HAMAS Siyasi Büro Üyesi Mahmud Merdavi, "Aksa Tufanı" operasyonunun yapılma nedenleri ve son durum hakkında İLKHA muhabirine konuştu. Merdavi, Müslüman halkları ve devletleri, işgalci siyonist rejime karşı net adım atmaya çağırdı.
İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı başlattığı geniş kapsamlı "Aksa Tufanı" operasyonunu devam ediyor.
Dünyanın gündemine oturan operasyon, işgal rejimini hezimette uğrattı. Emperyalist dünyanın gücünü arkasına alan işgal rejimi, Gazze'de sivillere yönelik saldırılarını sürdürüyor.
Tüm dünyanın takip ettiği operasyonu düzenleyerek siyonist işgalcileri hezimete uğratan HAMAS'ın yöneticilerinden Mahmud Merdavi İLKHA muhabirine konuştu.
Aksa Tufanı operasyonunun amacı ve hedefi nedir?
Aksa Tufanı operasyonunun hedefleri hakkında konuşan Merdavi, "Birinci hedefi Mescid-i Aksa'yı korumaktır. Çünkü Aksa saldırılara maruz kalıyor. İkinci hedef ise esirlerle ilgilidir; esirler cezaevlerinde saldırılara ve baskılara maruz kalıyorlar. Siyonist israil esir takasına karşı çıkıyor, kabul etmiyor. Biz de esir sayısını arttırmak durumunda kaldık çünkü israil esir takasına yanaşmıyor. Üçüncü sebep ise halkımıza yönelik baskı, saldırı ve katliamlardır. Hem bölgesel hem küresel anlamda bütün dünyaya katliamlara maruz kaldığımızı bildirdik ancak hiç kimseden cevap alamadık. Sanki siyonist işgal rejimi bütün hukukların üstündeymiş gibi bir algı var. Biz de bu nedenle Aksa Tufanı operasyonunu yapmak durumunda kaldık ki siyonistlere bir ders verelim. Bunun sonucunda hem Kudüs'ün hem Mescid-i Aksa'nın izzetini tekrardan muhafaza edelim." dedi.
"Kudüs akidemizin bir parçasıdır; bu yolda mücadelemizi sürdüreceğiz ve cihadı asla bırakmayacağız"
Aksa Tufanı operasyonunun devam ettiğini belirten Merdavi, "Bu, özgürleştirme operasyonudur ve devam etmektedir. Bu aslında Filistin direnişinin bir parçasıdır. Bütün halkın destek verdiği bir parçadır. Burada siyonistleri def etmek, siyonistlerin bu saldırılarını kırmak istiyoruz. Kendi hak ve özgürlüklerimizi isterken siyonistler bunun tam tersini istiyorlar. Onlar zulüm, katliam ve bize baskı yapmayı istiyorlar. Bize saldırı düzenliyorlar, toplu katliamlar yapıyorlar. Bu sebeple bu operasyonu başlattık. Operasyon, bütün Filistin direnişinin bir parçasıdır. Bu operasyon birçok senaryonun sadece bir parçasıdır; bunun içerisinde farklı senaryolar ve merhaleler var. Biz biliyoruz ki siyonistler zaten saldıracaklar; katliam yapacaklar. Bunların projesi daha önce işlenmiş ve hazırdır. Bu konuda siyonistler de projelerini uygulamak adına arkalarına küresel ülkeleri almışlar. Bazı Arap ülkeleri maalesef onları destekliyor ancak biz öncelikle Allah'a dayandık, bununla beraber halkımızın hakkını savunmak adına böyle bir yola baş koyduk. Bu yolda devam edeceğiz. Bu davanın fedakarlık gerektirdiğini ve bu yolda şehitler vereceğimizi biliyoruz. Bu kurban isteyen bir davadır, adil bir davadır. Kendi hakkımızı savunuyoruz, bu konuda fedakarlıklar yapılması gerekiyor. Kudüs bizim akidemizin bir parçasıdır. Bu cihadın da akidemizin bir parçası olduğuna inanıyoruz; bu yolda mücadelemizi sürdüreceğiz ve cihadı asla bırakmayacağız." şeklinde konuştu.
