HÜDA PAR Şırnak il Başkanlığı tarafından kitlesel basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada, "Filistin halkının yalnız olmadığını bütün dünyaya haykırmaya davet ediyoruz." denildi.
HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugaylarının siyonist işgalcilere karşı başlattığı "Aksa Tufanı" operasyonuna destek; siyonist işgal rejiminin katliam ve soykırımını tel'in etmek amacıyla, HÜDA PAR tarafından Şırnak'ta kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
Şırnak merkez Ulu Camii önünde düzenlenen basın açıklaması, Abdusselam Osal'ın okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Basın açıklamasını, HÜDA PAR Şırnak Gençlik Kolları Üyesi Mücahit Tatar okudu.
"Siyonist terör şebekesinin katliam ve vahşet sicili çok kabarıktır"
Bütün dünyanın gözü önünde sağlık çalışanlarının, gazetecilerin ve yardım kuruluşu çalışanlarının vahşice katledildiğini belirten Tatar, "Terör şebekesi israil, tam 63 gündür aralıksız bir şekilde Gazze'ye ölüm ve vahşet yağdırıyor. Gözü dönmüş bu katiller sürüsü; bütün savaş ve hukuk kurallarını hiçe sayarak; çocuk, kadın, yaşlı, hasta ve sivil ayırt etmeksizin yasaklanmış silahlarla acımasız bir soykırım gerçekleştirmektedir. Terör rejimi israil, İslam devletlerinin tepkisizliğinden ve emperyalist devletlerin desteğinden cesaret alarak hastane okul, ibadethane ve sivil yerleşim yerlerini hedef gözeterek vahşi bir şekilde bombalamaktadır. Daha ilk günden itibaren iki milyonu aşkın nüfusa sahip Gazze'nin suyunu ve elektriğini kesip şehrin altyapısını tamamen tahrip ederek kullanılamayacak hale getirdi. Şehrin tamamını ablukaya alıp en temel insani ihtiyaç olan gıda ve ilaçların şehre girmesini engelleyerek bombalardan kurtulan insanların gıdasızlık ve ilaçsızlıktan ölmesine sebep oldu. Bütün dünyanın gözü önünde sağlık çalışanlarını, gazetecileri ve yardım kuruluşu çalışanlarını vahşice katletti. Hastane ve okulları kitle imha silahlarıyla vurarak binlerce hasta, yaralı ve sağlık çalışanını öldürerek insanlık tarihine kara bir leke sürdü. 1948'de emperyalist devletlerin himayesi ve desteği ile kurulan siyonist çete, adeta İslam ümmetinin kalbine saplanan zehirli bir hançerdir. Kurulduğu günden beri Ortadoğu coğrafyasında kan ve gözyaşı hiç dinmedi. Hep katliam ve soykırımlarda bulundu. Siyonist terör şebekesinin katliam ve vahşet sicili çok kabarıktır."
"İşgalci siyonistler bütün insanlık için büyük bir tehdittir"
Lanetli kavmin Peygamberlerini dahi katlettiğine vurgu yapan Tatar, "Kurulduğu ilk günden itibaren sivil yerleşim yerlerini basarak şimdiye kadar yüz binlerce savunmasız insanı katletmiş milyonlarca insanı yerinden edip mülteci duruma düşürmüştür. Camileri basarak ibadet halindeki Müslümanları katletmiştir. Kendi dinlerini tahrif edip Peygamberlerini bile acımasızca katleden bu lanetli kavim bütün insanlık için büyük bir tehdittir. Kendi uydurdukları dinlerine göre; üstün ırk olup dünyanın tek sahibi kendileridir. Bu uyduruk inançlarının gereği olarak hiçbir kutsalı ve hukuku tanımazlar. Yemeğini pişirmek için bütün dünyayı yakacak kadar acımasız ve ahlaksızdırlar." şeklinde konuştu.
"Dünyaya rezil olan terör şebekesi bütün hıncını sivillerden çıkarmaya çalışıyor"
Dünyada yenilmez olarak kabul edilen terör çetesinin sözde ordusu ve istihbaratının perişan hale geldiğini aktaran Tatar, "Bu sapkın israil terör çetesine karşı mallarıyla, canlarıyla mücadele eden Filistin halkı hep yalnız bırakıldı. Bütün Müslümanların namusu ve kutsalı olan Mescid-i Aksa'yı muhafaza ve müdafaa etmek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadılar. Siyonist çete bütün emperyalist güçlerden her türlü desteği alırken Filistin halkı hiçbir zaman Müslüman kardeşlerinden yeterli desteği görmedi. Filistinliler hep kendi imkânlarıyla ayakta kalmaya ve direnmeye çalıştı. İmkânları çok kısıtlı olmasına rağmen zalimlere asla boyun eğmediler. Filistin'in cesur ve kahraman direnişçileri; 75 yıldır Filistin halkına reva görülen vahşet, katliam ve soykırıma bir dur demek için 7 Ekim sabahı Aksa Tufanı Operasyonunu başlattılar. İnce hesap ve sağlam bir imanla yapılan operasyon Siyonist canavarın can damarını kesti. Dünyada yenilmez olarak kabul edilen terör çetesinin ordusu ve istihbaratı kısa bir sürede perişan hale getirildi. Terör yuvaları basılıp terörist işgalciler ya öldürüldü ya da derdest edildiler. Dünyaya rezil olan terör şebekesi bütün hıncını sivillerden çıkarmaya çalışıyor. Kahraman mücahitlerle yüzleşmeye cesaret edemeyen korkak katiller, sivillerin üzerine ölüm yağdırıyor. Maalesef bu insanlık dışı katliamlara dünya devletleri karşı çıkacaklarına her zaman yaptıkları gibi yine siyonist çeteye destek çıktılar. Müslüman devletler ise bu vahşetleri kınamakla yetindiler. Sürekli insan haklarından bahseden ikiyüzlü Batılı devletler siyonist katillere 7 Ekim'den beri durmadan yardım ediyor. Batılı emperyalist devletlerin yardımıyla siyonist katiller bütün dünyanın gözü önünde çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere binlerce insanı katledip Gazze'yi bir enkaza çevirdiler." dedi.
