Netanyahu'nun doğrudan talimatıyla kurulan milisler, HAMAS ve İslami Cihad'a karşı kullanılmak üzere silahlandırılıyor. Uzmanlar bu adımı "yeni bir Sabra-Şatila senaryosunun hazırlığı" olarak değerlendiriyor.

Gazze'ye yönelik yıkıcı saldırılarını sürdüren siyonist rejim, işgal politikalarında yeni bir aşamaya geçti. Basına yansıyan bilgilere göre, işgal yönetimi Gazze içinde yerel milisler ve paralı gruplar kurarak bunları doğrudan Şabak'ın (iç istihbarat) kontrolü altına aldı.

İşgal basınının aktardığına göre, söz konusu milisler resmi siyonist rejim silahlarıyla değil, direnişten ele geçirilen mühimmat ve Lübnan'daki Hizbullah depolarından getirilen silahlarla donatılıyor. Böylece milislerin görünürde "ganimet silahlarla" hareket ettiği izlenimi veriliyor.

Milis üyelerine aylık maaş bağlanıyor, silah taşıma izinleri veriliyor ve işgal ordusu tarafından koruma sağlanıyor. Bu nedenle uzmanlar, onları "yerli görünümlü paralı askerler" olarak tanımlıyor.

Ebu Şebab çetesi örneği

Doğu Refah'ta Yaser Ebu Şebab'ın yönettiği grup, bu yapının en bilinen örneği olarak öne çıkıyor. İşgal ordusu tarafından korunan bu grup, Gazze'nin güneyinde sivillerin yoğun olduğu bölgelerde faaliyet gösteriyor. Bazı grupların ise Fetih'e yakın unsurlardan ve aşiret üyelerinden oluştuğu belirtiliyor.

Siyonist basın, bu grupların istihbarat toplama, direniş bölgelerini gözetleme ve göçmenlerin bulunduğu kamplarda kontrol sağlama gibi görevler üstlendiğini yazıyor.

Analistler, bu adımın siyonist rejim için geri tepebilecek ciddi riskler taşıdığını vurguluyor. Haaretz yazarı Yaniv Kuboviç, bu milislerin tıpkı Lübnan'daki "Güney Lübnan Ordusu" veya 1982'deki Sabra-Şatila katliamını işleyen milisler gibi kullanılabileceğini, bunun da yeni bir felaket doğurabileceğini belirtti.

Yedioth Ahronoth yazarı Yoav Zeitoun ise milislerin Gazze'de açıkça eğitim gördüğünü, küçük hücreler halinde dolaştığını ve zaman zaman işgal askerleriyle çatışmaya varan yanlış anlaşılmalara sebep olduğunu yazdı.

Haaretz'in bir diğer analisti Tsevi Bar'el, bu milislerin uzun vadede işgal rejimi için "stratejik bir yük" haline geleceğini vurguladı. Bar'el'e göre, "Kendi halkına karşı savaşan ve işgalin desteğiyle maaş alan bu gruplar, günün sonunda kontrolden çıkabilir ve tıpkı Irak veya Afganistan'daki örneklerde olduğu gibi siyonist rejime karşı da silah çevirebilir."

Siyonist rejimin milis politikası, Gazze'deki işgali derinleştirmekle kalmıyor; aynı zamanda Filistin toplumu içinde fitne ve iç çatışma tohumları ekmeyi hedefliyor. (İLKHA)