Siyonist işgalciler 97 gündür Tulkerem’i kuşatmış durumda: Binlerce aile göç etti, yüzlerce ev yıkıldı

Siyonist rejimin Tulkerem kentine ve Tulkerem ile Nur Şems mülteci kamplarına yönelik saldırıları 97'nci gününde de aralıksız devam ediyor. Kent, gece gündüz işgal ordusunun ablukası, baskınları ve saldırıları altında yaşamaya çalışıyor.
İşgalciler, her gün ağır zırhlı araçlar ve piyade birlikleriyle Tulkerem ve çevresine takviye yaparken, sivillerin yaşadığı evleri ve dükkânları basıyor, eşyaları tahrip ediyor, halkı sorguluyor ve darp ediyor.
Gece boyunca şehrin cadde ve mahallelerinde yoğun askeri hareketlilik sürüyor; özellikle doğu mahalleleri, Cemal Abdunnasır Meydanı, Şehit Sabit Sabit Hastanesi çevresi, Nablus Caddesi ve Şuveyke Kavşağı hedef alınıyor.
Nur Şems ve Tulkerem mülteci kamplarının çevresi tamamen kuşatma altında. Giriş ve çıkışlar toprak bariyerlerle kapatıldı. Kamplarda sürekli baskınlar düzenleniyor, evler yerle bir ediliyor, kalanlar ise zorla tahliye ediliyor. İşgalciler, kamp sakinlerini silah zoruyla evlerinden çıkarıyor.
Katliam ve tehdit bir arada
Geçtiğimiz cuma günü, bazı ailelerin evlerinden eşyalarını almak için kampa girişine izin verildiği söylense de işgal askerleri bu sivillere ateş açtı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca kişi esir alındı. İki gazeteci de esir alınanlar arasında.
Siyonist rejim perşembe akşamı ise akıl almaz bir tehditte bulunarak, Tulkerem ve Nur Şems mülteci kamplarında toplam 106 evin 24 saat içinde yıkılacağını bildirdi. Bunlardan 58’i Tulkerem kampında, 48’i Nur Şems kampında yer alıyor.
25 bin kişi zorla göç ettirildi
97 gündür süren bu abluka ve saldırılar, Tulkerem ve Nur Şems kamplarından 4 bin 200’den fazla ailenin zorla göç etmesine yol açtı. Bu aileler 25 bini aşkın kişiyi kapsıyor. Şu ana kadar 396 ev tamamen, 2 bin 573 ev ise kısmen yıkıldı.
Saldırılarda bugüne kadar biri çocuk, ikisi kadın (biri 8 aylık hamile) olmak üzere 13 Filistinli şehit oldu. Çok sayıda kişi yaralandı ya da esir alındı. İşgalciler, Tulkerem’in altyapısını, evleri, iş yerlerini ve araçları yakarak, yıkarak ya da yağmalayarak yok etti.
Tulkerem’de yaşananlar, işgal rejiminin Filistin halkına karşı yürüttüğü topyekûn yıkım politikasının somut bir örneği haline geldi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.