"Malatya Kürecik Radar Üssü derhal kapatılmalıdır "
İslam ülkelerinin liderlerine, İslam âlemine ve tüm Müslümanlara seslenen Tatar, "İslam ülkeleri derhal, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye, Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya karşı saldırılarını durduracak ciddi adımlar atmalıdır. Siyonist israilin kınama ve savaş hukuku gibi tabirlerden anlamadığı bilinmelidir. Bu yüzden de israile anlayacağı dilden kesin ve net yaptırımlarla uygulanmalıdır. israile karşı ekonomik, diplomatik, ticari, stratejik tüm kanallar kapatılmalı, elçilikler sınır dışı edilmelidir. Özellikle ülkemizde bulunan ve siyonist işgal çetesinin güvenliğini sağlamak için kurulan Malatya Kürecik Radar Üssü derhal kapatılmalıdır. Gazze'ye acil olarak insani yardım koridoru oluşturulmalıdır. İlaç ve gıda başta olmak üzere tüm insani yardımlar acilen ulaştırılmalıdır. Refah Sınır Kapısı'ndan birkaç gün gönderilen insani yardımlar asla yeterli değildir. Yardımları Gazze'deki mağdur ve sivillere ulaştırmak için israilin onayı olmaksızın hemen ivedilikle harekete geçilmelidir. Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkeleri, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın onurunu ve İslam ümmetinin şerefini muhafaza eden direniş hareketlerine askeri, istihbari ve lojistik destek vermelidirler. Çünkü siyonist çete güçten ve kuvvetten başka bir şeyden anlamamaktadır. Müslüman ülkeler, 'Aksa Devletler Topluluğu' veyahut 'Aksa Birliği' adı altında çatı oluşturarak, askeri, ekonomik, ticari, kültürel, diplomatik ve siyasi birliktelikler oluşturmalıdırlar. Bunun ilk adımı olarak İslam ülkelerinin devlet liderleri bir araya gelerek, 'Aksa Kuvvetler Birliği'ni kurmalıdırlar. Dünyanın dört bir yanında, israilin çocuk, kadın, yaşlı ve sivilleri katletmesine seyirci kalmak istemeyip israile karşı Mescid-i Aksa'nın muhafızlığını yapmak isteyen halklara kolaylık sağlanmalıdır." ifadelerine yer verdi.
"Yahudilerin ihanet dolu tarihini ve siyonist çetenin zulüm ve katliamlarını her yerde anlatalım"
Meydanları asla boş bırakmayarak Aksa Tufanı harekâtına destek gösterilerine devam edilmesi gerektiğini belirten Tatar, "Bu siyonist katliamları gündemden düşürmeyelim. Vahşetler bizim için normalleşmesin. Bu direniş zafere erene kadar dünyanın her bir köşesinde, her şeyimizle sivil direnişimizi sürdürmeliyiz. Basın açıklamalarından, meydanlarda toplanıp etkinlikler yapmaktan bir şey çıkmaz demeden gösterilere ve etkinliklere katılmaya ve destek vermeye devam etmeliyiz. Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın tarihini ve önemini iyi okuyalım, hatırlayalım ve çocuklarımıza, ailemize ve çevremize anlatalım. Yahudilerin ihanet dolu tarihini ve siyonist çetenin zulüm ve katliamlarını iyi bilelim ve her yerde anlatalım. 'Siyonist cephane bizden olmasın' diyerek terör şebekesine doğrudan ya da dolaylı destek veren firmaların mallarını kesinlikle almayalım. Boykota katılarak siyonist katliama tepkimizi verelim. HÜDA PAR olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad-u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız.
Son olarak diyoruz ki, Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız. Mescid-i Aksa'nın fedailerine selam olsun! Filistin halkının haklı direnişine selam olsun! Aksa Tufanı operasyonuna selam olsun! Kahraman mücahitlere selam olsun! Direnişe ve dirilişe selam olsun! Mazluma umut zalime hasım olanlara selam olsun." dedi.
Basın açıklaması yapılan dua son buldu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.