Şanlıurfa'da Genç Düşünce Akademisi (GEDAK) tarafından şehadet ayında Şehitler yurdu Gazze programı gerçekleştirildi.
Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinde duyarlı insanlar, Filistin'de soykırım uygulayan işgalcilere destek veren malları boykot ederken, bu duyarlılığın artması için çeşitli etkinlikler de yapılıyor.
Şubat ayında şehadete dikkat çekmek için Genç Düşünce Akademisi (GEDAK) tarafından Rabia Meydanında açılan Gazze çadırında, gençlere yönelik seminer düzenlendi.
Programa, Şanlıurfa'daki STK'lar da katılarak destek verdi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, sinevizyon gösterimi devam etti.
Şiirlerin okunduğu programda gençler tarafından ilahi ve ezgiler okudu.
Programa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı Ömer Altun, şehadetin önemini vurguladı.
"Şubat ayı bizim için şehadet olmuştur"
Ömer Altun
Altun, "Yine bir şubat ayındayız. Yine şehadet ayındayız. Bizim için şubat ayının ifade ettiği anlam elbette çok büyüktür. Çünkü azizlerimizin, rehberlerimizin, yolunu sürdürdüklerimizin, bir bir izlerini takip ettiklerimizin İslam’ın fedailerinin hepsini birer birer toprağa verdiğimiz şehadet ayıdır şubat. Özellikle Gazze ve Yemen'de son 4 aydır toprağa düşen şehitlerimiz, bizler için şubat ayının anlamını daha da derinlemesine anlamamıza vesile olmaktadır. Şubat ayı bizim için şehadet olmuştur. Peki nedir şehadet, neden şubat ayını biz şehadet ayı ilan ettik? Her yıl şubat ayını neden bu tür programlarla icra ediyoruz?" dedi.
"Şehadet denilince aklımıza şehitlerin sadece fedakarlıkları gelmez"
Şehadetin İslam literatürüne mahsus olan bir kelime olduğunu belirten Altun, "Kur'an'ın tabiriyle bakarsak; Allah yolunda öldürülenler ve ölenler ve Allah’a vermiş olduğu ahde sadık kalanlar, sözünü tutanları şehitler olarak nitelendirmişlerdir. Şehadet denilince aklımıza şehitlerin sadece fedakarlıkları gelmez. Şehadet denilince aklınıza bir de nefsini başkalarına tercih etmek gelir. Yani binlerce meydan olsun diye toprağa tohum olmaktır. Şehitler, ümmet dirilsin çiçekler, sümbüller yeşersin diye toprağa kanını akıtanlardır. Şehadet bu demektir bizim için. Şehadet İslam literatürüne mahsus olan, İslam'a has olan bir kelimedir. Allah'ın yolunu sürdüren ve bu uğurda canını veren bütün erler için kullanılan bir kelimedir." şeklinde konuştu.
"Resulullah Aleyhisselam'ın dahi gıpta ettiği makamdır şehitler makamı"
Fani hayatın sonlandırılabileceği en idealistçe düşüncenin şehadet olduğunu vurgulayan Altun, "Bir Mümin, bir Müslüman genç için özellikle gençler için hayatını taçlandırabileceği, şu fani hayatını noktalandırabileceği en idealistçe düşünce, en büyük arzu, en büyük amaç şehadettir. Zira Resulullah Aleyhisselam'ın dahi gıpta ettiği makamdır şehitler makamı. Şehitler öyle hayatlar sürmüşler ki öylesine yaşamışlardı ki onların sürmüş olduğu hayatlarında ne dünyanın endişesi ne istikbalin endişesi ne makamın endişesi ne geleceğin endişesi hiçbir şey onları yolundan etmemiştir. Onlar şu Ayet-i Kerimenin muhatabı olarak hayatlarına bakmışlardır; 'De ki şüphesiz benim namazım da ibadetlerim de hayatım da ölümüm de âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.' Allah-u Teala kendisine sadık olan kullarını ortaya çıkarmak ve bizler için de İslam ümmeti için de kendisine şehitler edinmek için şu zamanı şu dünya hayatını yaratmıştır." ifadelerini kullandı.
Program okunan dua ile sona erdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.