İşgal rejiminin, Filistin'de başta hastaneler olmak üzere sivillere yönelik yaptığı saldırılara tepki gösteren Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, yürüyüş ve ardından basın açıklaması yaptı.
Ankara Hacettepe Sıhhiye Kampüsünde Filistin'e destek yürüyüşü yapan üniversiteli! "Zulme alışma ve sessiz kalma! Soykırıma karşı düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasına sen de katıl!" sloganıyla herkesin davet edildiği yürüyüş ve basın açıklaması yoğun katılım ile gerçekleşti.
Yapılan yürüyüş sonrası basın açıklamasının yapılacağı alana Filistin'de yaşanan soykırımı belgeleyen fotoğraf sergisi ve katledilen çocukları temsilen çocuk kıyafetleri sergilendi. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Filistin ile ilgili ezgiler seslendirildi.
Basın açıklaması, Temiz Akıl ile İz Bırak Üniversite Toplulukları adına Hacettepe Üniversitesi Öğrencisi Samet Alagöz tarafından okundu.
"Filistin’in Gazze şeridinde 7,5 aydır tüm dünya liderlerinin kör ve sağır kesildiği bir soykırım gerçekleşmektedir"
Eyleme imkan sağlayan Hacettepe Üniversitesi yönetimine teşekkür ederek açıklamasını okuyan Alagöz, "Filistin’in Gazze şeridinde 7,5 aydır tüm dünya liderlerinin kör ve sağır kesildiği bir soykırım gerçekleşmektedir. Hacettepe Üniversitesi öğrencileri olarak Gazze ile birlikte dünyanın çeşitli bölgelerinde Müslümanlara yapılan zulümlere dikkat çekmek ve zulme uğrayan kardeşlerimizin sonuna kadar yanlarında olduğumuzu göstermek için burada toplanmış bulunmaktayız. Amerika'daki en büyük üniversitelerde başlatılan ve Amerika hükümeti tarafından şiddetle bastırılmaya çalışılan öğrencilerin intifada çağrısına, bizler de Hacettepe Üniversite gençliği olarak destekte bulunuyoruz. Aynı zamanda sözde demokrasinin yuvası ABD’de siyonizm karşıtı eylemleri sebebiyle öğrencilere ve akademisyenlere yönelik yapılan yoğun bastırma girişimlerini şiddetle kınıyoruz. Duyarlı öğrencileri ve akademisyenleri haklı ve meşru eylemleri sebebiyle takdir ediyoruz. israilin yandaşları olan, kendilerini gizlemeye çalışan Amerika’nın işbirlikçileri ve israile gerekli yaptırımları yapmayanları da lanetliyoruz." dedi.
"Bu zulümler yalnızca birkaç aya özgü değil işgalci siyonistlerin 75 yıldır yapageldikleri katliam ve işgalin devamıdır"
7 Ekim’de başlatılan Aksa Tufanı ile birlikte siyonist işgalcilerin katliamı artık dünyadan gizlenemeyecek bir boyuta geldiğini aktaran Alagöz, "Bildiğiniz üzere yapılan bu zulümler yalnızca birkaç aya özgü değil işgalci siyonistlerin 75 yıldır yapageldikleri katliam ve işgalin devamıdır. HAMAS’ın; mukaddes vatanlarını, izzetli halklarını ve değerlerini işgalden kurtarmak için yapmış olduğu Aksa Tufanı Operasyonu, 75 yıldır Filistin’de yüzbinlerce Müslümanı şehit eden zalim ve katil israil için en büyük tehditlerden biri olmuştur. Siyonistler, işgal rejimini korumak için aşağılık yöntemler kullanmaktan çekinmemiştir. İşgalci rejim, ne kadar büyük devletlerin desteğini alırsa alsın tüm dünya halkları nezdinde zalim; Filistin halkı ise yine tüm dünya halkları nezdinde mazlum ve haklı olarak tanınmıştır. Dünya’nın birçok ülkesinde, israilin Filistin’de şehit ettiği Müslümanlardan sonra binlerce insan, İslam’ı seçerek Müslüman olmakta ve her geçen gün hidayet bulanların sayısı artmaktadır. Savaşın seyri ne olursa olsun Gazze halkı, şanlı direnişi, ümmete örnek oluşu ve dünyayı ayağa kaldırıp toplumları bilinçlendirmesiyle muzafferdir! İşgalci rejim ise tarihin her döneminde mağlup, zalim ve zorba olarak anılacaktır!" ifadelerine yer verdi.
"Müslümanların birliğinin dağıldığı günden bugüne kadar ne yazık ki kanayan yaralarımız çok fazladır"
Açıklamasının devamında Alagöz, şunları aktardı:
"Müslümanların birliğinin dağıldığı günden bugüne kadar ne yazık ki kanayan yaralarımız çok fazladır. Bugün yalnızca Filistin değil, Arakan’dan Irak’a, Suriye’den Mısır’a, Myanmar’dan Doğu Türkistan’a, Yemen’den Afrika’ya Müslümanlara ve İslam coğrafyasına yapılanların adı 'dinsel soykırım', 'zulüm', 'katliam' ve bütünüyle 'bir imha etme projesi' yürütülmektedir. Ellerinden geldiği kadar devletlere, bu zulmü duyurmaya çalışan kardeşlerimizi tenzih ederek söylemeliyiz ki: milyonlarca Müslüman’a rağmen bu zalim diktatörlerin karşısında Müslümanların sesi cılız kalmaktadır. En azından 'Bir zulme engel olamıyorsanız onu duyurun' düsturu gereği dili, rengi, ırkı ne olursa olsun Müslüman kardeşlerimize yapılan zulme tepki göstermek bizim imanımızın bir gereğidir! Bugün başta Filistin olmak üzere; Suriye’de, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da zalimlere karşı İslami kimlikleriyle onurla mücadele eden Müslüman kardeşlerimizin yaptığı direnişlerinde yalnız olmadıklarını haykırıyoruz. 'Müslümanlar ancak kardeştirler' ayeti gereğince kardeşlerimiz için üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Siyonizmin son kalesi israilin yaptığı soykırımı nefretle kınıyor, vicdanını kaybetmemiş uluslararası camiayı ve Müslüman devletleri bir an önce önlem almaya ve seslerini yükseltmeye davet ediyoruz."
