Siyonist işgal rejiminin Filistin halkına yönelik katliamlarını koşulsuz destekleyen ABD'nin Ankara Büyükelçiliği önünde toplanan vatandaşlara seslenen HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, siyonist rejim ve koşulsuz destekçisi olan ABD’ye sert tepki gösterdi.
İşgal rejiminin Filistin topraklarında haftalardır sürdürdüğü katliamlar devam ederken, bu akşam başlattığı yoğun saldırılar karşısında Müslümanlar ayağa kalkarak tepkilerini göstermeye devam ediyor.
Ankara'da işgalci ABD Büyükelçiliği önünde bir araya gelen vatandaşlar Filistin'e destek mesajı verirken, siyonizmin destekçisi ABD'yi telin etti.
ABD Büyükelçiliği önünde toplanan başkentlilere bir konuşma gerçekleştiren HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, Filistin meselesinin sadece HAMAS ve Gazze'nin meselesi olmadığını; bütün Müslümanların meselesi olduğunu söyledi.
Gazzelilerin ve Filistinlilerin 7 Ekim'de yeni bir sürecin kapısını açtıklarını belirten Emiroğlu, “Bu dava yeni değil aziz kardeşlerim. Yani ortada hiçbir şey yokken, durup dururken Filistinli kardeşlerimiz bir sabah 'Hadi yola koyulalım' demediler. 100 yıldır Filistinli kardeşlerimiz, ümmetin izzeti için, Müslümanların onuru için, Aksa'nın kutsiyeti ve hürmetini muhafaza etmek için can veriyorlar. Mesele çok uzun, dertliyiz. İçimiz kan ağlıyor. Ama bir şeyi iyi bilmemiz lazım. Bu mücadele neyin mücadelesidir? Bunu bildiğimiz için buradayız. Ama henüz bunu fehmetmeyenlere buradan şunu söylemek istiyorum. Bu mücadele bir iman davasıdır. Bu mücadele Rabbimizin İsra suresinde işaret buyurduğu gibi etrafını mübarek kıldığı için Mescidi Aksa'nın, Kudüs'ün, Filistin topraklarının olduğu o mübarek beldenin kutsiyetini muhafaza etme mücadelesidir. Biz eğer düşmanı tanımaz isek, düşmanın planını bilmezsek, hedeflerini bilmezsek, bunu idrak edemezsek bu süreç böyle devam edecek. Ama ben şu müjdeyi veriyorum. Artık yeni bir süreç başlamıştır. 7 Ekim sabahı bunun işaretini gördük. Filistin'in aslanları, İzzeddin El Kassam'ın yiğitleri bu çıban başının merkezine girdiler ve işlerini Allah'ın izniyle bitirecekler. Ama niye bu kadar net söylüyorum, yeni bir süreç başladı diye. Çünkü Müslümanlar uyandılar. Artık planın ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Çünkü yanı başımızda, Suriye'de cereyan eden hadiselerde yine bu şebekenin parmağı ile ektikleri fitne tohumu ile körükledikleri ateş ile bugüne geldi. Müslümanlar uyandı artık.” dedi.