"Yöneticilerden izin almadan kendi onurunuzu, şerefinizi muhafaza etmek adına cihada davet ediyoruz"
Bütün Filistin halkının Gazze ile dayanışması gerektiğini vurgulayan Merdavi, "Bütün Filistin halkının dayanışması ve etkileşime geçmesi gerekiyor. Bunun dışında Arap aleminin de harekete geçmesini istiyoruz. Kendi liderlerinden izin almasınlar, izin beklemesinler; harekete geçsinler, meydanlara çıksınlar. Başarı, şeref, onur ve özgürlük izne bağlı birşey değildir. Onurumuzu korumak için meydanlara çıkalım ve direnişe destek verelim. Cihad için liderlerinizin kapısını çalarak onları beklemeyin, onlardan izin beklemeyin. Bu insanın elde edeceği, kazanacağı birşeydir. Bu İslami farziyettir. Zalimlere ve küffara karşı cihad yoluyla mücadele etmemiz gerektiği Allah'ın bize söylediği bir emirdir. Bu konuda ne gerekiyorsa, elinizden ne geliyorsa yapın. Bu konuda bütün Arap alemine ve Müslüman ülkelerine sesleniyorum." diye belirtti.
"israil bize karşı operasyon hazırlığındayken onlar saldırmadan biz atağa geçtik"
Müslüman ülkelerin halklarına yöneticilerinin iznini beklemeden harekete geçmeleri çağrısında bulunan Merdavi, "Siyasi oluşumları harekete geçirmek gerekiyor. Bu konuda Arap Birliği hemen toplanmalı, İslam İşbirliği Teşkilatı hemen toplanarak ciddi kararlar almalıdırlar. Katliamları durdurmak için ellerinden geleni yapmalıdırlar. Biz 2008 yılında yine Cumartesi günü katliama maruz kalmıştık, yaklaşık 1600 Müslüman Filistinli şehit oldu. Yine bir Cumartesi günü 2023 yılında israil bize karşı operasyon hazırlığındayken o saldırmadan biz atağa geçtik. Bu şekilde onlara ağır bir darbe vurduk. 2008 yılında olduğu gibi aynı şekilde bugün de bize saldırmak istiyorlardı. Bunların düşmanlığı İslam'a ve Müslümanlaradır. Bugün batı ve Amerika tamamıyla israilin kontrolünde, onların yönlendirmesiyle hareket ediyorsa; Müslümanların da Filistin'e destek vermesi ve yardımcı olması gerekiyor. Bugün batılılar israil rejiminin arkasında, destek veriyorlar ve bu desteklerini de katliamla sağlamlaştırmaya çalışıyor. Avrupa ve Amerika tarafından işgalcilere destek veriliyor ve bu hükümetlerin açık desteği ile katliamlarını yapabiliyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Katliamlar durmadan hiçbir yardım malzemesi ulaştıramazsınız"
Gazze'nin acil ihtiyaçları hakkında konuşan Merdavi, "Gazze herşeye ihtiyaç duyuyor; herhangi özel birşey yok, herşeye ihtiyaç duyuyor. Bu yardımları nasıl ulaştıracaksınız? Şu an işgal rejimi uluslararası arenada devletlerin desteğini alarak Filistin'e ve Gazze'ye saldırıyor. Bunu nasıl engelleyebileceğinize bakmanız gerekiyor. İşgal rejimi saldırıyor, hergün katliam yapıyor bunun engellenmesi lazım. Siyasi olarak bir baskı yapmak lazım. Bu da ancak iki şekilde yapılabilir; birincisi hükümetlerimize baskı yaparak onların harekete geçirerek siyasi olarak katliamların durdurulmasını isteyebiliriz ya da hükümetlerimiz harekete geçmiyorsa biz harekete geçeceğiz, sınırlara giderek baskı oluşturacağız. Bu şekilde en azından katliamları durdurmuş oluruz. Katliamlar durmadan hiçbir yardım malzemesi ulaştıramazsınız. Bu gerçekleştikten sonra ancak Gazze'nin acil durumlarını karşılayabilirsiniz. Gazze ilaca ihtiyaç duyuyor dersek; Gazze'nin suya, elektriğe ihtiyacı var dersek katliamlar durmadan ne kıymeti olacak ki? Öncelikle katliamların durması gerekiyor. Öncelikle 'kan banyosunun' durması gerekiyor. Gazze'de ciddi bir saldırı var. Öncelikle bunu durdurmamız gerekiyor." şeklinde belirtti.
