İşgalci siyonistlerin Gazze'de devam eden katliamlarını kınamak amacıyl işgal rejiminin konsolosluğu önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin; işgal rejiminin büyük hezimet yaşadığını belirterek işgal rejiminin dünyannın gözü önünde kadınları, çocukları, yaşlıları, okulları, camileri, sağlık çalışanlarını, yardım eden kuruluşları bombaladığını hatırlattı.
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı, siyonist işgalcilerin Gazze'ye ve Refah kentine yönelik sürdürdüğü saldırıları telin etmek amacıyla konsolosluk önünde yoğun katılımla yürüyüş düzenledi.
Teravih namazı sonrasında Barbaros Hayrettin Paşa Camii önünde toplanan kalabalık; Filistin ve HAMAS lehine, işgal rejimi aleyhine sloganlar atarak siyonist konsolosluğa yürüdü.
Konsolosluk önünde düzenlenen basın açıklamasına; HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, İl Başkanı İsa Güvendik, HÜDA PAR belediye başkan adayları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
"6 aya yakın bir süredir israil terör rejiminin ve işbirlikçilerinin hiçbir hedefi gerçekleşmedi; tam bir hezimet"
Ramazan ayında Gazze'nin bombalar altında olduğunu hatırlatan Şahin, "Gazze, bugün 6 aya yakın bir süredir bombalar altında katliama uğratılmaktadır. Apartehid, soykırımcı, terörist rejim israil tarafından; hiçbir değer, hürmet, ilke tanımadan dünyanın gözü önünde bombalanmaktadır. Aksa Tufanı başladıktan sonra terör rejimi israil ve işbirlikçileri, destekçileri, emperyal güçler başta Amerika olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya adeta akbabalar gibi bölgeye geldiler ve hedef olarak şunu ortaya koydular; dediler ki 'biz kısa bir süre içerisinde Gazze'yi insansızlaştıracağız, Müslümanları buradan süreceğiz ve HAMAS'ı etkisiz kılarak liderlerini suikaste uğratarak öldüreceğiz.' Bir hedef daha ortaya koymuşlardı; HAMAS'ın elindeki rehineleri kurtaracaklarını ve dünyaya yenilmez olduklarını ispat edeceklerini söylemişlerdi. Ama bugün 6 aya yakın bir süredir israil terör rejiminin ve işbirlikçilerinin hiçbir hedefi gerçekleşmedi; tam bir hezimet, yenilmez denilen güçler yenilmişlerdi, delinmez denilen demir kubbe delinmişti ve kendisinden habersiz hiçbir kuş uçmaz denilen MOSSAD'ı ve diğer istihbarat örgütleri adeta yerle yeksan olmuştu. Bu büyük hezimetin ellerinde tek bir şey vardı; kadınları, çocukları, yaşlıları, okulları, camileri, sağlık çalışanlarını, yardım eden kuruluşları bombalamaktı hem de dünyanın gözü önünde. Bunun karşısında HAMAS'ın, El-Kassam'ın şanlı direnişi bütün Müslümanlara ve insanlığa bir umut oldu." dedi.
"Uluslararası toplum, evrensel hukuk, insan hakları bütün tezler batının ve Amerika'nın şahsında çökmüştür"
HAMAS'ın direnişi ve israil terör rejiminin hezimetinin batının ve Amerika'nın ikiyüzlülüğünü, çifte standartçı tutumunu gösterdiğini ifade eden Şahin, "Ukrayna Savaşı'nda Rusya'nın işgali ile birlikte Ukrayna'nın direnişini onurlu bir direniş olarak nitelendirmişlerdi ama HAMAS'ın direnişin ise bir terörizm olarak lanse ettiler. Ukrayna'nın yanında yer alarak her türlü silah desteğini verdiler. Bugün geldiğimiz noktada askeri destekten bahsediyorlar ama israilin yapmış olduğu bu katliamı, soykırımı insanlığa karşı işlenen suçları ise bazen eleştirmekle yetindiler, orantısız güç kullanmak şeklinde bir kavramla eleştirmekle yetindiler. Amerika'nın ve Batı'nın bu çifte standartcı tutumu karşısında Müslüman ülkeler ne yaptı? Toplandılar ve dağıldılar, toplandılar ve dağıldılar; sadece çok zayıf, cılız bazı kınama mesajları yayınladılar. Uluslararası toplum, evrensel hukuk, insan hakları bütün tezler batının ve Amerika'nın şahsında çökmüştür. Müslümanlar bir kez daha bunların gerçek yüzlerini görmüştür." şeklinde konuştu.
"Üç kuruşluk menfaat için bugün hala israil ile ticaret yapan firmalar ve bu firmaların ticaretine müsaade eden yetkililer var!"
İşgal rejimi ile yapılan ticarete sert tepki gösteren Şahin, "İçimizde beyinsiz takımı diyebileceğimiz üç kuruşluk menfaat için bugün hala irail ile ticaret yapan firmalar ve bu firmaların ticaretine müsaade eden yetkililer var. Hala israil ile bütün katliamlara rağmen ticaretini devam ettiren bu beyinsiz takımı hem dünyada hem de ahirette rezil, rüsva olacaklardır. Bugün bazı gafiller ise israille ile uygulanan boykotu küçümsemekte ve bundan dolayı mal alırken israile destek veren firmaları adeta desteklemektedir. Bizim bunlara da bir çift sözümüz var; ey gafiller, inanın israilin bu zulmünde sizin de katlini söz konusudur. Bir an önce bu boykota siz de destek verin. İçinde bulunduğumuz bu Ramazan ayının hürmetine Rabbimiz'den niyaz ediyoruz; başta Gazze olmak üzere Doğu Türkistan ve dünyanın birçok tarafında mazlum ve mustazaf coğrafyalarında zulme uğrayan kardeşlerimize mübarek Ramazan ayının hürmetine bir ferah, genişlik nasip olur." ifadelerini kullandı.
