İşgalciler serbest bırakılan esirlerin evlerine baskın düzenledi

İşgal altındaki Batı Şeria'nın El-Halil kentinde eski esirlere ait çok sayıda eve baskın düzenleyen siyonist rejim, eşyaları tahrip etti, biri kadın 4 Filistinliyi alıkoydu, bir kişiyi de darp etti.
Siyonist işgalciler, bu sabah El-Halil kentinde düzenlediği baskınlarda üç Filistinliyi esir alırken, birçok eve baskın düzenleyerek halkı hedef aldı.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, işgalciler El-Halil kent merkezini basarak Abdul-Samed Ebu Remuz’u, batıdaki Tefuh beldesinde ise Şakir et-Tarda ve Muhammed et-Tarda’yı esir aldı.
Baskınlar sırasında serbest bırakılmış Filistinli esirlere ait çok sayıda ev de hedef alındı.
İşgalciler, Abdulkerim Ebu Remuz’un annesini gözaltına alarak evi aradı ve oğulları Abdul-Samed’i teslim olmaya zorladı. Ardından kardeşi Usame’yi darp etti.
El-Halil’in batısındaki İzna beldesinde de baskınlar gerçekleşti. Serbest bırakılan esirler Fadi Yusuf Nufel ve Ahmed Halil Avvad’a ait evler hedef alınarak kapılar kırıldı ve ev eşyaları tahrip edildi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dünya Müslüman Âlimler Birliği, Gazze'deki soykırımı insanlık suçu olarak niteledi ve İslam dünyasına "acil kıyam" çağrısı yaptı. Açıklamada "Bu suskunluk ihanettir, şimdi harekete geçmenin vaktidir." denildi.
Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tekin, Gazze’de devam eden katliamlar karşısında bazı Arap liderlerin ABD ile ekonomik ve askeri iş birliklerini artırmasının kabul edilmez bir durum olduğunu vurguladı.
Gazze’de aylardır süren soykırıma sessiz kalmayan Şanlıurfa’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, İslam ülkelerinin sessizliğini "acizlik" olarak değerlendirirken, mazlumların sesi olmanın herkesin sorumluluğu olduğunu ifade etti.
HAMAS ile işgal rejimi arasındaki dolaylı müzakereler, her iki tarafın ön koşullarına bağlı kalması nedeniyle durmasının ardından yeniden başladı.