İşgalci siyonist rejimin Gazze'de yaptığı soykırıma tepki gösteren doktorlar, katliamın yanında hastanelerin, ambulansların bombalandığını, sağlık görevlilerinin, hekimlerin kaçırıldığını ve başlarına nelerin geldiği belli olmadığına dikkat çekerek, geriye kalanların da açlıkla, ilaçsızlıkla ve sefaletle baş başa bırakıldığına vurgu yaptı.
HAMAS'a bağlı El Kassam Tugayları Mücahitlerinin 7 Ekim'de işgalci siyonistlere karşı başlattığı "Aksa Tufanı" Operasyonun ardından Gazze'yi havadan, denizden ve karadan bombardımana tutan işgalci siyonist rejimin Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım 80'inci gününe girdi.
Siyonist rejim; kadın, çocuk, yaşlı, yerleşim alanı, hastane, cami, kilise, okul demeden her yeri bombalayan ve çoğunluğu çocuk ve kadınlardan 20 bin üzeri insanı şehit ederken on binlerce kişiyi de yaraladı.
Dünyanın birçok ülkesinde Müslüman, gayrimüslim milyonlarca kişi alanlara çıkarak yaşanan soykırıma tepkilerini dile getirmeye devam ediyor.
Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi Malatya'da da STK'lar, Kudüs Kardeşlik Platformu adına birçok etkinlik düzenlerken, hekimler ve sağlık çalışanları ise yaşanan soykırıma tepki amacıyla "sessiz yürüyüş" eylemi gerçekleştiriyor.
İLKHA muhabirine konuşan hekimler, katliamın yanında hastanelerin, ambulansların bombalandığını, sağlık görevlilerinin, hekimlerin kaçırıldığını ve başlarına nelerin geldiği belli olmadığını geriye kalanların da açlıkla, ilaçsızlıkla ve sefaletle baş başa bırakıldığına dikkat çekerek, tüm dünyanın bir araya gelerek yaşanan soykırımı sonlandırmaları çağrısında bulundu.
"Bunun adı vahşettir!"
Dr. Asena Aydın
Gazze'de yaşanan vahşeti anlatacak sözün bulunamadığını ve kelimelerin kifayetsiz kaldığını söyleyen Doktor Asena Aydın, "Sekiz bini çocuk, altı bin kadın şu anda kimliği belirlenmiş olan. Yirmi bin üzeri şehidimiz var. Ama israil bu zulmünü 75 yıldır kademeli kademeli ilerletiyor. Katliamın yanında hastaneler, ambulanslar bombalanıyor. Sağlık görevlileri, doktorlar, hekimler kaçırılıyor. Başlarına ne geldiği belli değil. Geriye kalan da hepsi açlıkla, ilaçsızlıkla ve sefaletle baş başa bırakılıyor. Bunun adı tamamen vahşettir! Bunun için dini hassasiyetiniz olmasa gerek de yok. İnsani olarak bir parça vicdan taşıyorsanız zaten bu sessiz çığlığa siz de ortaksınız demektir. Lütfen diyoruz. Biz tüm dünya kamuoyuna buradan sesleniyoruz. Hekimler olarak, sağlıkçılar olarak, sivil vatandaş olarak, bizim vicdanımızla, yüreğimiz artık bunu kaldırmıyor. Hastanelerimizde, kurumlarımızda da kesinlikle israil'e ait yandaşlarına ait bir tıbbi cihaz, bir ilaç görmek dahi istemiyoruz." dedi.
"Sözün bittiği yerdeyiz!"
Doç Dr. Rafet Özbey
Plastik Cerrahı olan Doçent Doktor Rafet Özbey, "Filistin'deki kardeşlerimizin bu çığlığı için yapabileceğimiz minimum şeyi yapıyoruz. En azından onlara destek verdiğimizi ifade etmek, beyan etmek istiyoruz. Sadece yürüyüş yapmak ve slogan atmak dışında bir şey yapamamanın vermiş olduğu çaresizlik ve üzüntü şu an burada bulunmamıza vesile oluyor. Sözün bittiği yerdeyiz! Allah Filistin'deki tüm kardeşlerimizin yardımcısı olsun." dileğinde bulundu.
