Dünya Kudüs Haftası ile ilgili açıklamada bulunan Diyanet-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Hadi Gündüz, 7 Ekim’den beri yaklaşık 18 aydır Gazze’de devam eden bir mücadele, bir cihadın olduğunu söyledi.

"Sizin veya bir başkasının köyündeki toprağa müdahale edildiği zaman, bir karış toprağımız alınmak istendiğinde kıyameti koparıyoruz değil mi?" diyen Gündüz, Gazze’de bu durum yaşanınca neden kimsenin sesi çıkmadığını sordu.  

Gazzeli bir evladın, Gazzeli bir çocuğun gireceği cennet ile bizim gireceğimiz cennet bir olamaz diyen Gündüz, onlar orada ilahi kelimetullah için, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa için mücadele verirken, paramparça olurken, cesetleri torbalara konulurken onların gireceği cennet ile bizim gireceğimiz cennet bir olamayacağını ifade etti.

“Yahudilerin sözüne güven olmaz”

18 aydır siyonistlerin zulmünün aralıksız devam ettiğini belirten Gündüz, “Öncelikle tüm Müslümanların Ramazan-ı Şerifini tebrik ediyorum. Önümüzdeki bayramı da hayırla geçirmeyi Cenab-ı Allah cümlemize nasip etsin. Buradan bütün Müslümanların da bayramını tebrik ediyorum. 11 ayın sultanı olan Ramazan ayında bulunuyoruz, mübarek bir ayın içerisindeyiz. 7 Ekim’den beri yaklaşık 18 aydır Gazze’de devam eden bir mücadele, bir cihat söz konusu ve her Ramazan'ın son cuma günü tüm dünyada Dünya Kudüs Günü olarak kutlanmakta. Ancak maalesef son olmasaydı ama 18 aydır Gazze’de ciddi manada siyonistler ve siyonistlerin uşağı ABD tarafından büyük bir katliam yapılmakta. Evet, geçtiğimiz günlerde bir ateşkes söz konusu oldu fakat Müslümanların şunu unutmaması lazım ki hiçbir zaman Yahudilerin sözüne güven olmaz. Ramazan’dan önce ateşkes imzalandı fakat kutsal bir ay olan Ramazan ayının içerisinde Müslümanlar tekrar bombalı saldırıya uğramakta. Gazze’de tekrar yeniden bir katliam söz konusu. Çocuklarımız, kadınlarımız ve gençlerimiz tamamen katledilmektedir. Küfür tek millettir, küfür birleşmiş durumda. Peki, Müslümanlar nerede? Bütün dünya siyonistlerin ve onların uşağı olan ABD’nin dudağından çıkan iki cümleye bakmakta. 'Ateşkes' derlerse ateşkes, 'savaş' derlerse savaş, 'katliam' derlerse katliam… Peki, bunlar bu kararı verirken İslam ümmeti ne yapıyor? 2 milyarlık Müslüman ümmeti, iki siyonist devletin iki dudağının arasından çıkan kelimeye bakıyor. İçimizi sızlatan durum budur. Şunu anlamak da mümkün değil; insanlarda Gazze ve Filistin konusu sıradanlaşmaya başladı. İnsanlarımız artık bahsetmemeye başladı, eski hayatlarına dönmeye başladılar.” şeklinde konuştu.

“Mescid-i Aksa’nın bulunduğu bir bölge siliniyor”

Ramazan ayında olmamıza rağmen hala boykot ürünleri tüketildiğini söyleyen gündüz, “Ramazan ayının içerisinde bulunmamız hasebiyle iftar sofraları düzenlemekteyiz. Kurduğumuz iftar sofralarında çocuklarımızı katleden Siyonistlerin mallarını, sularını ve kolalarını sofralarımızda bulundurmaktayız. Evlatlarımızın düğünleri oluyor, düğün için düğün salonu tutuyoruz fakat masalarda boykot ürünleri dolu. Bu nasıl bir Gazze, nasıl bir Kudüs anlayışı? Bunları yapan Müslümanlar, o boykot ürünlerini masalarına ve sofralarına indirdikleri zaman parçalanan evlatlarımız, parçalanan vücutlar hatırlarına gelmiyor mu? Boykot ürünlerini alarak siyonistlere silah taşıyoruz, mühimmat taşıyoruz ve bizim verdiğimiz destekle evlatlarımız katledilmekte. Bu büyük bir acı, bunu idrak etmemiz lazım. Gazze’deki katliamla ilgili şöyle bir durum söz konusu. Sizin veya bir başkasının köyündeki toprağa müdahale edildiği zaman, bir karış toprağımız alınmak istendiğinde kıyameti koparıyoruz değil mi? Neredeyse birbirimizi vuruyoruz, birbirimizi katledecek duruma geliyoruz ki bu tür durumlar söz konusu. Ama Gazze’de bu durum yaşanınca neden kimsenin sesi çıkmıyor?  Ülkelerden birinin bir diplomatına bırakın silahlı saldırıyı, bir tokat atılsa anında bunu bir savaş sebebi sayıyorlar, ülkeler arası krize dönüşüyor değil mi? Ama koskoca bir coğrafyada, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın bulunduğu bir yerde bir bölge siliniyor, her gün yerle bir ediliyor, bombalarla içindeki insanlar katlediliyor, çocuklar ve kadınlar öldürülüyor. Neden kimsenin sesi çıkmıyor? Bu evlatların, bu mübarek beldenin, bu insanların bir diplomat kadar ya da bizim bir tarlamız kadar, bir evimiz kadar değeri yok mu” diye konuştu

