İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğrencileri Refah katliamına tepki gösterdi

İşgal rejiminin Refah'a yönelik saldırılarında şehit Filistinli Müslümanlar için bir araya gelen İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğrencileri, yapılan katliamı kınayarak siyonist rejimi lanetledi.
İşgal rejiminin "2371 BLOK" adını verdiği ve 4 gün önce güvenli bölge olarak nitelediği Refah bölgesine sığınan Filistinli sivilleri yakarak şehit etmesine tepki gösteren İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğrencileri, basın açıklaması düzenledi.
Ziraat Bankası Kütüphanesi önünde bir araya gelen öğrenciler, işgal rejimini aleyhine, direnişin lehine sloganlar attı.
"Daha yürüme çağına gelmemiş bebekleri diri diri yakan bu siyonist çete bütün dünyanın tepkisine rağmen herkesin gözü önünde terör eylemleri gerçekleştirmeye devam etmektedir"
İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nin duyarlı öğrencileri adına basın açıklamasını okuyan Ahmet Yusuf Demiryürek, "Yüzyıla yakın süredir İslam topraklarını işgal ederek kadın, yaşlı, çocuk demeden katlederek, habis bir kanser gibi büyüyen katil israil, 26 Mayıs Pazar akşamında bir kez daha cani olduğunu göstermiştir. Refah bölgesine sığınan masum sivillerin üzerine bombalar yağdıran katil israil bir kez daha çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanları vahşice katletmiştir. Daha yürüme çağına gelmemiş bebekleri diri diri yakan bu siyonist çete bütün dünyanın tepkisine rağmen herkesin gözü önünde terör eylemleri gerçekleştirmeye devam etmektedir. Etrafı mübarek kılınmış Mescid-i Aksa'mız, her gün terörist israil ve yahudi işgalciler tarafından düzenlenen baskınlarla taciz ve tahkir ediliyorken, masum ve mağdur çocuklar, kadınlar diri diri yakılıyorken, sokaklarda masum siviller kurşuna diziliyorken, Gazze'de ambargo ve abluka şiddetini artırmışken, sadece Filistinli kardeşlerimizin değil tüm Müslümanların izzeti her gün her an çiğnenmeye devam ediyorken gerçekleşen bu katliam, katil israilin Ortadoğu'da bir çıban başı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur." dedi.
"Bu lanetli kavim siyonizm ideolojisiyle bölgeyi kan gölüne çevirmiş çocuk, kadın, yaşlı demeden ölüme tabi tutmuştur"
Demiryürek, "yahudilerin tarih boyunca yapmış oldukları fitneden ötürü Yüce Rabbimiz tarafından zillete uğratıldıkları söylenmiştir. Bu zillet içindeki kavim, bulundukları yerlerde sürekli bozgunculuk yapmıştır. Tahrif ettikleri kitaplarına eklemiş oldukları vadedilmiş topraklar yalanıyla zulmetmekten, öldürmekten geri durmamıştır. Bu lanetli kavim siyonizm ideolojisiyle bölgeyi kan gölüne çevirmiş; çocuk, kadın, yaşlı demeden ölüme tabi tutmuştur. 1948 yılında işbirlikçi devletlerin yardımıyla sözde kurulduğunu ilan etmiş ve bölgedeki çıban başı olmuştur. Sapkın inançları gereği yapmış oldukları zulmü ibadet görmüş ve bundan geri durmamışlardır."
"Masum Gazze halkı diri diri yakılırken ey İslam ülkelerinin yöneticileri sizlere hesap gününü hatırlatıyoruz!"
"7 Ekim gününde Müslümanlar kısıtlı imkanlarıyla bir direniş hareketine başlamış ve bu korkakların kumdan kalelerini, oluşturmuş oldukları yenilmez psikolojisini yerle bir etmiştir" diyen Demiryürek, "siyonist işgalciler elindeki medya gücüyle manipülasyona devam etmiş fakat Müslümanların haklı direnişini gölgeleyememiştir. Gazze'deki haklı ve şerefli mücadeleyi durduramayan siyonist çete dünyanın gözü önünde Müslüman ülkelerin, yöneticilerin gözü önünde alçakça saldırılarına devam etmektedir. Bir avuç Müslüman izzet ve vakarla Müslümanların onurunu korumak için savaşmaktadır. Bugünün geleceğini beklemeyen siyonist işgalciler ise savunmasız sivilleri alçakça katletmektedir. Gazze'de çocuklar diri diri yakılıyorken, ahdine vefalı, şehidi şehid yapan manaya sevdalı olan biz Medeniyet Üniversitesi gençleri olarak; buradan başta ülkemiz olmak üzere tüm Müslüman devlet yöneticilerine ikazda ve açık çağrıda bulunuyoruz: Şimdi değilse ne zaman! Masum Gazze halkı diri diri yakılırken ey İslam ülkelerinin yöneticileri sizlere hesap gününü hatırlatıyoruz! Amerikadan, israilden, Avrupa'dan, Rusya'dan, Çin'den değil, Allah'tan korkun, Allah'tan korkun, Allah'tan korkun!" ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması okunan dua ile nihayete erdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.