Siyonist işgal rejimi Harem-i İbrahim Camii'ni Müslümanlara kapattı

Siyonist rejim, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camii'ni Müslümanlara kapatarak, Yahudilerin kullanımına açtı
El Halil Vakıflar Müdürü Gassan er-Recebi, yaptığı yazılı açıklamada, "İşgalciler, İbrahim Camii'ni bir sonraki duyuruya kadar Müslümanların kullanımına kapattı. israil, Harem-i İbrahim Camii'ni kapattıktan sonra, genellikle tüm bölümlerini Yahudi yerleşimcilere açıyor. Gürültülü kutlamalar ve Talmut ritüelleri yapılıyor" dedi.
"Müslümanların ibadet özgürlüğüne yönelik yeni bir saldırıyı kayıtlara geçiriyor." ifadelerini kullanan Recebi, "İşgalciler, Harem-i İbrahim Camii'ni her yıl farklı bayram günlerini bahane ederek Müslümanlara kapatıyor. İbrahim Camii 'zamansal ve mekansal' anlamda bölünmeye devam ediyor. İsrailin, Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden sonra ise Müslümanlara Harem-i İbrahim Camii için kısıtlamalar arttı." şeklinde konuştu.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentindeki Harem-i İbrahim, Mekke'deki Mescid-i Haram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi ile Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami kabul ediliyor.
Caminin altında yer alan mağarada Hazreti İbrahim ve eşinin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunuyor.
Siyonist işgalciler, 25 Şubat 1994'te, Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camii'nde sabah namazı kılan 29 Müslümanı katletmişti. Saldırıda 150'den fazla Müslüman da yaralanmıştı.
Katliamın ardından cami kapatılmış, yeniden açıldığında ise yarısından fazlası işgalci Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.