Ankara'da Lokman Hekim Üniversitesi öğrenci ve akademisyenleri, "Kampüsüm İntifada" sloganıyla Filistin'de yaşanan zorluklara dikkat çekmek ve dayanışma göstermek için fotoğraf sergisi, basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirildi.
Lokman Hekim Üniversitesi A Blok önünde toplanan öğrenci ve akademisyenler tarafından Filistine destek işgalci siyonistlere lanet sloganları atıldı.
Fotoğraf sergisi sonrası "Kampüsüm İntifada" sloganıyla düzenlenen program basın açıklamasının okunmasıyla devam etti. Basın açıklaması Lokman Hekim Üniversitesi öğrencilerinden Zeynep Alasulu, tarafından okundu.
Siyonist işgal rejiminin Filistin’de sürdürdüğü işgal, soykırım ve tehcir 7 Ekim’de başlamadığını 75 yılı aşkın süredir devam etmekte olduğunu aktaran Alasulu, "Birtakım çevrelerin dile getirdiği gibi her şeyin 7 Ekim’de başladığı tezviratına tarihin şahitliğiyle karşı çıkıyoruz. Aksa Tufanı, onlarca yıldır süregelen işgale, yağmaya ve katliamlara karşı verilen mücadelenin haklı bir tezahürüdür. israilin Gazze’de sürdürdüğü soykırım siyaseti dayanılmaz boyutlara ulaşınca israili kerhen kınayıp HAMAS’a terör yaftası yapıştıran zihniyetin vicdandan ve ahlaktan yoksun olduğunu bir kez daha yineliyoruz. israil, güvenli bölge olarak nitelediği ve 1.5 milyondan fazla insanı göçe zorladığı Refah’a ABD desteği ile yeni bir saldırı düzenlemektedir. 35 binden fazla insanın israil tarafından vahşice katledilmesinin ardından Refah’a yönelik herhangi bir saldırı bu felaketi daha da derinleştirecektir. Bu insani krizin daha fazla derinleşmemesi adına Refah’a yönelik bütün saldırıların durdurulması için çağrımızı yineliyoruz." dedi.
"Bebek katili israil, hastaneleri de bombalayarak savaş suçu işlemekten zerre kadar utanç duymuyor"
Alasulu, "Soykırımın 219. gününde vahşice öldürülen 15 bin 162 çocuk ve 10 bin 18 anne ile birlikte 30 bini aşkın masumu öldüren, hiçbir ahlaktan ve insanlıktan nasibini almayan bebek katili israil, hastaneleri de bombalayarak savaş suçu işlemekten zerre kadar utanç duymuyor. Ancak bu saldırılardan dolayı hiçbir yaptırıma maruz bırakılmıyor. Saldırılardan önce Gazze'de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken bugünlerde ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden yalnızca 3-4 hastane mevcut. Bunların da sadece 2'sinde aktif olarak ameliyat yapılabiliyor. Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş durumda. Büyük bir fedakarlıkla 7 aydır maaş almadan mesleklerinde çalışmaya devam eden hekim ve sağlık çalışanlarının şehit edilmesi, tutuklanması ve göçe zorlanması nedeniyle meslektaşlarımız sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir." ifadelerine yer verdi.
"Kampüsleri intifada kamplarına çeviren cesur üniversite öğrencilerine selam olsun"
İşgalcilerin hastane saldırılarıyla ilgili de Alasulu, şunları aktardı:
"Gazze'nin kuzeyindeki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi bombalandı ve kullanılamaz hale geldi. Gazze’nin güneyindeki en büyük hastanesi olan El-Nasır Hastanesi bombalandı ve kullanılamaz hale geldi. Ülkemiz tarafından 2011-2017 yılları arasında Gazze Şeridi'nde inşa edilen Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi’nin de işgalci israilin 7 Ekim saldırıları sonrasında askeri amaçlarla kullanıldığı öğrenilmiş oldu. Ayrıca son günlerde meydana gelen Nasır ve Şifa Hastaneleri’ndeki yıkım sonucu, bölgede bulunan toplu mezarlar ve işkence edilerek şehit edilen insanların cesetleri işgalci israilin vahşetini gözler önüne serdi. Bütün bunlara rağmen 7 aydır devam eden soykırım ve zulme sabreden onurlu Gazze halkına ve bütün zorluklar içerisinde açlığa ve ilaçsızlığa dayanarak kendi canı pahasına hastaları için var gücüyle çalışan Gazze’nin şerefli doktorlarına selam olsun. Türkiye’den, dünyanın dört bir yanında siyonist çetenin katliamlarına karşı çıkan özgür dünyanın özgür gençlerine ve kampüsleri intifada kamplarına çeviren cesur üniversite öğrencilerine selam olsun!"
"Kanıksamayacağız, normalleştirmeyeceğiz, sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!"
Son olarak Alasulu, "Türkiye’deki muhtelif üniversitelerin öğrencileri olarak, Filistin halkının haklı mücadelesinin yanında olduğumuzu sürecin en başından beri dile getirdik. Bugün de burada, HAMAS’a ve şanlı Kassam Tugaylarına selamlarımızı iletiyoruz. Bu şerefli direnişin 229. gününde desteğimizin sürdüğünü gururla haykırıyor ve intifadanın özgür gençleri olarak mücahitlerin yolunu yolumuz biliyoruz! Filistin'in izzetli halkına karşı işlenen insanlık suçunun bir an önce son bulmasını ve siyonist zalimlerin, başta ABD olmak üzere bütün işbirlikçi devletlerin ve şirketlerin cezalandırılmasını Yüce Allah’tan diliyoruz. Kanıksamayacağız, normalleştirmeyeceğiz, sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!" şeklinde belirtti.
Yapılan basın açıklaması sonrası program oturma eylemiyle devam etti. Oturma eyleminde Kur'an-ı Kerim okundu. Filistinli mücahitlerin muzaffer olması için dualar edildi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.