Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencileri, Gazze'de yaşanan katliamlara dikkat çekmek ve orada bulunan Müslüman kardeşlerine destek olmak amacıyla bir kermes düzenledi.
İlahiyat Fakültesi 1. Sınıf öğrencilerinin Siirt Üniversitesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gülşen İstek öncülüğünde düzenlediği kermesten elde edilen tüm gelirin Gazze'ye gönderileceği etkinlikte, boykotun önemine vurgu yapılarak işgal çetesinin mallarına yer verilmedi.
Öğrenciler, Gazze'ye yardım etmenin yanı sıra, boykotun ve bilinçli tüketimin gücüne dikkat çekerek toplumsal farkındalık oluşturtmayı hedefliyorlar.
Kermeste konuşan kız öğrenciler, özellikle bayanlara seslenerek, deterjan ürünlerinde aldıkları her ürünün kardeşlerine kurşun olarak döneceğini belirterek, "Siz diğer ürünlerin leke çıkarmadığından yakınıyorsunuz ama asıl lekenin kardeşlerinizin kanı olduğunu unutmayın. O leke hiçbir zaman çıkmaz," mesajını ileterek özellikle halkın tüketim alışkanlıklarında duyarlılık çağrısında bulundular.
"Her boykotsuz ürün, Filistinlilerin yanında olmak demektir"
Deniz Çoban
Alınan boykotlu her ürünün, Gazzeli kardeşlerimizi öldürmek için kullanılacak bir kurşun anlamına geldiğini ifade eden İlahiyat Fakültesi 1. Sınıf öğrencisi Deniz Çoban, kermeste satılan her ürünün boykot kapsamı dışında olduğunu belirterek, "Bizim burada vermek istediğimiz mesaj boykotun ne kadar önemli olduğudur. Aslında israil mallarını almadan da yaşayabileceğimizi göstermek istiyoruz. israile destek olabilecek ürünlerden uzak durmalıyız. Burada satışa sunduğumuz ürünler yerlidir ve bütçemiz de düşüktür. Biz refah içinde yaşarken Filistinli kardeşlerimiz çok zor durumdalar. Bir nebze olsun onlara destek olmak istiyoruz. Bu nedenle boykotsuz her ürün, onların yanında olmak demektir. Boykotlu her ürün ise kardeşlerimizi öldürmek için bir kurşun olarak gider." dedi.
"Aldığımız boykot ürününün kardeşlerimize kurşun, bomba olarak gitmesini istemiyoruz"
Züleyha Tetik
İnsanların, sıradan alışveriş tercihlerinin bile büyük bir anlamı olduğu ve bu tercihlerin Filistin'deki insanların yaşamlarını etkileyebileceğini ifade eden Züleyha Tetik, boykotun sadece bir alışveriş değil, bir sorumluluk olduğunu belirterek, "Öncelikle kermeste hiçbir boykot ürünü bulunmamaktadır, özellikle buna dikkat ettik. Bu ürünleri almadan da hayatımızı sürdürebiliriz. Aldığımız her boykot ürününün kardeşlerimize bir kurşun, bomba olarak gitmesini istemiyoruz. Buradan halkımıza şu mesajı iletmek istiyorum: Boykot ürünü almadan önce Gazze'deki kardeşlerimizi, annesiz kalan çocukları, çocuksuz kalan anneleri düşünerek hareket etmeliyiz. Özellikle bayan kardeşlerimize şunu söylemek isterim: Deterjan ürünü alırken dikkat etmelisiniz. Siz 'bu leke çıkmayacak, şu leke çıkmayacak' diyerek boykot ürünü aldığınızda kardeşlerimizin kanı elimize bulaşmış oluyor. O leke hiç çıkmaz. Sizden ricamız, boykot ürünlerini almayın." çağrısında bulundu.
"Boykot, sadece bireysel değil toplumsal bir fayda sağlıyor"
Yusuf Muhammed
Boykot ürünlerinin kullanılmamasının kişisel kayıplara neden olmadığını ancak Gazze'deki insanlara fayda sağladığını vurgulayan Yusuf Muhammed, bu durumda boykotun etkisinin sadece bireysel değil toplumsal bir faydası olduğunu belirtti.
Muhammed, "Biz burada Gazze'deki kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek ve onların yalnız olmadığını hissettirmek için bulunuyoruz. Boykot ürünlerini kullanmayarak bizden bir şey eksilmiyor, ama Gazze'deki kardeşlerimiz bundan faydalanıyor. Ancak boykot ürünlerini aldığımızda sanki orada bulunan kardeşlerimizi biz öldürüyormuşuz gibi bir etki oluşturuyoruz. Bazı yanlış zihniyetli insanlar, 'boykot etsek ne olacak?' diyorlar. Oysa biz o ürünleri aldığımızda, Gazze'deki kardeşlerimiz bunun bedelini ödüyor." şeklinde konuştu.
"Bir farkındalık oluşturmak her şeyin başıdır"
Macit Sevgili
Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Macit Sevgili, öğrencilere yapmış oldukları farkındalık için teşekkür ederek şu ifadeleri kullandı:
"Zulüm altında olan kardeşlerimize destek vermek için elimizden gelen bütün çabayı harcamamız gerekir. Bu ekonomik olarak karşı tarafa zarar vermek olarak da düşünülebilir. Öğrenciler de bu şekilde düşünmüş ve boykot edilecek ürünlerin hiçbirini almamışlar, böylelikle farkındalık oluşturmuşlardır. Bir farkındalık oluşturmak her şeyin başıdır. Bunun etkilerini uzun vadede daha sonra görüyoruz. Şu anda yapılan araştırmalarda işgal rejiminin ciddi anlamda ekonomik olarak zarar gördüğü görülmektedir. Güç ekonomiye bakar. Ekonomi kimin elindeyse, güç de onun elindedir. Gücün gücünü kırmak için evvela ekonomik olarak destek vermemek lazım." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.