Siyonist askerler soykırımın bedelini intiharla ödüyor

2025 yılı başından bu yana en az 18 siyonist asker intihar etti. Gerçek sayılar gizlenirken, savaş suçlarına katılan askerlerin artan psikolojik çöküntü yaşadığı bildiriliyor.
Gazze’de 651 gündür sürdürülen soykırım ve sistematik katliamlar, sadece Filistin halkını değil, bu vahşete ortak olan siyonist rejim askerlerini de tüketiyor. İşgal ordusunda 2025 yılı başından bu yana en az 18 askerin intihar ettiği açıklandı. Ancak ordu, gerçek rakamları gizli tutmaya devam ediyor.
Siyonist rejimin ordu radyosuna konuşan kaynaklara göre, sadece yılın ilk yarısında 15, Temmuz ayında ise 3 asker intihar ederek hayatına son verdi. Bu sayı, 2024'ün aynı dönemindeki 9 intihar vakasının iki katına ulaşırken, 2023’te savaş başlamadan önceki 11 vakayı da geçmiş durumda.
İşgal ordusunun resmi sözcüsü Evi Dovrin, dün konuyla ilgili soruları yanıtsız bıraktı. "Her asker bizim için değerlidir ama kamuoyuyla her şeyi paylaşamayız, bu gayet normaldir" ifadeleri, rejimin yaşadığı derin psikolojik çöküntünün üzerini örtme çabası olarak değerlendiriliyor.
Kasım 2024'te yayımlanan resmi bir istatistiğe göre, işgal ordusunun rehabilitasyon merkezlerine başvuran yaralı askerlerin yüzde 43’ü (yaklaşık 5 bin 200 kişi), travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşıyor. Uzmanlar, 2030 yılına kadar en az 100 bin işgal askerinin tedaviye muhtaç hale geleceğini, bunların yarısının ciddi psikolojik bozukluklar göstereceğini öngörüyor.
Siyonist rejimin işlediği katliamlar, sadece sivilleri değil, bu suça ortak olan kendi askerlerini de ruhsal çöküntüye sürüklüyor. Gazze’de her gün yeni bir vahşete imza atan işgal ordusunun içten içe çöküşe geçtiği artık gizlenemeyecek kadar açık hale geliyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.