Siyonist rejim Gazze'de susuzluğu silaha dönüştürdü

Gazze'de su, artık yalnızca bir ihtiyaç değil; siyonist rejimin yürüttüğü soykırım savaşında bir silah haline geldi. 2,3 milyon insan açlık ve bombardımanın yanı sıra susuzlukla da mücadele ediyor.
Gazze Şeridi'nde susuzluk, artık günlük bir sıkıntı değil; halkın varlığını tehdit eden bir silaha dönüşmüş durumda. Siyonist rejim, aç bırakma politikaları ve yıkıcı saldırılarla eş zamanlı olarak su kaynaklarını da hedef alarak, 2,3 milyonluk sivil nüfusu kıskaca alıyor.
Saldırılar sırasında özellikle su kuyularına yönelik gerçekleştirilen bombardımanlar sonucu 720 kuyu tamamen yok edildi.
Hükümetin medya ofisinin verilerine göre, bugüne kadar Gazze'de su kuyularının önünde bekleyen sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırılarda en az 700 kişi şehit oldu, yüzlercesi de yaralandı. Bu saldırılar 112 ayrı katliamın parçası olarak kayıtlara geçti.
Tüm su altyapısının çökmesi, bölgede yaşamı imkânsız hale getiriyor. Gazze'de çocuklar, yaşlılar ve hastalar için suya ulaşmak artık hayatta kalma mücadelesine dönüşmüş durumda.
Siyonist rejimin açlık ve bombaların yanında bir de susuzluğu sistematik olarak kullanması, yürüttüğü soykırımın çok boyutlu bir savaş olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Bu durum, uluslararası toplumun sessizliğini sorgulatan yeni bir vahşet başlığı olarak tarihe geçiyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Savaş kabinesinde de bir dönem görev almış olan Gadi Eisenkot, siyonist rejimin Gazze’de bataklığa saplanacağından endişeli olduğunu belirtti.
İspanyol aktör Javier Bardem, Los Angeles'ta Amerikan televizyon ödül töreninde Filistin halkına destek çağrısında bulundu.
Gazze'deki saldırılarda 64 bin 905 kişi şehit olurken, 164 bin 926 kişi de yaralandı. Son 24 saatte 34 şehit ve 316 yaralı kaydedildi.
Siyonist rejim, Halil'deki İbrahim Camii'nin iç avlusunun çatısını işgal etti. Karar, caminin İslami denetimini zayıflatıyor ve uluslararası hukuka aykırı bulunuyor.