Mescid-i Aksa'nın gölgesinde demografik oyun
Kudüs'te yıkım ve tehcire karşı mücadele eden Nâsır el-Hidmi, işgalcilerin yıllardır adım adım ilerlettikleri planın hedefini açıkladı: 2030 yılına kadar Kudüslülerin oranını yalnızca yüzde 13'e indirmek. Hidmi, bunun Kudüs'ü çevresinden koparma ve Batı Şeria'yı kantonlara bölme projesi olduğunu söyledi.
Kudüs'te yıkım ve zorla göç politikalarına karşı faaliyet yürüten Kudüs Tehcir ve Yıkımla Mücadele Heyeti Başkanı Nâsır el-Hidmi, işgalcilerin kentin demografisini kökten değiştirmeyi amaçladığını belirtti.
El-Hidmi, cuma günü yaptığı açıklamada, işgalcilerin sağcı ya da solcu fark etmeksizin aynı siyaseti güttüğünü ifade ederek, "Bugün yaşadığımız durum onlarca yıl önce atılan planların sonucudur. 2000 yılında hazırlanan 'Büyük Kudüs' planı, Kudüslüleri azınlığa düşürmeyi hedefliyordu ve bunun 2020'de tamamlanması öngörülüyordu. O plan tutmadı, şimdi ise 2030 planıyla nüfusumuzu yüzde 13'e düşürmeyi amaçlıyorlar" dedi.
Hidmi, söz konusu planların Şuafat Mülteci Kampı ile Kafr Akab'ın ortadan kaldırılmasını, yerlerine Yahudi yerleşimcilerin yerleştirilmesini içerdiğini kaydetti. Bu projelerle Kudüs'ün Batı Şeria'dan tamamen koparılacağını ve Filistinlilerin daraltılmış, birbirinden izole bölgelerde yaşamaya zorlanacağını vurguladı.
Özellikle "E1" yerleşim planına dikkat çeken Hidmi, bunun işgalcilerin Maale Adumim yerleşimini Kudüs'e bağlamasına, şehri Ramallah'tan ve Beytullahim'den ayırmasına hizmet ettiğini belirtti. Böylece Kudüs'te demografik denge işgalciler lehine değiştirilecek, kentin etrafındaki Filistin toprakları da geniş ölçekte gasp edilecek.
El-Hidmi, projenin sonuçları arasında şunları sıraladı: Batı Şeria'nın kuzey ve güneyinin tamamen koparılması, Filistinlilerin yaşam alanlarının küçültülmesi, bedevî toplulukların zorla yerinden edilmesi, Filistinlilerin kullanımı yasaklanan yolların yalnızca Yahudi yerleşimcilere tahsis edilmesi ve bölgeyi boydan boya kuşatan otoyol ve tüneller inşa edilmesi.
Hidmi ayrıca, işgalcilerin Anata, İsaviyye, Zayim, Aizariyye ve Ebu Dis gibi köklü beldeleri de hedef aldığını, böylece Kudüs'ün Arap kimliğini tamamen ortadan kaldırmak istediğini dile getirdi.
"Elimizdeki tablo, yalnızca işgalin genişleme stratejisi değil, aynı zamanda bir halkı yavaş yavaş şehirlerinden silme girişimidir" diyen Hidmi, Kudüslülerin bu tehcir planına karşı direnişlerini sürdüreceklerini ifade etti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejimin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik saldırıları 70 binden fazla Filistinlinin şehadetine, 171 binden fazla kişinin yaralanmasına yol açtı. Enkaz altında hâlâ ulaşılamayan binlerce kişi bulunuyor.
Siyonist rejimin işlediği zorla gömme ve toplu gömü iddialarına ilişkin CNN'in ortaya koyduğu bulgular sonrası, kayıp merkezleri acil soruşturma ve Kızılhaç'ın bölgeye intikalini talep etti.
Belde girişinin toprak setlerle kapatılması hem hasta Filistinlileri hem de işine gitmek zorunda kalan yüzlerce kişiyi mağdur ederken, gece baskınları ve market–yakıt tedarikindeki kesinti krizi derinleştiriyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Halten–Beyt Umar arasındaki kırsal bölgede zeytinliklerine gitmeye çalışan Filistinli çiftçilere taşlarla saldıran Yahudi çeteler 7 kişiyi yaraladı. Yaralılar hastaneye kaldırıldı.