Siirt Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren öğrenci toplulukları, işgalci siyonist çetenin Gazze’de sürdürdüğü insanlık dışı saldırı ve katliamlara, düzenledikleri basın açıklaması ve boykot çağrısı ile tepki gösterdi.
Siirt Üniversitesi'ndeki öğrenci toplulukları, "Gazze'de siyonist işgale karşı dayanışma: İnsanları boykota davet ediyoruz" çağrısıyla ilahiyat fakültesi kampüsünde toplandılar.
Siirt Üniversitesinde Düşünce ve Medeniyet Topluluğu öncülüğünde toplanan ilahiyat fakültesi öğrencileri, Gazze'de 7 Ekim tarihinden bu yana sivil vatandaşları, eğitim kurumlarını, hastaneleri, yardım kuruluşlarını hedef alan işgal rejimine yönelik boykot çağrısında bulunarak basın açıklamasında bulundular.
Düşünce ve Medeniyet Topluluğu adına basın açıklamasını okuyan Mehmet Sıddık Özer, Filistin'de tüm dünyanın gözü önünde Gazze halkının soykırıma uğradığını söyledi.
"Uluslararası toplum işgalcilerin insanlık ve savaş suçu politikalarına kayıtsız ve sessiz kalıyor"
Toprakları siyonistler tarafından işgal altında olan Filistinlilerin maruz kaldığı sistematik zulüm ve baskının artık dayanılamaz bir raddeye ulaştığını ifade eden Özer, "Gazze’yi on yıllardır adeta bir açık hava hapishanesine dönüştüren işgal çetesinin, Filistin halkına karşı vahşice saldırıları maalesef 7 Ekim’den bu yana artarak sürmektedir. İşgalciler, Gazze halkına karşı dünyanın gözü önünde bir soykırım uygulamakta, bebekleri kundaklarında, annelerinin kucağında hatta annelerinin karnında bombalayıp katletmektedir. Sivil yerleşim yerlerini hedef almaya aralıksız devam eden vahşi siyonizm, Gazze’de bir hastaneye düzenlediği saldırıda yüzlerce masum insanı katletti. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere ABD, Avrupa Birliği’nin bu vahşet karşısında seslerinin yükselmesi gerekirken, maalesef uluslararası toplum işgalcilerin insanlık ve savaş suçu olan bu politikalarına kayıtsız ve sessiz kalıyor." ifadelerini kullandı.
"İşgal rejimini boykot etmek, hem Müslümanlığımızın hem de insanlığımızın bir gereğidir"
"Biz bu kayıtsızlığı ve sessizliği asla ve asla kabul etmiyoruz." diyen Özer, "İşgalcilerin bebek, çocuk, kadın demeden gerçekleştirdiği bu katliam derhal son bulmalıdır. Biliyoruz ki, Filistin meselesi esas olarak siyonizm ve emperyalizm meselesidir. Saldırılarda hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri olarak, Gazze’de yaşanan ve tarihte benzeri olmayan bu vahşeti durdurmak için dünya parlamentolarını, uluslararası toplum ve kuruluşlarını, tüm insanlığı harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu zulüm ve katliama tepki göstermek, bu katliamın failleriyle ve destekçileriyle her alanda mücadele etmek vicdan sahibi herkesin boynunun borcudur. Gazze'de yaşanan insanlık suçuna ekonomik anlamda destek veren bütün markaları kararlı ve devamlı bir surette boykot etmek hem Müslümanlığımızın hem de insanlığımızın bir gereğidir. Barışı ve insan haklarını savunan Siirt İlahiyat öğrencileri olarak, siyonisti besleyen bu şirketlerin ürünlerine karşı boykot yapmalıyız." çağrısında bulundu
Bu ağır insanlık suçunun ateşinin adım adım tüm dünyayı sarmasına ne kadar sessiz kalacağız?
Hep beraber "Özgür Filistin" çağrımızı küresel alanda yaygınlaştırmak, insanlık ve barış adına bu trajedinin sona ermesine yardımcı olunması gerektiğini ifade eden Özer, "Bugün değilse ne zaman? Hukuk tanımayan vahşi bir nizamın gözü dönmüş yönetici ve destekçilerine, düşmanlığın bile bir şerefi olduğunu kim, nasıl, ne zaman öğretecek? Gözlerimizin önünde süren bu katliamlara, savaş suçlarına hangi kurum, hangi otorite dur diyecek? İnsanlık namına utanıyoruz, geleceğimiz adına utanıyoruz; utanmaktan da utanıyoruz... Siirt İlahiyat öğrencileri olarak Gazze’ye yönelik orantısız ve her türlü insani, ahlaki temelden uzak, barbarca saldırıların karşısında olmaya devam edeceğiz. Tüm dünyaya sesleniyoruz. Bu ağır insanlık suçunun ateşinin adım adım tüm dünyayı sarmasına, insanı insan yapan her ne varsa teker teker, saniye saniye çürütüp öğütmesine ne kadar sessiz kalacağız? Güçlü bir şekilde buradan ifade ediyoruz. "Boykot yaşatır, boykot yaşatır, boykot yaşatır" Şu satırlar öfkemize, kaygımıza, acımıza tercüman olsun: "Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Halbuki bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar." şeklinde sözlerine son verdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.