Peygamber Sevdalıları tarafından yürütülen "Aksa'ya bir meşale" projesiyle Mardin'deki bütün ilkokul, ortaokul ve liselerde okuyan öğrencilere Mescid-i Aksa ve Kudüs bilinci aşılanacak.
Yıllardan beridir esaret altında bulunan Kudüs ve Mescid-i Aksa hakkında doğru algıların kazanılması ve Kudüs aşkını gençlere kazandırmak için Peygamber Sevdalıları Mardin Temsilciliği tarafından başlatılan "Aksa'ya bir meşale" projesi bugün başladı.
Projenin amacını açıklayan Peygamber Sevdalıları Mardin Derneği Başkan Yardımcısı Mücahit Önen, bu projenin ilkokul, ortaokul ve liselerde bulunan gençlerin Kudüs ve Gazze ile ilgili yanlış algılarını yıkmak, Kudüs aşkını bilinçaltına yerleştirmek üzere bu projeyi hazırladıklarını vurguladı.
Bugün düzenlenen programa tüm ilçelerden katılım gösterildi.
Aksa Tufanı'ndan önce de Kudüs hakkında çalışmalar yürüttüklerini ve yürütmeye devam edeceklerini belirten Önen, "Peygamber Sevdalıları olarak gündemimizde sürekli Mescid-i Aksa ve Kudüs var. Kudüs'ü ilk günden itibaren vakfımızın önceliklerinden bir tanesi olmaya devam diyor. 7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'ndan önce de ciddi çalışmalar içerisindeydik, yapmaya da devam edeceğiz inşallah. Kudüs bütün İslam âleminin ittifak ettiği bir itikat haline dönüşmüştür. Dolayısıyla bu şiarı korumak, sahiplenmek ve bu bilinci gençlerimize ulaştırmak amacıyla 'Aksa'ya bir meşale' temasıyla bir proje hazırladık. Bu projemizi ilkokul, ortaokul ve liselerde öğrencilerimize aktarmak üzere seminer verecek olan hocalarımızla bu çalışmayı yürütüyoruz. Bugün ilk programı icra ediyoruz. Allah’ın izniyle bu pazartesiden itibaren seminer verecek hocalarımız okullara gidip Mescid-i Aksa ile ilgili bilgilendirmelerde bulunacaklardır." ifadelerini kullandı.
"Kudüs bizim için bir aşkın tezahürüdür"
Yürütülen proje hakkında kapsamlı bilgi veren Önen, "Kudüs bizim için bir aşk, bir aşkın tezahürüdür. Bu aşkın tezahürünü ilerde zulme karşı durabilecek neslimizi yetiştirmek, Kudüs ve Gazze ile ilgili yanlış algıları yıkmak üzere bu projeyi hazırladık. Bu projenin çok faydalı olacağını umuyoruz inşallah. Eğer Kudüs özgür olursa dünyanın özgür olacağına dair kanaatimiz ve inancımız tamdır. Bu konuda Allah’ın izniyle üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız. Kudüs ayrıca bir mekteptir. Bu mektepte mezun olup icazetini alanlar var, bu mektepte sınıfta kalanlar, yok yazılanlar da vardır." şeklinde ifade etti.
Önen, "Kudüs şu an bir numunedir. Bizler Peygamber Sevdalıları olarak daha çok Kudüs ile ilgili çalışmalar yapıyoruz ancak zulüm altında bulunan diğer coğrafyalar da bizim için çok kıymetlidirler. İslam tarihinde bir hakikat olan halkı Müslüman olmayan coğrafyalarda bile zulümler işlendiği zaman Müslüman liderler o insanlara sahip çıkmışlardır. Bugün Doğu Türkistan bizim için pek kıymetlidir. Dünyanın dört bir tarafında yaşanılan savaşlarda duyarsız kalmıyoruz. Yeri geldiğinde yardım derneklerimizle orada da faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bugün gündemde Kudüs, yarın Doğu Türkistan ve hatta halkı Müslüman olmayan ülkelerdeki zulümleri de durdurmak için ellerimizden gelen bütün çabayı sarf edeceğiz inşallah." şeklinde konuştu.
"Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün esaret olduğu bir süreçte bir Selahaddin-i Eyyübi ortaya çıktı"
Programa konuşmacı olarak katılım gösteren Kudüs araştırmacısı ve yazar Dr. Sertaç Tekdal, Kudüs meselesininin sadece savaşlarda değil özgür olana kadar gündemde tutulması gerektiğini vurguladı.
Tekdal, "Kudüs, Gazze, Mescid-i Aksa bizim sürekli gündemimizde olması gerekiyor. Maalesef uzun yıllardır yaşanan zulüm ve vahşetler devam ediyor. Eskiden Türkiye gündeminde bir vahşet savaşı olduğundan o konu daha çok gündem oluyordu. Ancak bugün daha farklı bir gündem olan Aksa Tufanı malumdur. Umarım sadece katliamlar, işgaller olduğu zaman değil de Mescid-i Aksa ve Kudüs özgürleşene kadar gündem olarak olacak. Bu sevdayı, bu anlayışı umarım genç nesillerimize aktarırız. Malumdur ki bir Selahaddin-i Eyyübi böyle bir anlayışla ortaya çıktı. Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün esaret altında olduğu bir süreçte sürekli gündem olmasıyla bir Selahaddin-i Eyyübi ortaya çıktı. Elhamdülillah bu zamanda Filistin'de yetişen mücahitler bu zamanda kolay yetişmiyorlar. Böyle bir neslin ortaya çıkması büyüklerinin büyük bir payı olmasından kaynaklıdır." şeklinde kaydetti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.