Müslümanların birbirine karşı duyarlı olması ve yardımcı olması gerektiğini söyleyen Molla Sinan Ünel, dünyanın bir ucunda bir Mü'minin ayağına diken batarsa, dünyanın diğer ucundaki Mü'min'in de aynı acıyı hissetmesi gerektiğini vurguladı.
Allah resulünün kardeşlik ilişkisini çok güzel bir temsil ile ifade ettiğini söyleyen Molla Sinan Ünel, Ümmet olarak bu hadislerin manası kavranmış olsaydı bu gün ümmetin bu halde olmayacağını ifade etti.
Müslümanların birbirleri üzerindeki haklara dikkat çeken Molla Ünel, bugün yaşanan sorun ve sıkıntılar bu hadislerin mefhumunun dışına çıkıldığından dolayıdır diye ekledi.
Müslümanların bir vücudun azaları gibi olduğunu ve Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmek gerektiğini söyleyen Molla Ünel, 'Gazze ve Filistin olmak üzere tüm İslam beldelerinin üzerinden bu kanın, gözyaşının ve zulmün kalkabilmesi için bizim bir şeye ihtiyacımız var o da ittihadı İslam'dır' ifadelerini kullandı.
"Müslüman kardeşlerimizin çektiği acıyı çekmiyorsak felç olmuşuz demektir"
Peygamberimizin 1400 yıl önce söylediği hadislerle müminleri kardeş ilan ettiğini belirten Ünel, "Peygamber efendimiz 1400 yıl önce, iman bağıyla bir araya gelen bütün insanları kardeş ilan etmiş. 'Müminler ancak kardeştir' ayeti kerimesiyle kelime'i tevhid getiren tüm insanlar kardeştir. Allah Resulü, bu kardeşlik ilişkisini çok güzel bir temsil ile ifade ediyor, bu da 'Müminler bir vücudun azaları gibidirler' hadisi ile temsil ediyor. Ümmet olarak biz bu hadisin manasını ve vermiş olduğu mesajı tam anlamıyla kavramış olsaydık bugün ümmet bu halde olmayacaktı. Hadisin devamında 'acımada, şefkatte ve merhamette bir vücudun azaları gibidirler' diye buyuruyor. Vücudumuzun bir azasında bir ağrı olduğu zaman vücudumuzun diğer bütün azaları aynı acıyı hissediyor. Vücudumuzda herhangi bir azamız ağrıdığında diğer azalardan biri bunu hissetmiyorsa tıp da ki diliyle felç olmuş demektir." dedi.
"Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir"
Ünel, "Allah Resulü, Mü'minlerin birbirleriyle yardımlaşma, dertleriyle dertlenme, sıkıntılarını paylaşmada ve birbirlerine yardımcı olmada nasıl ki bedenin bütün azaları bir biriyle koordinasyon içerisinde iseler, aynen bunun gibi ümmetin her bir parçası da iman kardeşliği gereği birbirlerine karşı duyarlı olmaları lazım. Allah Resulü, 'dünyanın bir ucunda bir müminin ayağına diken batarsa, dünyanın diğer ucundaki mümin de aynı acıyı hissetmesi gerekiyor' buyuruyor. Hissetmedikçe mümin olmaz zaten. Peygamber efendimiz başka bir hadisinde 'Kendin için istediğin bir şeyi, mümin kardeşin için istemedikçe gerçek manada iman etmiş sayılmazsın' buyuruyor. Burada iman bağıyla birbirlerine bağlı olan insanlar arasındaki sıcak ilişkiyi temsil ediyor. Müslümanlar bir vücudun azaları gibi birbiriyle yardımlaşan ve birbirlerine karşı duyarlı olan bir iman topluluğudur." ifadelerini kullandı.
"Ümmet olarak yapılan bu katliamların acısını yaşamalıyız"
Müslümanların birbiri üzerindeki haklara dikkat çeken molla Ünel, "Bugün yaşadığımız sorun ve sıkıntılar bu hadislerin mefhumunun dışına çıktığımızdan dolayıdır ki bugün ümmet perişandır. Her alanda Müslüman'ın Müslüman üzerindeki haklardan biri de onun derdiyle dertlenmesi, sevinciyle sevinmesidir ve bu imanımızın bir gereğidir. Bugün Gazze ve Filistin yanıyor her gün binlerce kardeşimiz katlediliyor. Ümmet olarak yapılan bu katliamların acısını yaşamalıyız, orada ölen çocuğu kendi çocuğumuz gibi görmeliyiz. Kardeşlik bu demektir. Oradaki Müslümanları biz yabancı olarak görürsek kardeşliğin bir anlamı olmaz. İman dairesinde olmamızın bir anlamı olmaz. Öz kardeşimiz öldüğü zaman biz nasıl günlerce ağlıyor, üzülüyor ve yas tutuyorsak; aynı acıyı da paylaşmalıyız ki iman dairesinde olduğumuzu hissedebilelim. Müslümanların, ümmetin bugün bu kardeşliğe, birliğe ve beraberliğe ihtiyacı var." şeklinde konuştu.
"Gazze ve Filistin'de yaşananlar Müslümanların kardeşliğinin zayıf oluşundandır"
Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik olmadığı için bu zulümlerin yaşandığını ifade eden Ünel, "Düşmanın gücü ve çokluğu emperyalistlerin Amerika ve siyonist rejimin diğer şer kuvvetlerinin gücü ve kuvveti bu zulmü yapmıyor. Bu zulüm bugün Gazze ve Filistin'de yaşanıyorsa bu Müslümanların kardeşliğinin zayıf oluşundandır. Müslümanların arasında birlik, beraberlik ve kardeşlik kalmadı. Düşman bundan güç alıyor. Müminler bugün vahdet içinde ve Kur'an-ı Kerim'de ve peygamberimizin hadislerinde belirttiği gibi o kardeşliği oluşturabilseydik bugün düşman bize bunu yapamazdı. Başta Gazze ve Filistin olmak üzere tüm İslam beldelerinin üzerinden bu kanın, gözyaşının ve zulmün kalkabilmesi için bizim bir şeye ihtiyacımız var o da İttihad-ı İslam'dır. Biz İttihad-ı İslam'ı oluşturmadığımız müddetçe ve Müslümanlar bir araya gelmediği sürece Kerbela gibi bir çok Gazze daha yaşayacağız." diye belirtti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.