Starbucks'ın satışları boykotlar nedeniyle düşüşte: Filistin'e destek çağrıları etkisini gösteriyor

ABD merkezli kahve zinciri Starbucks, siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle dünya genelinde başlatılan boykot kampanyalarının etkisiyle satışlarında ciddi düşüşler yaşıyor. Şirketin 2025 mali yılının ikinci çeyreğine ait finansal raporları, küresel satışlarda yüzde 1'lik bir azalma olduğunu gösteriyor.
Starbucks'ın net geliri, 30 Mart'ta sona eren üç aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artışla 8,76 milyar dolara yükselse de şirketin karı yüzde 50,3 azalarak 384,2 milyon dolara geriledi. Hisse başına kar ise yüzde 50 düşüşle 34 sente indi.
Şirketin CEO'su Brian Niccol, yaşanan düşüşlere rağmen "Back to Starbucks" adlı yeniden yapılanma stratejilerinin olumlu sonuçlar vermeye başladığını belirtti. Ancak, analistler ve yatırımcılar, boykotların ve tüketici davranışlarındaki değişimlerin şirketin performansını olumsuz etkilediğini vurguluyor.
Boykotlar, Starbucks'ın piyasa değerinde de ciddi kayıplara yol açtı. Şirketin hisseleri, Aralık 2023'te 12 milyar dolarlık bir değer kaybı yaşadı. Bu durum, sosyal medyada #boycottstarbucks etiketiyle başlatılan kampanyaların etkisini gösteriyor.
Starbucks, siyonist rejime doğrudan destek verdiği iddialarını reddetse de şirketin sendikası Starbucks Workers United'ın Filistin'e destek mesajları ve şirketin bu mesajlara karşı tutumu, kamuoyunda tepkilere neden oldu. Bu durum, şirketin marka imajını ve müşteri sadakatini olumsuz etkiledi.
Filistin'e destek veren tüketicilerin ve aktivistlerin boykot çağrıları, Starbucks gibi küresel markaların politik duruşlarını yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor. Bu gelişmeler, şirketlerin etik değerler konusundaki yaklaşımlarının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.