm toprakları işgal etme gibi bir hayal dünyaları var. Bu hayal dünyalarını başlarına yıkan Aksa Tufanı hareketine ve kahraman mücahitlere çok şey borçluyuz. Bizler belki farkında değiliz, ümmetin bu yiğit evlatları, 75 yıldır sadece kendi topraklarını korumuyorlar, siyonistlerin büyük İsrail projesine karşı da adeta bir set olup durmaktadırlar. Böyle bir direniş olmasaydı, kim bilir büyük israil hayallerini kuran siyonistler şimdiye kadar yaşamış olduğumuz topraklara kadar işgali genişletmişlerdi. Ancak ümmetin bu kahraman evlatları kendilerini bizlere siper ederek, siyonistlerin önüne set olup durdular. Bu yüzden tüm İslam ülkeleri ve bizler direnişin kahramanlarına çok şey borçluyuz.  Ben izzet ve şeref sahibiyim diyen her Müslüman bu aziz ve kutsi olan Aksa Tufanı harekâtına destek vermelidir." dedi.

"Bugün, bu zulme karşı tek millet ve tek ümmet olma vaktidir"  

Siyonist işgalcilerin her gün savaş suçu işlediğini hatırlatan Başaran, "Siyonistlerin işlediği savaş suçlarına büyük şeytan amerika ve diğer batılı ülkeler destek olmakta, hatta devlet başkanları düzeyinde destek ziyaretleri dahi yapılmaktadır. Bu bize gösteriyor ki küfür tek millettir. O zaman biz de diyoruz ki, küfür tek milletse biz Müslümanlar da tek milletiz, bizler de Hazreti İbrahim’in milletiyiz ve Hazreti Muhammed’in ümmetiyiz. Ve bugün bu zulme karşı tek millet ve tek ümmet olma vaktidir. " dedi.  

"Bir elçi ve ashabı için ordu gönderen Hazreti Peygamberin ümmeti olarak, binlerce şehidi için sus pus olanlara yazıklar olsun" 

Başaran, "Hudeybiye'de 'Osman öldürüldü' söylentisi duyulunca ihramda olmasına rağmen ihramda 1400 sahabesinden ölüm üzerine biat alıp, 'Gideceğiz, gerekirse hepimiz öleceğiz, ama Osman’ın intikamını alacağız,' diyerek bir Müslümanın kanının ne kadar önemli olduğunu bize öğreten bir Peygamberin bugün iki milyara varan ümmeti Gazze'deki soykırımı seyredip kınamaktan ve dua etmekten başka bir şey yapamıyorsa, bu ümmet ölmüştür. Şehitlerin değil, bu ölmüş, sinmiş, sindirilmiş ümmetin cenaze namazını kılmak gerekir. Mute’de öldürülen elçisinin intikamı için 200 bin kişilik Bizans ordusuna karşı 3 bin kişilik ordusunu gönderen bir Peygamberin ümmeti, bir günde öldürülen yedi yüz şehidine sahip çıkmıyorsa yazıklar olsun." ifadelerini kullandı.  

"Dağlık Karabağ meselesinde SİHA’lar Azerbaycan’a nasıl gönderildiyse aynı şekilde Filistin’deki direniş kahramanlarına SİHA’lar ivedilikle gönderilmelidir." diyen Başaran, şunları kaydetti:  

"İslam Ülkelerinin liderlerine ve tüm İslam âlemine sesleniyoruz ve talep ediyoruz.  

1- İslam ülkeleri, siyonist işgal rejiminin saldırılarını derhal durduracak, ciddi adımlar atmalıdır. Siyonist israil, kınama, savaş hukuku gibi tabirlerden anlamıyor. Bu yüzden İsrail’in anlayacağı dilden kesin ve net yaptırımlarla cezalandırılmalıdır.  

2- israile karşı ekonomik, diplomatik, ticari, stratejik tüm kanallar kapatılmalı, elçilikler sınır dışı edilmelidir.   

3-Gazze’ye acil olarak insani yardım koridoru oluşturulmalıdır. İlaç ve gıda başta olmak üzere tüm insani yardımlar acilen ulaştırılmalıdır.  

4- Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkeleri, direniş hareketlerine askeri, istihbari ve lojistik destek verilmelidir. Nasıl ki Azerbaycan-Ermenistan savaşında Dağlık Karabağ meselesinde SİHA’lar Azerbaycan’a gönderildiyse aynı şekilde Filistin’deki direniş kahramanlarına SİHA’lar ivedilikle gönderilmelidir.  

5- Müslüman ülkeler, 'Aksa Devletler Topluluğu' veyahut 'Aksa Birliği' adı altında çatı oluşturarak, askeri, ekonomik, ticari, kültürel, diplomatik ve siyasi birliktelikler oluşturulmalıdır. Ve bunun ilk adımı olarak İslam ülkelerinin devlet liderleri bir araya gelerek, 'Aksa Kuvvetler Birliği'ni kurmalıdır.  

6- Dünyanın dört bir yanında, israilin çocuk, kadın, yaşlı ve sivilleri katledilmesine seyirci kalmak istemeyip, israile karşı Mescid-i Aksa’nın muhafızlığını yapmak isteyen halklara kolaylık sağlanmalıdır. Filistinli direnişçilere katılmak isteyip gönüllü olarak siyonist işgal çeteleriyle çarpışmak isteyenlere, 'Mescidi Aksa Muhafızları Gönüllü Alayı' oluşturmak için, imkân sağlanmalıdır."   

Başaran son olarak, "Bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız." ifadelerini kullandı.  

Bir miting havasında geçen programda bir konuşma yapan kanaat önderlerinden Molla İbrahim Akar ise, zulüm üstüne zulüm yapan siyonist şebekeye tepki göstererek HAMAS'ın büyük bir onur mücadelesi verdiğini aktardı. 

"İnsanlık; dünyanın en adi, en aşağılık, en alçak, en kahpe ve en kalleş savaşına(!) tanıklık etmektedir" 

Akar şöyle konuştu: 

"Yaklaşık 23 gündür kâfir zalim siyonist israil köpekleri Gazze'yi bombalamaya devam ediyorlar. Bu bombardımanda binlerce çocuk binlerce kadın 10 bine yakın şehidimiz var. Binlercesi şu anda enkaz altında kurtarılmayı bekliyor. Gün yok ki Mescid-i Aksa'ya, Gazze'ye yönelik bir saldırı olmasın. Küstah ve köpek israil tüm kutsal değerlerimizi çiğneyerek, ümmetin gözünün içine bakarak bütün bu katliamları işleyebilmektedir. Vallahi insanlık; dünyanın en adi, en aşağılık, en alçak, en kahpe, en kalleş savaşına tanıklık etmektedir. Bize savaşın ahlakını bile unutturdular. Savaşın da bir ahlakı var vallahi. Allah'ın erleri olan o mücahitler de bugün bize savaşın ahlakını öğretiyor. Ama gaddar israil savaş ahlakı tanımıyor, bebek demeden, çocuk demeden binlercesini enkazın altına gömüyor. Onlar bu zulmü yaparken iki milyarlık İslam âlemi ne haldedir? Neden ümmetten bir ses çıkmıyor. Neden bu ümmet ayağa kalkmıyor? Neden bu ümmet dirilmiyor?. Müslümanlar! Hatırlarsınız, bir zamanlar Avrupa'da bir yahudi öldürüldü. Bütün dünya liderleri bir araya geldi. Öldürülen bir kişi için dünyayı ayağa kaldırdılar, ama bugün sadece bir günde binlerce Müslüman katlediliyor. Ama bu ümmet suskun, bu ümmet sinmiş, bu ümmet uykuya dalmış maalesef. Sadece ve sadece katliamları kınamaktan başka bir şey yapamıyor."  