“İslam ülkelerinin liderleri bu katliamlara göz yummaktadır”

Gazzedeki annelerimizin şehit verecek kimselelerinin kalmadığını söyleyen Gündüz, “Kudüs davası sadece Gazzelilerin davası değil. Çünkü Kudüs’te Gazzeli annelerin şehit verebilecekleri kimseleri kalmadı. Gazzeli anneler bütün evlatlarını şehit verdiler, kızlarını şehit verdiler, kundaktaki bebeklerini şehit verdiler, kocalarını şehit verdiler, damatlarını şehit verdiler. Şehit verecek kimseleri kalmadı bu insanların. Bu dava onların sırtında mı? Onlar orada şehit olurken bizler burada kendi keyfimize bakamayız, hayatımızı rahat bir şekilde sürdüremeyiz. Eğer biz hayatımıza ve keyfimize bakıyorsak bu bizim imanımızın eksikliğidir. Gelin, sadece Kudüs’ü bir güne sığdırmayalım. Bunu 365 gün hayatımızda tatbik edelim, tefekkür edelim, çocuklarımıza anlatalım. Sadece bunu bir güne sınırlandırırsak bu hiç olmaz, ben bunu hiç uygun görmüyorum. Dualarımız Gazze ile beraber ama dualarımız yeterli değil. Fiili destek de lazım, ayni destek de lazım, onların yanında yer almamız lazım. Gazzeli bir annenin, Gazzeli bir evladın, Gazzeli bir çocuğun gireceği cennet ile bizim gireceğimiz cennet bir olamaz. Bu mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

“Mescid-i Aksa bizim de ilk kıblemizdir”

Allah’ın huzurunda yapılan zulümlerin hesabının verilemeyeceğini belirten Gündüz, şunları söyledi:

"Onlar orada ilahi kelimetullah için, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa için mücadele verirken, paramparça olur, cesetleri torbalara konulurken onların gireceği cennet ile bizim gireceğimiz cennet hiçbir zaman bir olamaz. Rabbim onlardaki o imanı, o cesareti bizlere de nasip eylesin inşallah. Unutmayalım ki kötüler cesaretli oldukları için değil, cesaret buldukları için kötülük yapıyorlar. Dünyanın en korkak milleti siyonistler, Yahudiler ama cesaret buldukları için, güç aldıkları için bu kötülüğü Müslümanlara yapmaktadırlar. Ve Müslümanlar, İslam ülkeleri, İslam ülkelerinin liderleri buna göz yummaktadır. Yarın Allah’ın huzurunda hiç kimse bunun hesabını veremez. Bu Gazzeli kardeşlerimiz, şehitler bizim boğazımıza sarılacak, haklarını bizden isteyeceklerdir. Bunun hesabını bizden soracaklardır. Cenab-ı Allah da bu şehitlerin hesabını bizden soracaktır. Çünkü o Mescid-i Aksa bizim de ilk kıblemizdir, Müslümanların kıblesidir. Cenab-ı Allah, içinde bulunduğumuz ay hürmetine, geçirmiş olduğumuz Kadir Gecesi hürmetine, önümüzdeki bayram günü hürmetine Gazze’de bir an önce bir zafer nasip eylesin. Bizleri de onların dualarından mahrum eylemesin. Bizleri de Efendimize gerçek manada layık olan, onun yolunda yürüyen kullarından eylesin inşallah. Rabbim cümlemizin, Müslümanların ve hassaten yeryüzünde ilahi kelimetullah için mücadele eden, cihat eden tüm Müslümanların yardımcısı olsun ve onlardan razı olsun.” dedi. (İLKHA)