"Bizim safımız ölen bebeklerin ve babasının kucağında kefene sarılmış çocukların safıdır!"
Dr. Fuat Zengin
Dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayan insanların yanında olduklarını kaydeden Doktor Fuat Zengin, "Bizim safımız ölen bebeklerin safıdır. Bizim safımız babasının kucağında kefene sarılmış çocukların safıdır. Bizim safımız bir zeminde sararmış ölü bebeklerin safıdır. Biz insanlık vicdanına da sesleniyoruz. Hepimizin çocukları var. Ve hepimizin bu çocuklara, sivillere, kadınlara, yaşlılara dönük yapılan saldırılara karşı çıkması gerekiyor. Bu sadece Gazze'yle de sınırlı olmamalı. Dünyanın neresinde olursa olsun böyle bir zulme hepimizin karşı çıkması gerekiyor hangi dinden, hangi inançtan olursa olsun bizim böyle zulümlere karşı çıkmamız gerekiyor. Bu minimum insanlığın gereğidir." ifadelerini kullandı.
"Dini, dili ne olursa olsun lütfen bu zulme hepimiz karşı çıkalım"
Zengin, "Ayrıca bizi yönetenlere de şunu söylemek istiyoruz. Sadece sloganlarla biz mazlumlara destek olduğumuzu iddia edemeyiz. Lütfen ellerinden gelen bütün resmi işlemleri uygulamaya soksunlar. Bizim limanlarımızdan israil'e destek amaçlı bir iğne ucu bile olsa hiçbir malzemenin gitmesini istemiyoruz. Böyle şeyleri duyduğumuzda vicdanımız kanıyor. İç yüzünü bilmiyoruz ama eğer öyle bir şey varsa engel olmasını da istiyoruz. Ve bütün insanlığa sesleniyoruz. Solcu, sağcı, dini, dili ne olursa olsun. Lütfen bu zulme hepimiz beraber karşı çıkalım diyoruz." dedi.
"Bütün insanların vicdanına sesleniyoruz, herkesi bu soykırıma karşı çıkmaya davet ediyoruz"
Dr. Çiğdem Aslan
Gazze'de yaşanan soykırımın her kesimi yürekten etkilediğine vurgu yapan Uzman Doktor Çiğdem Aslan, "Bütün insanların vicdanına sesleniyoruz. Herkesi bu soykırıma karşı çıkmaya davet ediyoruz. israil'in bu soykırımı sona erdirmesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Boykot ediyoruz. Dua ediyoruz. Eylemlere katılıyoruz. Tüm halkımıza da sesleniyoruz. Ellerinden geldiğince israil ürünlerini boykot etsinler. İnşallah samimi dualarımız Allah katında kabul olur ve Gazze'nin kurtuluşu için Rabbim bir çıkış kapısı hazırlar inşallah." temennisinde bulundu.
"Bu büyük bir savaş suçudur. Bütün dünyanın bir araya gelerek bu soykırıma bir son verilmesi gerekiyor"
İşgalci siyonist rejimin hastaneleri bombaladığını, oraya sığınan insanları ve yaralıları katlettiğini anımsatan Aslan, "Bu büyük bir savaş suçudur. Bunların hepsinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bütün dünyanın bir araya gelerek bu soykırıma bir son verilmesi gerekiyor. İsrail yetmiş yıldır yaptığı zulmüne iyice arttırarak devam ediyor. İnşallah bunlar sonlanır. Bu büyük bir soykırımdır. Savaş suçudur. İnşallah bütün dünya milletleri bir araya gelerek bu soykırıma bir son verir diye umut ediyoruz. Yani yıllardır yapılan zulümlerin sonucunda onlar mecburen kendilerini savunuyorlar. HAMAS kesinlikle kendi topraklarını savunmaya çalışan bir halk hareketidir." diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.