Boykot kültürünün gelişmesi ve sürekliliğinin sağlanması ile ilgili konuşan Şanlıurfa Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı İbrahim Halil Güven, kanaat önderlerinin boykot için sahaya inmesi ve siyonistlerin ve onlara destek verenlerin ürünlerini satan firmaları ziyaret etmesi gerektiğini dile getirdi.

7 Ekim 2023 yılında "Aksa Tufanı" ile başlayan ve daha sonra siyonist işgal çetesinin katliamına dönüşen saldırılara birçok firma maddi ve manevi destek sunmuşlardı. Bu firmalara dünya genelinde tepkiler gelirken en önemli tepki ekonomik boykot kararı oldu.

Boykot ile birçok firma geri adım atarken, bazı firmalar katliamlara desteğini hala devam ettiriyor.

Boykot kültürünün gelişmesi ve sürekliliğinin sağlanması ile ilgili İLKHA'ya konuşan Şanlıurfa Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı İbrahim Halil Güven, kanaat önderlerinin boykot için ellerini taşın altına koymaları gerektiğini ifade etti.

Siyonist işgal çetesinin şah damarı olan ekonomik güçlerinin kesilmesi gerektiğini belirten Güven, yapılan indirim kampanyalarına Müslümanların kanmaması gerektiğini söyledi.

"Ekonomileri güçlü oldukça Müslümanların üzerine daha şiddetli bir şekilde saldırıyorlar"

Boykotun önemini vurgulayan Güven, "Siyonizmi destekleyen bütün firmaları boykot etmek çok önemli. Siyonistlerle yapılan alışveriş, bütün Filistinli kardeşlere kurşun olarak bomba olarak dönüyor.  Bunun için boykot çok önemli. Siyonizmi ayakta tutan maddi güçtür. Ekonomileri güçlü oldukça Müslümanların üzerine daha şiddetli bir şekilde saldırıyorlar. Onların şah damarlarını kesmek lazım. Onların şah damarı ekonomileridir, maddi kaynaklarıdır. Müslümanları bırakın bütün insanların, 'insanım' diyen herkesin buna uyması lazım. Siyonistlerin ekonomisini kırmaları lazım." dedi.

"Kanaat önderlerimizin boykot için sahaya inmesi lazım"

Boykot konusunda duyarlılığın artması için kanaat önderlerine seslenen Güven, "Kanaat önderlerimizin boykot için sahaya inmesi lazım. Boykot için ellerini taşın altına koymaları lazım. Siyonizmin markalarını satan, onlara destek veren markaların ürünlerini satan firmaları tüccarları ziyaret edip onlarla görüşmeleri lazım. Onların kaynağını kesmek lazım. Eğer Müslüman tüccarlar onların ürünlerini pazarlamazlarsa, ticareti onlarla keserlerse, siyonizmi destekleyen firmaların mallarını satmazlarsa, piyasa sürmezlerse bu daha etkili olur." diye konuştu.

"Ucuzdur deyip hiçbir zaman kampanyalara kanmamak lazım"

Siyonizme destek veren firmaların "indirim" tuzaklarına karşı dikkatli olunması gerektiğini dile getiren Güven, "İndirim tuzaklarına çok dikkat etmek lazım. Bu tuzağa düşmemek lazım. Bir şey ucuzdur diye yönelmememiz lazım. Çünkü bunların içecekleri kanlı içeceklerdir, yiyecekleri kanlı yiyeceklerdir. Bunlar da Filistinli bebeklerin, Gazze'deki bebeklerin kanları var. Orada vefat eden, şehid olan annelerin kanları var. Ucuzdur deyip hiçbir zaman kampanyalara kanmamak lazım. Ne deterjanına ne içeceğine ne herhangi bir şeyine kanmayalım. Bunlar birer tuzaktır. Bunlara dikkat etmek lazım. Her Müslümanın biraz ferasetli hareket edip bunlardan uzak olması lazım." şeklinde konuştu.

"Aileler kendi evlerinde gündem yapacaklar"

Boykot kültürünün süreklilik kazanması için toplumda her yere anlatılması gerektiğini ifade eden Güven, "STK'lar, kendi dernekleri sürekli gündeme getirecek. Okullarda öğretmenler öğrencilerine anlatacak. Kur’an kurslarında hocalar kendi öğrencilerine anlatacak. Medreselerde hocalar öğrencilerine anlatacaklar. Bu şekilde olursa daha yaygın olur. Aileler kendi evlerinde gündem yapacaklar. Çocuklarına anlatacaklar, misafirliğe gittiklerinde misafirlere anlatıp bir şekilde boykot ürünlerini gündeme getirecekler. Siyonizm sürekli gündemde olacak. Siyonizmin etkisini nasıl kırabiliriz? Müslümanları nasıl güçlendirebiliriz nasıl destek verebiliriz? Bu gündemde olacak. Bu da pasif de olsa bir destektir. Pasif de olsa siyonizmi kırmak Gazze'ye bir destektir. Siyonizme giden ekonomik kaynaklarını kesmek Gazze'ye dolaylı yoldan bir destektir." dedi. (İLKHA)