"Devletlerden destek gelmezse sökülüp atılmaları daha kolay olacak"
Merdavi, "Bunların devletleri yoktu ortada kalmış bir milletti. Birleşmiş Milletler ve uluslararası devletlerin desteğini almışlardı. İlk geldiklerinde Filistin'e yerleştiler. Geldiler ve Filistin'i işgal ettiler. Şu an işgalcilerin resmiyet kazanması da tamamıyla bu devletlerin desteğine ihtiyaç duyuyor. Eğer resmi destek gelirse, devletler destek verirse bunların işgali resmileşecek ama bu destek gelmezse sökülüp atılmaları daha kolay olacak. Bu meşruiyetin engellenmesi için de elimizden gelen herşeyi yapmamız ve kendi ülkelerimizin liderlerine baskı yapmamız gerekiyor ki bu meşruiyet engellenmiş olsun." dedi.
"Öldürülemez dediler öldürüldüler, hezimete uğratılamaz dediler uğradılar, yenilemez dediler yenildiler"
İşgalcilerin kara operasyonu yapma ihtimali hakkında değerlendirmelerde bulunan Merdavi, "Öncelikle dediğimiz gibi Gazze'ye yardım yapılması gerekiyor çünkü Gazze sınırlarına ciddi bir ordu yığılmış durumda. 500 bine yakın sözde asker Gazze sınırına gönderilmiş, bu gücün öncelikle dağıtılması gerekiyor. 1948 topraklarında, Batı Yaka ya da Gazze ve diğer bölgelerde fiili olayların meydana gelmesi gerekiyor. Diğer bölgelerdeki hareketlilik bu ordunun büyük bir kısmını zayıflatmış olacaktır. Ordu oraya yığılmak yerine diğer Filistin bölgelerine dağıtılmış olur. Eğer bu olmazsa ve işgal rejimi girerse burası direnişin meydanıdır; her kim direnişin meydanına girerse direniş onu kolaylıkla alt edebilir. Çünkü bu olayların başladığı ilk gece sadece 1200 tane direnişçi karakolların hepsini alt ettiler. Hatta bu karakolları iki gün boyunca ellerinde tuttular. Bunun için orası direnişin meydanıdır. İşgal ordusu yenilemez, hezimete uğratılamaz diye inanılıyordu, öldürülemediğini söylüyorlardı ancak hepsi öldürüldü ve hezimete uğratıldı. Öldürülemez dediler öldürüldüler, hezimete uğratılamaz dediler hezimete uğradılar, yenilemez dediler yenildiler. Bu güçleri de sadece dışardan gelen maddi güce bağlıdır. Birleşmiş Milletler'den ya da Amerika gibi ülkelerin verdiği desteklerle ayakta kalabiliyorlar. Allah'a iman eden, Kudüs'ün şerefini muhafaza etmek adına savaşan 1200 mücahidin eliyle bu gerçekleşti ki karşıda sözde çok büyük bir güç vardı." şeklinde ifade etti.
"Direniş bombardıman durmadan kesinlikle masaya oturmaz"
Direnişin elindeki esirler ve Filistinli tutsaklarla takas edilmeleri ihtimali ile ilgili konuşan Merdavi, "Direnişin bu konuda eli güçlü, doğrudur ancak şunu söyleyelim; esir meselesi şu an söz konusu olacak bir durum değildir. Bu saldırılar, bombardıman durmada konuşulamaz. Direniş bombardıman durmadan kesinlikle masaya oturmaz. Bunu Türkiye'ye, Mısır'a ya da Katar gibi aracı olmak isteyen ülkelere söyledik. Şu an bombardımana maruz kalıyoruz, kesinlikle bu konuyu gündeme dahi getirmeyeceğiz. Bizim binlerce kardeşimiz esaret altındadır tabiki biz de bu durumdan istifade edeceğiz ancak şu an vakti değil. Savaş devam ediyorken bu durum söz konusu değildir. Biz halkımızı korumak için bunu yapıyoruz, halkın korunması için bu gereklidir." diyerek net konuştu.
