Siyonist rejim, Şeyh İkrime Sabri'yi "kışkırtma" suçlamasıyla yargılıyor
Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri'nin işgal mahkemesinde yargılanması, Kudüs'teki İslami otoriteye yönelik tehlikeli bir saldırı niteliği taşıyor. Savunma ekibi, böylesine önemli bir şahsiyetin ilk kez "vaaz ve konuşmaları" nedeniyle yargılandığını belirtiyor.
Siyonist rejim, bugün Kudüs'teki işgal mahkemesinde Mescid-i Aksa Hatibi ve İslami otoritelerin önde gelen isimlerinden Şeyh İkrime Sabri'nin yargılanmasına başladı. Rejim, Şeyh Sabri'yi "kışkırtma" suçlamasıyla hedef alarak Kudüs'ün direniş sesini kısmayı amaçlıyor.
Savunma ekibi, işgalin Kudüs'teki Sulh Mahkemesi'nin Temmuz 2024'te hazırlanan iddianameyi bugün görüşmeye başladığını aktardı. İddianame, Şeyh Sabri'ye üç suç yüklemeye çalışıyor: 2022 yılında şehitler Uday Tamimi ve Raed Hazem'in taziyelerinde yaptığı iki konuşma, ayrıca 2024'te Aksa'daki bir cuma hutbesinde HAMAS'ın eski siyasi büro başkanı İsmail Heniyye için yaptığı taziye.
Kudüslü kurumlar ve insan hakları örgütleri, bu adımı Kudüs'ün dini, milli ve toplumsal liderliğine yönelik tehlikeli bir saldırı olarak nitelendiriyor. Uzmanlara göre amaç, Aksa'nın özgür ve direngen sesini bastırmak, Kudüs halkının moral ve irade kaynağı olan dini liderliği hedef almak.
Şeyh Sabri'nin avukatı Halid Zabarika, bunun işgal yargısı tarihinde bir ilk olduğuna dikkat çekerek "Bu çapta ve konumda bir dini şahsiyetin, kendi dini sözleri ve hutbeleri üzerinden yargılanması görülmemiş bir durumdur" dedi.
Filistin davasının sembol isimlerinden biri olan Şeyh İkrime Sabri, aynı zamanda İslami Yüksek Heyet'in başkanı ve Kudüs Vakıflar Meclisi üyesi. Yıllardır Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik siyonist saldırıları ifşa eden Sabri, şehirdeki kimlik ve direniş mücadelesinin ön saflarında yer almayı sürdürüyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İşgal basınının yayımladığı yeni veriler, siyonist ordunun içinde büyüyen sağlık krizini açığa çıkardı. Patlayıcı dalgalarına bağlı "gizli beyin travmaları" binlerce askeri etkilerken, bu durum ordunun iç kırılganlığını gözler önüne seriyor.
Gazze'deki soykırım sürecinden bu yana Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarını yoğunlaştıran Yahudi gruplar, işgal polisinin korumasında yeniden avluya girerek talmudik ritüeller gerçekleştirdi. Kudüs kurumları, bu adımların Aksa'nın statüsünü tamamen değiştirmeyi hedefleyen planlı bir stratejinin parçası olduğuna dikkat çekiyor.
Güney Gazze kıyılarında devriye gezen işgal botları, Filistinli balıkçılara ateş açarak denizdeki ablukayı daha da sertleştirdi.