"Müslümanlar! Vallahi bugün Gazze değil, biz enkazın altında kaldık" 

Müslümanların aslına dönmesi gerektiğinin altını çizen Akar, "Gözlerimizin önünde yavrularımız, kardeşlerimiz katlediliyor. Kadınlarımız, kızlarımız katlediliyor ama bu ümmetten maalesef ve maalesef ses yok. Müslümanlar vallahi bugün Gazze değil, biz enkazın altında kaldık. Sadece kınamakla gıyabi cenaze namazlarını kılmakla bu iş bitmez. Müslümanlar olarak namazlarını kılacağız ama şu anda vallahi Filistin'de binlerce Müslüman enkaz altında ve onları çıkaracak, kurtaracak kimse kalmadı. Müslümanlar binlerce kardeşimiz enkaz altında. Şu anda şu an itibariyle onları o enkaz altından çıkaracak kimse kalmadı. Müslümanlar kimse kalmadı, onların cesetlerini ve enkazın altında kim çıkaracak? Müslüman kim? Vallahi sokaklar ceset doldu. Biz onlara hakkımızı helal edeceğiz, ama onlar haklarını bize helal ederler mi? Bilmiyorum. Kendimize gelelim. Müslümanlar aslımıza dönelim. Siz Selahaddin Eyyubi'nin torunları olduğunuzu asla ve asla unutmayın." diye konuştu.  

 "Herkes safını belli etmelidir" 

Akar, "Şunu unutmayın, amerika, Avrupa Birliği ülkelerini arkasını alan israil, vallahi bir haçlı ordusudur. israilin karşısında direnen Müslümanların Filistin'deki son kalesi HAMAS Muhammedin ordusudur vallahi. HAMAS'a dil uzatanlar bilsinler ki, vallahi terörist onların ta kendileridir. Ve gün gelecek umudumuz odur. Gazze ve Filistin, Mescid-i Aksa o siyonsit yahudilere mezar olacaktır inşallah. Aksa'da devam etmekte olan bu savaş israil- HAMAS savaşı değildir. Filistin- israil savaşı değildir. Bu savaş Müslümanlarla siyonist yahudilerin savaşıdır ve bu savaş haçlı ordusuyla Muhammed'in ordusunun savaşıdır. Herkes ona göre safını seçsin! İbrahim'den yana mısınız, nemruttan yana mı?, Musa'dan yana mısınız firavundan yana mı ? Muhammed'den yana mısınız, Ebu Cehillerden yana mı?" ifadelerini kullandı.  

"Devletler bu katliamları durduramıyorlarsa, harekete geçemiyorlarsa artık yolları açsın" 

Gazze'de her gece ölümcül saldırılar olduğunu hatırlatan Akar, "Artık yeter diyoruz. Bu katliamları durdurmalıyız. Devletler bu katliamları durduramıyorlarsa, harekete geçemiyorlarsa artık yolları açın. Bütün sivil toplum kuruluşları olarak Gazze'ye yürüyelim. Yeni bir Mavi Marmara gemileri yollara çıkaralım. Bugün değilse ne zaman.? Bütün çocuklar öldürüldükten sonra mı Müslümanlar? Bugün Gazze'de ölümcül geceler yaşanıyor? Vallahi çocuk çığlıkları arşa yükseliyor. Bir millet bugün toptan imha ediliyor. Gazze haritadan gözlerimizin önünde siliniyor. Karadan, denizden, havadan bombalarla saldırıyorlar. Yüzlerce uçaklarla saldırıyorlar. Ama HAMAS, Mücahit HAMAS bütün şer güçleriyle bugün vallahi tek başına savaşıyor. Bugün mallarımızın, mülklerimizin, iktidarımızın sahip olduğumuz her şeyin bize haram olduğu gündür vallahi. Dua edin, yalvarın harekete geçin, elinizden geldiği kadar bir şeyler yapın, bir taş atın, bir kurşun atın, bir füze fırlatın, yüz binlerce insan hep beraber yollara çıkalım. Bütün ülkelerden, bütün iklimlerden, bölük bölük milletler Gazze'ye yürüsün artık. Müslümanlar Gazze'ye yürüsün. Ey israil ey amerika size sesleniyoruz. Şu Gercüş'te, Selahaddin Eyyubi'nin torunlarının memleketinden ey amerika ey israil diyoruz. And olsun ki Allah'a dünyayı başınıza yıkacağız." ifadelerini kullandı.  

Program, Filistin'in kurtuluşu, siyonist şebekenin mücahitler karşısında yenilmesi için yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)