Bir dizi temaslarda bulunmak için Antalya’ya gelen HÜDA PAR Milletvekili Serkan Ramanlı, Antalyalı avukatlarla 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle bir araya geldi.

Antalya’da bir dizi program için Antalya’da bulunan HÜDA PAR Milletvekili Serkan Ramanlı 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle özel bir işletme salonunda Antalyalı avukatlarla bir araya geldi.

Avukatlarla tanışma faslından sonra HÜDA PAR‘ın insan haklarına bakışını anlatan Ramanlı, dünya hakları günü münasebetiyle hak ihlalleri yaşanan Filistin başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarından örnekler verdi.

Ramanlı, "Elhamdülillah güzel bir seçim dönemi geçirdik ve seçimden sonra da şunu fark ettik. Hakikaten insanlar için belki özlenen bir tabloydu. Özellikle İslami bir söylemin, İslami bir siyasetin, İslami bir dilin mecliste yer alması herkesin özlediği bir tablo. Bize göre 14 Mayıs geçti gitti. Hangi siyasi parti olursa olsun, kime destek vermiş olursa olsun, bundan sonra artık birbirimizi kazanmanın, birbirimizi teşvik etmenin zamanıdır. Biz bu zamanımızı çekişmelerle heba etmek istemiyoruz." dedi.

"Kaybetmeyi göze aldığınızda, kazanırsınız"

Konuşmanın devamında Ramanlı, şu ifadelere yer verdi:

"Belki 4 milletvekili olarak geriye kalan 496 milletvekiline göre nicelik olarak düşüğüz. Bunu kabul ediyoruz. Biz kendimize olduğumuzdan büyük bir rol biçmiyoruz. Ama şunu da görüyoruz; bizim kadar endişe sahibi, bizim kadar en az medeniyet değerlerine, inanç değerlerine sadık ve sahip olan milletvekillerinin şu veya bu biçimde kendi kimliğiyle mecliste olamamasının belki handikabını yaşıyoruz, biz inşallah diliyoruz bu kardeşlerimize de bu üstatların da bu ailelerimize de belki bir kapı açarız, belki cesaret oluruz. Çünkü bir şeyleri kaybetmeyi göze aldığınız da bir şey kazanıyorsunuz. Bu da nettir."

"İslam dünyasının tamamı adeta utanç verici bir durumda"

İnsan Hakları Günü münasebetiyle günün anlam ve önemine değinen Ramanlı, "Bugün Dünya İnsan Hakları Günü aramızda değerli hukukçularımız da var. Ama Gazze gibi bir gündemde bugünü idrak ediyor olmanız da olmamız da ayrı bir trajikomik durum. Bütün dünyanın insan hakları, demokrasi, kadın hakları, çocuk hakları, çevre hakları, savaş hukuku bunların tamamı yerle bir oldu. Dünya iddiasından vuruldu Gazze'de. Biz Müslümanların acziyeti zaten ortada. 57 İslam ülkesi bir avuç siyoniste had bildiremiyor. 2 buçuk milyon Müslüman adeta açık hava hapishanesinde her gün bombalanıyor. Bizimkiler, bizler ise sadece kınıyoruz. Ondan öteye bir işlem yapamıyoruz. Yemenli mücahitler. Allah onlardan razı olsun. Geri kalan İslam dünyasının tamamı kelimenin en hafif tabiriyle adeta utanç verici bir durumda. Bize insan haklarına saygılı olmayı öğütleyen, bize kadın haklarını benimsetmeye çalışanlar, çocuk haklarının korunmasını bize vaaz edenler bütünüyle sınıfta kaldılar. Batı dünyası bu anlamda sınıfta kaldı. Bütün paradigmaları Gazze'nin o bombalanan caddelerinin, evlerinin enkazı altında kaldı. Artık dünyaya insan hakları, kadın hakları, savaş hukuku dersi veremezler. O yüzleri de kalmadı. Çok şükür Gazze'de direnen mücahitler var ve bu mücahitler kendi vatanlarını, kendi namuslarını, hatta bizim mukaddesatımızı canları pahasına o yokluk içerisinde savunuyorlar. Allah bize onların cesaretinden nasip etsin. Allah bize onların imanından iman nasip etsin. Allah bize onların kararlılığından bir kararlılık nasip etsin." şeklinde konuştu.

Program avukatlarla yapılan soru-cevap faslından sonra sona erdi. (İLKHA)