HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, siyonist işgalcilerin Müslümanların dağınıklığından, birlik ve beraberlik içerisinde olmamalarından güç aldığını belirtti.
İLKHA'ya özel röportaj veren HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, siyonist işgal rejiminin Filistin'de fütursuzca yaptığı katliamların asıl nedeninin İslam aleminin içinde bulunduğu dağınıklığından kaynaklandığına işaret ederek HÜDA PAR olarak yaptıkları çabaları anlattı.
Siyonist işgalcileri her türlü teknolojiye sahip bir organizasyon gibi göstererek algı oluşturanların işgal rejiminin Aksa Tufanı Harekâtı ile nasıl bir hezimete uğratıldıklarını gördüklerinin altını çizen Ramanlı, "Karşımızda kâğıttan bir kaplan var. Bununla mücadele için tek eksiğimiz irademizdir. Bu iradeyi oluşturduğumuz takdirde ben inanıyorum ki siyonist rejim kaçacak delik arayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Siyasi aktörleri harekete geçirmek istiyoruz"
Siyonist vahşet her geçen gün şiddetini artırdığına dikkat çeken Ramanlı, "Dün akşam 10'larca 100'lerce noktaya bombalarla saldırılar gerçekleştirildi ve 100'lerce sivil hayatını kaybetti, şehit oldu. Biz ülkemizde de Filistin davasının yeteri kadar sahiplenmesi için insanımızın gönlünden geçenin diline de yansıması için özellikle siyasi aktörleri bu anlamda biraz harekete geçirmek istiyoruz. Evet, ülkede görebildiğimiz kadarıyla çok ciddi bir duyarlılık var. Ama biraz daha gün yüzüne çıkarılmasını ve bütün dünyada örneklik teşkil edecek bir seviyede olması gerektiğine inanıyoruz." dedi.
"Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini savunan kardeşlerimizi savunmak bizim de boyumuzun borcudur"
Bugün Saadet Partisi ve Gelecek Partisi'nin siyonist işgal rejiminin yaptığı katliamları konu edinen grup önerisini Meclis'e sunarak gündeme getireceklerini aktaran Ramanlı, "İnşallah bizler de bu görüşme önerisine desteğimizi sunacağız ama sadece Meclis'te, Genel Kurulda yapılacak görüşmeler değil, bu konuyu gündeme getirecek daha farklı ve hükümetin de bazı somut adımlar atması, uluslararası sistemi harekete geçirme noktasında teşvik edici olarak neler yapılacağı hususunda bir dizi görüşmeler gerçekleştirilecek. İnşallah bu görüşme trafiği bütün siyasi partilerimizi kapsayacak bir çalışmaya dönüşsün. Zira Filistin davası sadece Filistinli kardeşlerimizin davası değil, hepimizin davasıdır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini savunan kardeşlerimizi savunmak bizim de boyumuzun borcudur." ifadelerini kullandı.
"Resmi, sivil, siyasi, ekonomi ve kültürel ne kadar aktör varsa bu işin içine girmelidir"
Çağrılarının tüm millete olduğunun altını çizen Ramanlı, "Buradan resmi, sivil, siyasi, ekonomi ve kültürel ne kadar aktör varsa bu işin içine girmelidir. Bunun için üzerimize düşeni inşallah yapacağız. Önümüzdeki günlerde neler yapabileceğimizi, en azından siyasi partiler itibarıyla hangi çalışmaları beraber yürütebileceğimizi, birbirimize hangi konularda destek vereceğimizi müzakere ettikten sonra önümüze bir yol haritası koyacağız. İşin sivil toplum kuruluşlarının ayağıyla, işin basın ayağıyla ve işin kültürel boyutuyla bu konuyu daha fazla gündeme taşınabilmesi ve netice itibariyle siyonist işgalcilerin işgal ettikleri topraklardan ve Mescid-i Aksa'dan defedilmesi için elimizden gelen bütün gayreti gösterme konusunda inşallah bir irademiz var. Bu irademizi de paydaşlarımızı da artırarak daha da yükseltmek istiyoruz." şeklinde konuştu.
"Müslümanların yegâne ortak paydası Mescid-i Aksa'dır"
İttifaksızlık ayıbından Müslümanların bir an önce kurtulması gerektiği belirten Ramanlı, "Filistin davasına destek verenleri kalbi Filistin ile atanları istisna tutarak genel itibariyle İslam coğrafyasında İslam ülkelerinin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmediklerini hepimiz biliyoruz. Bu bizim bir utancımız. Biz istiyoruz ki bu utançtan bir an önce kurtulalım. Geçmişte MOSSAD'ı her şeyi bilen bir örgüt olarak görüp gösterenler, siyonist işgalciyi her türlü teknolojiye sahip bir organizasyon gibi bize yutturmaya çalışanlar; Aksa Tufanı Harekatı'nda nasıl bir hezimete uğratıldıklarını gördüler. Dolayısıyla karşımızda kâğıttan bir kaplan var. Bununla mücadele için tek eksiğimiz irademizdir. Bu iradeyi oluşturduğumuzda takdirde ben inanıyorum ki siyonist rejim kaçacak delik arayacaktır. Ama her zaman olduğu gibi şunu da ifade etmek lazım. Özellikle siyonistler Müslümanların dağınıklığından birlik ve beraberlik içerisinde olmamalarından, vahdet içerisinde bir arada olmamalarından güç alıyorlar. Şii'siyle Sünni'siyle, Arap'ıyla Fars'ıyla, Türkü'yle Kürd'üyle, doğusuyla ve batısıyla bütün Müslümanların yegâne ortak paydasıyla bugün itibarıyla Mescid-i Aksa'dır. Bunda bile ittifak edip bir mücadele içine girilemiyorsa bu bizim büyük ayıbımızdır. Bu ayıptan bir an önce kurtulmamız gerekiyor." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.