"Biz esirlere hiçbir şekilde eziyet etmiyoruz, bizi öldürmüş olmalarına rağmen onlara dokunulmuyor"
Direnişin elindeki esirlerin durumu ve nasıl davrandığı hakkında konuşan Merdavi, "Elimizdeki deliller üzerinden Filistin halkını katleden kişilerin yargılanmasını istiyoruz ama yargılanmıyorlar. Halkımızı öldürmüş kişi eğer bir komutan ise dokunulmuyor. Bu durum İslam'ın bize öğretmiş olduğu bir vazifedir. Biz esirlere hiçbir şekilde eziyet etmiyoruz, bizi öldürmüş olmalarına rağmen onlara dokunulmuyor. Esirlere hiçbir şekilde eziyet edilmiyor. Bu tür söylentilerin hepsi onların zihninden geçen şeytani fikirlerdir. Bunu kendi aralarında planlıyorlar ve bunu hayata geçirmek istiyorlar. Kendi yaptıkları zulümleri direnişe mal etmeye çalışıyorlar." dedi.
"Siyonistlerden gelen haberlerin bir çoğu yalan"
İşgalcilerin medyada dezenformatif haberlerle direnişçileri lekelemeye çalışan işgalciler hakkında da konuşan Merdavi, "Biz medya biriminde çalışıyoruz; medyada çalışan insanlara da bunu söylemek isteriz; bu konuda şüphemiz yok, çalışıyorsunuz. Ancak siyonistler yalan üzere kuruludur. Clinton, Biden benzeri kişilere yalan üzerinden bazı görseller göstermişler; onları kandırmaya çalışıyorlar. Anlatılan şeylerin hiçbirisi kesinlikle doğru değildir. Biz direnişte onlara karşı atağa geçtik ve onlarla savaşıyoruz. Onlar da savaştan hezimet aldılar ve daha çok saldırıyorlar. Onlar kendi yaptıkları şeyleri direnişe iftira atarak paylaşıyorlar. Biz bu konuda sürekli video yayınlıyoruz, medyadan takip ediliyor. Bu konuda işgalciler videoları çalıyor ve olayın sadece sonucunu gösteriyorlar. Araba patlamış, insan ölmüş tarzında sonucunu veriyorlar. Halbuki olayın nasıl meydana geldiğini vermiyorlar. El-Kassam bizzat olayın kendisini video olarak paylaşıyor. Geçenlerde sivil mülteci dolu otobüs patlatılmıştı. İşgal rejimi bizzat bu otobüsü bombaladı ancak otobüsün fotoğrafını sanki HAMAS bombalamış gibi gösterdi. Bununla beraber Gazze'ye doğru giden arabaları bombaladı, parçaladı ve fotoğrafı da sanki HAMAS yapmış gibi göstermeye çalıştı. Onlar sıfırdan birşey vermiyorlar sadece yalan bazı sonuç görselleri medyaya atıyorlar. Bütün yakılmış araçlar hepsi işgal rejimi tarafından patlatılmış araçlardı halbuki. Havadan patlatılmışlar ancak fotoğrafla şaşırtmak ve aldatmak istiyorlar. El-Kassam hiçbir şekilde özellikle sivillere hiçbir zarar vermemiştir. Bir kişinin yapmış olduğu hatayı bütün Filistin'e mal etmek ya da kendi işlediği suçu direnişe mal etmek kesinlikle büyük bir suçtur. Bunların araştırılması ve takip edilmesi gerekirken Amerikalılar bunun tetkik etmeden direk doğru olarak kabul ettiler ancak biz gerçek olayı aktarıyoruz." cümlelerini kullandı.
"İrademiz; Filistin iradesi, direniş iradesidir"
Merdavi son olarak, "Bugün batı çok güçlü bir şekilde onları destekliyor. Malesef gençlerimiz şu an sıkıntı yaşıyor; gençlerimiz evlenemiyor, çalışamıyor, okuyamıyor, mezun olamıyorlar. Bütün bu baskıların hepsi onların yüzündendir. Bizi aç, susuz bırakıyor ve birçok zulüm yapıyorlar ve bunları sanki biz yapmışız gibi lanse etmeye çalışıyorlar. İrademiz; Filistin iradesi, direniş iradesidir. Kendimizi Allah'a dayandırdık. Biz önce Allah'a sonra İslam halklarına, devletlerine dayandık. Başarının Allah'tan gelmesini bekliyoruz, Müslümanlardan destek bekliyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.