“Sizin demir kubbeniz varsa bizim de gök kubbemiz var”
Filistin’de yaşanan son olayın Batı dünyasının yüzünü bir daha açığa çıkardığını söyleyen Emiroğlu, şu şekilde devam etti:
“Bunların derdi insanlık değildir. Bunların medeniyet dediğine bakmayınız. Bunlar medeniyeti, demokrasiyi, sözüm ona hümanizmi, kendi küresel işgal projelerini perdelemek için kullanıyorlar. Neden mi? Çünkü sarı saçlı, mavi gözlü çocuklar için ağlayanlar 20 gündür 2 bin çocuk katlettiler. Onlar demir kubbelerine güveniyorlar. Amerika'ya güveniyorlar. Yerli işbirlikçileri etrafındaki piyonlara güveniyorlar. Biz şunu diyoruz. Sizin demir kubbeniz varsa bizim de gök kubbemiz var. Gazze'deki mazlumların başına bomba yağdırmakla bizi bitireceğini mi zannediyorsunuz? Siz ölümü öldürenlere hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü hakkıyla imanı elde eden kainata meydan okur. Ve işte okuyor. Biz bunun farkında olmalıyız. Gazzeli Müslümanlar bizden bunu istiyor. 'Meydanlara inin, sesimizi duyurun. Bize dua edin, bize destek verin.' Biz bize düşeni yapmakla mükellefiz. Bize düşen şudur. Bize düşen bu mücadelenin mahiyetini kendi nefsimize idrak ettirmemiz, çoluk çocuğumuza bunu iyi öğretmemiz, etrafımızdaki insanlara bunu iyi hissettirmemiz; bütün sivil inisiyatifler ile hükümetlerimiz ile İslam aleminin dört bir tarafında Müslümanları ayağa kaldırarak hükümetlerimizi daha etkili, daha somut adımlar atmaya zorlamak durumundayız. Yoksa bu mesele sadece Filistin'le sınırlı değil. Bu mesele Araplarla Yahudilerin meselesi değildir. 75 yıldır bizi böyle kandırdılar. Dediler ki 'Bu mesele Araplarla, israilin meselesidir.' Sonra dediler ki 'Hayır, bu mesele Filistinlilerle, israilin meselesidir.' Şimdi bakın bizim medya organlarımıza varıncaya kadar günlerdir ne diyorlar 'israil, HAMAS savaşı.' Bu tezgaha gelmeyelim. Bu HAMAS'la israilin savaşı değildir. Bu iman ile küfrün savaşıdır. Bu hak ile batılın savaşıdır. Eğer biz bu meseleyi HAMAS'a indirger isek o zaman kendimizi bu işin dışında tutarız. O zaman Müslümanlığımızın gereğini yapmamış oluruz.”
“Ya teslim olacağız ya dik duracağız”
Son olarak Emiroğlu, “Filistinli kardeşlerimiz 1987’deki 1. İntifada’dan sonra her gün mücadelelerini daha ileri bir aşamaya taşıdılar. 2000'deki 2. İntifada’dan sonra farklı bir mecraya taşındı. Fazla değil, iki sene önce 2021 yılında yine saldırdılar. O zaman biz şunu gördük. 70 yıldır taş atanlar artık füze atıyor elhamdülillah. Biz ne yapıyoruz? Kendimizi yoklayalım. Toplanmamız bir mücadele yöntemidir. Basın açıklamaları, mitingler, etkinlikler. Hepsine eyvallah. Ama bu artık başka bir noktaya varmalıdır. Bakın bugün akşam saatlerinden itibaren yüzlerce savaş uçağı ile Gazze'yi bombalıyorlar. Türkiye'deki hükümet yetkililerine şunu söylüyoruz. Amerika'nın, israilin burada ne işi var? Kürecik, İncirlik'i bu aşamadan sonra kapattırmamız lazım. Yoksa Gazze düştüğünde o cephede eğer biz bunun tedbirini almazsak yarın Adana'da, Maraş'ta, Konya'da, Ankara'da siyonistlerle ve onların küresel akıl babaları ile er ya da geç yüz yüze geleceğiz, göğüs göğüse geleceğiz. Şimdiden bu işin tedbirini almamız lazım. Kendimiz için değil, Müslümanların izzeti için, onuru için bunu yapmamız lazım. Bir bedel mi gerekiyor? Zaten ateş çemberinde. Biz öyle ya da böyle biz dursak da onlar durmayacak. Biz sesimizi etmesek de onlar devam edecekler. Çünkü onlar diyorlar ki 'Buralar bizim toprağımız. Buradan sizi söküp atacağız diyorlar.' Önümüzde iki yol var. Ya teslim olacağız ya dik duracağız.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.