Özgür Kudüs Platformu, Filistin direnişinin sembol isimlerinden İsmail Heniyye'nin şehadetinin birinci yıl dönümünde başsağlığı mesajı yayımladı. Mesajda, Heniyye'nin yalnızca bir lider değil; fedakârlık ve izzet timsali bir şahsiyet olduğu vurgulandı.

Özgür Kudüs Platformu, 31 Temmuz 2024'te siyonist işgalin suikastıyla şehit edilen Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin şehadetinin birinci yıl dönümünde anlamlı bir mesaj yayımladı.

Mesajda, Heniyye'nin sadece bir lider değil; evlatlarını, torunlarını, ailesini ve tüm dünyevi nimetleri davası uğruna gözünü kırpmadan feda eden, şehadet mektebinin gerçek bir muallimi olduğuna dikkat çekildi.

"Liderlik, lafla değil fedakârlıkla olur"

Heniyye'nin hayatı boyunca temsil ettiği direniş çizgisi, mesajda ümmete izzet, sabır ve adanmışlık dersi olarak sunuldu.

Aksa Tufanı'nın ruhunu taşıyan Heniyye'nin şehadeti, yalnızca Gazze'nin değil tüm ümmetin sarsılmaz iradesini simgeledi.

Açıklamada, Heniyye'nin "Zulme rıza, zillete razı olmaktır" sözleriyle zalimlere meydan okuduğu hatırlatıldı.

Platform mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Bu şehadet, parayla satın alınamayan bir direnişin, pazarlık masalarına sığmayan bir davanın adıdır. Dünya müstekbirleri zannetti ki birkaç bomba ve medya manipülasyonu ile Gazze'yi susturabilirler. Fakat karşılarında, davasını yere düşürmeyen bir halk ve lider vardı."

"Mescid-i Aksa özgür olana dek susmayacağız"

Özgür Kudüs Platformu, Heniyye'nin ardında bıraktığı izzeti ve kararlılığı selamlayarak şu kararlılığı yineledi:

"İsmail Heniyye'nin şehadeti, Aksa Tufanı'nın ruhunu taşıyan, zalimlere meydan okuyan bir feryattır. Bu tufan sadece işgalcinin korku duvarlarını paramparça etmedi, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki müstekbirlerin konforunu da parçaladı.

Amerika'dan Avrupa'ya, küresel medya imparatorluklarından işbirlikçi rejimlere kadar her biri, bir halkın ve direniş liderinin yıkılmaz imanı karşısında korkuya kapıldı.

Herkes şunu bilsin ki, bu şehadet, tankla değil imanla yürüyen bir halkın, siyonist teröre ve onun hamilerine karşı dik durabileceğinin bir ispatıdır.

Bu şehadet, parayla satın alınamayan bir direnişin, pazarlık masalarına sığmayan bir davanın adıdır.

Dünya müstekbirleri, zannettiler ki birkaç bombayla Gazze'yi susturabilirler. Zannettiler ki birkaç ambargo, birkaç medya manipülasyonu, birkaç 'insan hakları' masalıyla ümmetin direncini kırabilirler. Ama karşılarında; her türlü bedeli vermiş, davasını yere düşürmeyen bir halk ve lider vardı.

Ve o lider, ümmete şunu hatırlattı: Zulme rıza, zillete razı olmaktır!

Bugün susanların, göz yumanların, davasını pazarlık masalarına taşıyanların karşısında; şehit Heniyye ve onunla beraber yürüyenler bize izzetin, sabrın ve adanmışlığın ne demek olduğunu bir kez daha gösterdi.

O, liderliğin makamla değil, fedakârlıkla mümkün olduğunu öğretti bize.

O, zaferin laflarla değil, bedel ödeyenlerle geleceğini gösterdi.

Ve o, şehadetle mühürledi ömrünü; ümmete miras olarak şerefli bir iz bıraktı.

Bizler, onun izinden yürüyenler olarak, şehadetini selamlıyor; sözümüzü yeniliyoruz: Şehitlerin izinden dönmeyeceğiz. Mescid-i Aksa özgür olana dek susmayacağız. Müstekbirlerin saltanatını imanla yıkacağız."

Mesajın sonunda, Heniyye'nin "Canımız, kanımız, ailemiz ve sahip olduğumuz her şey Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya feda olsun" sözlerine atıfla, bu davaya olan adanmışlık bir kez daha vurgulandı. (İLKHA)