"İslam alemi acilen Filistin’e açık ve net bir şekilde her türlü desteği vereceğini açıklamalıdır"
Başta Türkiye olmak üzere vicdan sahibi tüm devletlerden ve uluslararası aktörlerden taleplerde bulunan Alagöz, "Amerika ve Avrupa nasıl net bir şekilde israilin yanında yer alıyor ve her türlü desteği veriyorlarsa İslam alemi de acilen Filistin’e açık ve net bir şekilde her türlü desteği vereceğini açıklamalıdır. israil ile bütün anlaşmaları iptal ettiklerini, bu işgal ve zulme son vermedikçe hiçbir ticari, askerî, siyasî ve ekonomik anlaşma yapmayacaklarını ilan etmelidir. Tüm İslam aleminde başta hükümeti kuran partiler olmak üzere tüm parti genel başkanları, milyonların katıldığı büyük mitingler ve yürüyüşler düzenlemeli, Müslümanlar bu konuda tek vücut olduklarını göstermelidir. Güvenlik güçleri, israil karşıtı eylemleri engellememeli, israili protesto eden vatandaşlara müdahale etmemeli, israilin attığı füzeler ve büyük bombalar, şehit edilen binlerce sivil, kadın ve çocuk unutulmamalıdır. Tüm İslam alemi, hep birlikte yeterli miktarda gıda ve hastane gemileri göndermelidir. Hep birlikte hareket edilirse israil, tüm İslam aleminin gemilerini vurmayı göze alamayacaktır. Gazze’ye uygulanan ambargo tüm İslam alemi tarafından delinmelidir. Bu büyük zulüm ve katliamı yapan israil köşeye sıkıştırılmalı ve egemen bir Filistin devletinin kurulması ve tanınması sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.
"İsraile ait tüm ürünleri boykot etmeliyiz"
Boykot çağrısında da bulunan Alagöz, "Buradan boykot çağrımızı yeniden hatırlatmak istiyoruz! israil ürünlerini ve destekçi ürünleri boykot etmek, barış ve adalet için bir çağrıdır. İşgalci rejimin Filistin topraklarındaki soykırımı devam ederken, bilinçli bir şekilde hareket ederek, israilin uyguladığı politikalara karşı bir duruş sergileme mecburiyetindeyiz. Bu nedenle israil ürünlerine karşı başlatılan boykot kampanyasına ısrarla devam etmeye çağırıyoruz. Bu boykot, sadece bir protesto eylemi değil, bilinçli bir duruştur! İsraile ait tüm ürünleri boykot etmeliyiz. Çünkü boykot: Müslüman kardeşlerimizin başına düşen bombalara giden yolu, ellerimizle kapatabilme gücü ve fırsatıdır." diye konuştu.
"İşgalci rejim, Gazze'de şu ana kadar 35 binden fazla Filistinli kardeşimizi şehit etti"
Açılamasının devamında Alagöz, "Ne yazık ki bir film sahnesinin içerisinde değiliz; Gazzeli kardeşlerimiz 229 gündür hayatta kalma mücadelesi veriyor… Sınır kapılarında binlerce yardım kolisi içeri girdirilmeyi bekliyor. Acı bilanço gün geçtikçe artıyor! İşgalci rejim, Gazze'de şu ana kadar 15 binden fazla çocuk, 10 binden fazla kadın olmak üzere 35 binden fazla Filistinli kardeşimizi şehit etti. Söz konusu saldırılardan dolayı yaralanan 80 bine yakın kardeşimiz tıbbi imkansızlıklardan dolayı tedavi edilememektedir. Bugün Filistin’de yaşananlar batının vahşi yüzünü, siyonizmin pervasızlığını ve işbirlikçilerinin vicdansızlığını bize göstermekle kalmayıp Müslümanlar için de adeta bir turnusol kâğıdı görevini üstlenmiştir. Bir sınav kâğıdı olarak dünyanın gözü önünde açlığa, ölümlere terk edilen Gazze var önümüzde!" dedi.
"Nehirden denize tüm Filistin Müslümanlarındır"
Son olarak Alagöz, "Uçurtma uçurmayı umdukları gökyüzünde bombalarla karşılaşan Gazzeli çocukları unutmayın! Gazze’de siyonistlerin tecavüzüne maruz kalan hanım kardeşlerimizi unutmayın! Doğmamış bebeği şehid edilen ve kucağına almanın sevincini yaşayamayan anaları unutmayın! Annesi ve babası şehid olmuş, bir başına kalmış yetim ve öksüzleri unutmayın! Dün, bugün ve yarın… Savunduğumuz değerler değişmeyecek; Nehirden Denize Tüm Filistin Müslümanlarındır! Başta Filistin olmak üzere zulüm gören bütün halkların özgür olacağı ve Kudüs’ün üzerinden kirli ellerin çekileceği günleri görmeyi Rabbimizden niyaz ediyor katılımlarınızdan ötürü hepinize teşekkür ediyoruz. Hacettepe Üniversitesi öğrencileri olarak her daim zulme karşı kıyam eden meşru eylemlerimize devam edeceğiz. Sizleri direniş erlerinin selamıyla selamlayarak sözlerime son veriyorum." şeklinde belitti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.