Siyonist rejim cezaevlerinde direniş liderlerini hedef alıyor: Sistematik işkence ve ölüm

Filistinli esirlerle ilgilenen kurumlar, siyonist işgal rejiminin zindanlardaki esir hareketi liderlerine yönelik sistematik tasfiye politikası izlediğini açıkladı.
Yapılan ortak açıklamada, işgalin tüm yapılarının ortaklaştığı bu planlı saldırıların, özellikle lider konumundaki esirlerin hedef alınarak fiziki olarak zayıflatılması ve imha edilmesini amaçladığı vurgulandı.
Esir hakları kurumları, elde ettikleri bilgilere göre, tecrit hücrelerinde tutulan önde gelen mahkûmların, demir kask takmış köpeklerle saldırıya uğradığını, cop ve postallarla dövüldüğünü, kanlar içinde bırakıldığını ve günlerdir ciddi sağlık sorunları yaşadığını bildirdi. Yaralı esirlerin gece boyunca ağrılarla uykusuz bırakıldıkları, vücutlarının çeşitli yerlerinde morluklar, kesikler ve ezilmeler oluştuğu kaydedildi.
Açıklamada, müebbet hapis cezası alan ve direniş hareketlerinin öncüsü konumundaki birçok esirin uzun süredir sistematik ve tekrar eden saldırılara maruz kaldığı, bu durumun ciddi sağlık sorunlarına ve kronik rahatsızlıklara yol açtığı belirtildi. Ayrıca bu süreçte uygulanan aç bırakma politikaları sebebiyle çok sayıda esirin ciddi kilo kaybı yaşadığı ve ileri derecede zayıf düştüğü ifade edildi.
Mart ayının sonunda, esir hareketinin bazı liderlerinin Rimon Hapishanesi’nden Mecdu Hapishanesi'ndeki tecrit hücrelerine nakledildiği ve bu nakil sırasında tüm esirlere işkence ve aşağılayıcı muamele uygulandığı da vurgulandı.
Kuruluşlar, başta hareketin lider kadrosu olmak üzere tüm esirlerin akıbetinden işgalci rejimin sorumlu olduğunu belirterek, uluslararası insan hakları kurumlarına acil ve etkili adımlar atma çağrısında bulundu. "Siyonist rejimin savaş suçlarından sorumlu tutulması ve küresel anlamda yalnızlaştırılması gerekiyor" denilen açıklamada, uluslararası hukuk sisteminin, işgalcilere sağlanan cezasızlık zırhını kaldırarak asli görevini yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, 7 Ekim sonrası siyonist rejimin Gazze’ye başlattığı soykırım saldırılarından bu yana, şu ana kadar kimliği açıklanan 69 esirin zindanlarda şehit olduğu, kimliği gizlenen çok sayıda esirin ise özellikle Gazze’den alınıp bilinmeyen yerlere götürüldüğü ifade edildi.
Son verilere göre, siyonist rejimin zindanlarında bulunan Filistinli esirlerin sayısı 10 bin 100’ü aştı. Bu sayı, işgal ordusunun kontrolündeki askeri kamplarda tutulanları kapsamıyor. Kadın esir sayısı 37, çocuk esir sayısı 400’ün üzerinde. Keyfi ve hukuksuz şekilde idari tutukluluk altında tutulanların sayısı ise 3 bin 577 olarak bildirildi. Ayrıca, siyonist işgal makamlarının "yasadışı savaşçı" olarak tanımladığı 1846 kişi de halen esir bulunuyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen “Gazze İstişare Toplantıları”nın dördüncüsü, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından Van’da gerçekleştirildi. Alimler, kanaat önderleri, STK temsilcileri ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı toplantıda Gazze için somut adımların atılmasın çağrısında bulunuldu.
Ceninli beş çocuk babası Samir er-Rifai, esir alındıktan sadece bir hafta sonra işgal zindanlarında şehit düştü.
Gazze'de siyonist rejimin 650 gündür sürdürdüğü soykırım saldırılarında şehit sayısı 58 bin 573'e, yaralı sayısı ise 139 bine ulaştı. ABD destekli saldırılar sonucu halk açlık, göç ve yoklukla mücadele ediyor.
Şam'a yönelik siyonist saldırıyı "ümmetin onuruna indirilmiş ağır bir darbe" olarak niteleyen Dünya Müslüman Âlimler Birliği, İslam ülkelerine acil zirve çağrısı yaptı. Birlik ayrıca Gazze ve Suriye için askeri ve ekonomik ittifak kurulmasını talep etti.