Gazze'deki ateşkesin yeni aşamasına geçişi engelleyen en kritik dosyalardan biri, Refah'ta siyonist işgal hattı arkasında mahsur kalan direnişçiler oldu. ABD ve Türkiye arabuluculuk yürütürken, HAMAS teslimiyet seçeneğini kesin biçimde reddediyor.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki tamamen yıkılmış Refah kentinde, HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı direnişçilerin tünellerde mahsur kaldığı yönündeki haberler bölgedeki ateşkes sürecinin merkezine oturdu.

Siyonist rejim, bu dosyayı anlaşmanın ilerlemesini geciktirmek için kullanırken, bölgesel aktörler krizi çözmek amacıyla yoğun diplomatik temaslar yürütüyor.

Kassam Tugayları, söz konusu direnişçilerin Refah'ta işgalcilerin kontrol ettiği bölgede, yani ateşkes anlaşmasının ilk aşamasıyla belirlenen "sarı hattın" içinde bulunduğunu doğruladı. Bu hattın tamamı Refah kentini kapsıyor.

İşgal kaynakları, bölgede mahsur kalan direnişçilerin sayısını 150 ila 200 arasında tahmin ediyor. Ancak HAMAS ve Kassam kaynakları, güvenlik gerekçesiyle bu konuda herhangi bir sayı paylaşmıyor.

Krizin başlangıcı

29 Ekim'de işgal ordusu, Refah'ta bir yedek askerinin öldürüldüğünü iddia ederek olayı "ateşkes ihlali" olarak nitelendirdi. Bunu bahane eden işgalciler, Gazze genelinde yoğun hava saldırıları düzenledi ve 100'den fazla Filistinliyi şehit etti. Daha önce iki askerin ölümü gerekçe gösterilerek yapılan saldırılarda ise yaklaşık 50 kişi hayatını kaybetmişti.

ABD medyası, Başkan Donald Trump yönetiminin hem HAMAS hem de siyonist rejim üzerinde baskı kurarak krizi çözmeye çalıştığını aktardı.

Siyonist rejimin elindeki kaynaklar, direnişçilerin "ya teslim olması ya da tünellerde ölmesi gerektiğini" belirtirken; bazı Amerikan kaynakları, "direnişçilerin silahlarını bırakarak güvenli geçişle Gazze'ye dönmesi" veya "üçüncü bir ülkeye tahliye edilmeleri" gibi alternatiflerin tartışıldığını bildirdi.

HAMAS'tan net mesaj: Teslimiyet yok

HAMAS yöneticisi İsmail Rıdvan, El Cezire'ye yaptığı açıklamada "Direnişçiler asla teslim olmayacak. Bu dosyanın çözümü için arabulucularla temas halindeyiz" dedi.

Rıdvan, işgal ordusunun bölgeye yönelik herhangi bir saldırısının ateşkesi tamamen sona erdireceği uyarısında bulundu.

Kassam Tugayları da pazar günü yaptığı açıklamada "Teslim olmak ya da silah bırakmak, Kassam'ın sözlüğünde yoktur" ifadeleriyle kararlılığını vurguladı.

Türkiye'nin rolü

Reuters'a konuşan üst düzey bir Türkiyeli yetkili, Ankara'nın yakın zamanda siyonist rejime ait subay Hadar Goldin'in naaşının teslim edilmesinde arabuluculuk yaptığını ve şimdi de Refah'taki yaklaşık 200 direnişçi için "güvenli çıkış" sağlamaya çalıştığını belirtti.

Refah tünellerinde mahsur kalan Kassam savaşçılarının durumu, sadece Gazze'deki ateşkesin geleceğini değil, bölgesel diplomatik denklemleri de derinden etkileyecek en hassas konulardan biri olarak değerlendiriliyor. (İLKHA)