Daha sonra HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı adına basın açıklamasını Zeytinburnu Gençlik Kolları Başkanı Yunus Emre Tuncay okudu.
"Bir halk, dünya tarihinde ender rastlanır bir zulme maruz kalmaktadır"
Mübarek Ramazan ayında Gazze'deki Müslümanların siyonist çeteler tarafından her türlü zulme maruz kaldığını dile getiren Tuncay, "Gazze'de kardeşlerimiz günlerce iftarlarını açacak bir lokma ekmeği, bir yudum suyu bulamamaktadır. Başta İslam alemi olmak üzere, tüm dünya bu zulme sessiz kalmaktadır. Gazze'ye saldıran siyonist vahşiler, dünyanın vicdanını da öldürmektedir. Asıl ölü olanlar Gazze'de açlıktan, susuzluktan, gıdasızlıktan şehit olanlar değil, asıl ölü olanlar bu zulme rıza gösterip sessiz kalan, insanlığını yetirmiş, her şeye ticari menfaatle bakan, maddeyi mananın önüne almış, insanlığını yetirmiş, devletler ve uluslararası aktörlerdir. Ey ben insanım diyen vicdan sahipleri neredesiniz? Bir halk, dünya tarihinde ender rastlanır bir zulme maruz kalmaktadır. Bu sessizlik nereye kadar sürecek? Artık fiili adımları atma zaman çoktan gelip geçmedim mi? Bu gün tüm dünya istikbarını arkasına alan siyonist işgal rejimi, Gazze'de her türlü zulmü yaparken, bunun en acı yanı ise zalimlere meyil eden, her şeyi ticari çıkarlara indirgeyenlerin ve Allah'ın gazabına dokunacak kadar cüretkar davrananların, kötü akıbetin onları da bulmasıdır." diye belirtti.
"İşgal rejimi şehid olan kardeşlerimizin organlarını çalarak, küresel organ mafyalığını yürütmektedir"
Gazze’de yaşananların hak ile batılın, zalim ile mazlumun, iman ile küfrün, insanlık ile insanlığını yitirmişlerin mücadelesi olduğunun altını çizen Tuncay, "Hak ve iman taraftarı olanlar, insanlık taraftarı olanlar haktan ve insanlıktan yana saflarını belirleyerek, küfrün ve zulmün karşısında durarak saflarını belli etmişlerdir. Ne yazık ki insanlıktan nasibini almayan sözde medeni ve modern dünyanın karanlık yüzü; Firavun'un, Nemrud'un ve tarihte adı geçen nice zalimlerin yapmış olduğu zulümlerden geri kalmamıştır. Bu mübarek Ramazan ayında, Gazze’deki kardeşlerimize bu zulmü reva görenleri ve bu zulme sessiz kalanları Allah’a şikayet ediyoruz. Açlıktan, kıtlıktan ve gıdasızlıktan dolayı bir halkın ölümüne seyirci kalanları Allah’a şikayet ediyoruz. Zalimin yanında saf alıp, mazlumların diliyle konuşan iki yüzlüleri Allah’a şikayet ediyoruz. Gazze'de, siyonist işgal saldırılarının başlangıcından bu yana şehit olan kardeşlerimizin sayısı 32 bin, yaralıların sayısı ise 75 bine yükseldi. Siyonist nazi işgalcilerinin saldırılarından dolayı, çok sayıda Gazzeli kardeşimiz halen enkaz altında ve yollarda naaşlarına ulaşılamamaktadır. İşgal rejimi şehid olan kardeşlerimizin organlarını çalarak, küresel organ mafyalığını yürütmektedir. Uluslararası forumlar, yapmış oldukları konferanslarla; elleri kolları bağlı bir şekilde duruyor ve sadece tutumlarını, görüşlerini dile getirmekle yetiniyorlar. Allah’ın lanetine uğramış aşağılık siyonist haramiler; bebeklere, çocuklara, kadınlara ve sivillere her türlü zulüm yapmakta ve dünyanın gözleri önünde mazlum bir halk haritadan silinmek istenmektedir. Bu zulümler artık arşı alayı titretmekte, gayretullaha dokunmaktadır. Yaşana bu zulümlere dur demek için; İslam dünyasının bir araya gelip birlikte hareket etmesinin vakti çoktan gelip geçmiştir. Ümit ediyoruz ki; bütün bir İslam dünyası ve bütün insanlığın bir vicdan ve merhamet dalgası çerçevesinde bir araya gelerek, bu İslam ve insanlık düşmanı siyonist işgalcilere karşı bir cephe oluşturmalarıdır." şeklinde konuştu.
"Kalıcı bir ateşkesin sağlanması için, Ramazan bayramına kadar gerekli adımları atınız"
İslam aleminin devlet liderlerine seslenen Tuncay, "Bu vahşet ve gaddarlık karşısında sessiz kalma utancından kurtulun artık. Gazze’ye bir an önce insani koridorun açılması için gerekli cesareti gösteriniz. Siyonistlerle olan ticari, askeri ve diplomatik ilişkilerinizi kesiniz. Kalıcı bir ateşkesin sağlanması için, Ramazan bayramına kadar gerekli adımları atınız."çağrısında bulundu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.