Gazze'deki soykırım sürecinden bu yana Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarını yoğunlaştıran Yahudi gruplar, işgal polisinin korumasında yeniden avluya girerek talmudik ritüeller gerçekleştirdi. Kudüs kurumları, bu adımların Aksa'nın statüsünü tamamen değiştirmeyi hedefleyen planlı bir stratejinin parçası olduğuna dikkat çekiyor.

Yahudi gruplar, salı günü sabah saatlerinde siyonist işgal polisinin ağır koruması altında Mescid-i Aksa'nın doğu avlusuna girerek talmudik ritüeller gerçekleştirdi.

Kudüs'teki İslami kurumlar, baskının Gazze'de devam eden soykırım sürecinden bu yana daha sık ve daha organize biçimde gerçekleştiğini vurguladı.

Kudüs kaynaklarına göre işgalciler, Aksa'nın avlusunda provokatif turlar atarken işgal polisleri Müslümanların girişlerini sınırladı, bazı bölgeleri kapatarak ibadet özgürlüğünü kısıtladı. Özellikle sabah saatlerinde yapılan bu baskınların, "zaman ve mekân paylaşımı" dayatmasının altyapısını oluşturduğu ifade ediliyor.

Uzmanlar, Yahudi grupların yıllardır sürdürdüğü ritüel girişimlerinin tesadüf olmadığını, Kudüs ve Aksa'nın statüsünü tamamen değiştirmeyi hedefleyen planlı bir işgal stratejisinin parçası olduğunu belirtiyor. Bu strateji, Mescid-i Aksa'nın kadim İslami kimliğini aşındırmayı ve işgal rejiminin kontrolünü kalıcı hale getirmeyi amaçlıyor.

Kudüs kurumları, İslam dünyasının tepkisizliğinin işgalcileri cesaretlendirdiğine dikkat çekerek, Gazze'deki soykırım atmosferinin Kudüs'te de daha agresif bir saldırı politikasına dönüştüğünü ifade ediyor. Filistinli gözlemciler, uluslararası sessizliğin işgal rejimine hem Gazze'de hem Kudüs'te daha ileri adımlar atma fırsatı verdiğini vurguladı.

Mescid-i Aksa'nın statüsünü korumakla yükümlü olan kurumlar, işgalin bu sistematik baskınları durdurması, Aksa'nın tarihî ve dini statüsünün korunması ve Kudüs'ün demografik yapısını hedef alan uygulamaların son bulması çağrısını yineledi. (İLKHA)