Kassam Tugayları Gazze'de yeni caydırıcılık denklemi yazıyor

Yoğun abluka ve yıkıma rağmen, HAMAS'ın askeri kanadı Kassam Tugayları, Gazze'de düşmanın hesaplarını altüst eden gelişmiş pusularıyla işgal ordusunu zor durumda bırakıyor. Direniş, enkaz ve harabeler içinde savaşı yeniden tanımlıyor.
Gazze'de abluka ve yıkımın ortasında direniş, özellikle HAMAS'ın askeri kanadı El-Kassam Tugayları, savaş kurallarını yeniden belirliyor. Sadece sahada direnişle kalmayıp, gelişmiş taktiklerle işgal ordusunu beklenmedik şekilde yıpratıyor.
Al Jazeera'nin analizine göre, askeri Uzman Yasin Ezdin, El-Kassam'ın kent içinde enkaz altına kurduğu pusularla mücadelenin yeni bir safhasına geçtiğini belirtiyor. Öyle ki, işgal ordusunun "temizlenmiş" dediği bölgelerde bile tuzaklarla karşılaştığı ve önemli kayıplar verdiği vurgulanıyor.
Bu operasyonlar uzun vadeli planlama ve şehir yapısının, özellikle yer altı tünellerinin ustaca kullanımıyla mümkün oluyor. İşgalcilerin yoğun hava bombardımanı ve alan temizliği girişimleri, bu esnek yapı karşısında etkisiz kalıyor.
Siyonist rejim ordusu içinde artan moral bozukluğu ve stratejik çıkmazlar dikkat çekiyor. Sözde Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in "Savaşın sonu yok" açıklaması, askeri başarısızlık ve siyasi belirsizliğin açık itirafı olarak görülüyor.
Analistler, El-Kassam'ın kontrol sağlandığını iddia edilen alanlarda bile inisiyatifi elinde tutmasının, geleneksel siyonist rejim kara gücü üstünlüğü efsanesini çürüttüğünü söylüyor. İşgalci güçlerin kaynakları tükeniyor; askerî ve psikolojik yıpranma derinleşiyor.
Direniş, yıkılmış şehirleri ustaca döşenen pusulara dönüştürerek savaşın seyrini değiştiriyor. Bu savaş artık sadece cephede değil, siyonist rejim siyasetine de yansıyor. Sözde hükümet içinde artan iç çatlaklar, savaşın gidişatı ve maliyeti konusunda derin kaygılar doğuruyor.
Kassam Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin Yahudilere yaptığı uyarılar, devam eden savaşın yıkıcı sonuçlarına dair psikolojik bir savaş niteliği taşıyor. Bu mesajlar sadece moral bozmakla kalmayıp, işgal toplumundaki çatlakları derinleştiriyor.
Uzmanlar, Gazze direnişinin artık sadece silahlı çatışma değil, aynı zamanda bilgi ve irade mücadelesi olduğunu vurguluyor. Enkaz altındaki mücadeleyle "yenilmez ordu" miti yıkılırken, işgalci rejim iç krizlere ve toplumsal baskıya yenik düşüyor.
Bu savaş, uydulara, gelişmiş silahlara ve teknolojiye değil; sabır, kararlılık ve stratejik zekaya dayalı yeni bir direniş modeliyle yazılıyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Birleşmiş Milletler, siyonist rejimin Gazze’deki zorla göç politikasının kapsamını genişlettiğini ve şu anda bölgenin yaklaşık yüzde 85’inin tahliye emri ya da askeri alan ilanı altında olduğunu bildirdi.
Gazze Vakıflar Bakanlığı, işgalci saldırıların sürmesiyle birlikte Gazze Şeridi'nde mezar yerlerinin tükendiğini ve halkın şehitlerini okul, hastane ve ev bahçelerine defnetmek zorunda kaldığını duyurarak acil yardım çağrısı yaptı.
Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS), bu sabah Gazze'de "Vefa için Özgürlük" esir takasıyla serbest kalan üç direnişçinin şehit edilmesini kınayarak, işgalcilerin Filistin direnişini susturamayacağını vurguladı.
Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi, siyonist işgalcilerin son 48 saat içinde 26 farklı katliam gerçekleştirdiğini ve bu saldırılarda en az 300 Filistinlinin şehit olduğunu duyurdu. Saldırılar özellikle kadın, çocuk ve açlıkla mücadele eden sivilleri hedef aldı.