Mazlum Filistin halkının yaşadığı zulmü durdurmak için boykotun önemine dikkat çeken STK temsilcileri, boykotun zalimlere karşı cihat olduğunu vurguladılar.
Gayr-i meşru siyonist terör şebekesinin bir asırdır işgal altında tuttuğu Filistin topraklarındaki katliamları dur durak bilmiyor. 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana özellikle Gazze ve tüm Filistin'de gerçekleştirilen soykırım devam ederken, siyonist terör şebekesi Filistin ile birlikte Lübnan, İran ve Suriye'ye de saldırıyor.
CİHANNÜMA Ankara Temsilcisi Semi Okumuş, MAZLUMDER Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Acar, İnsan ve Değer Hareketi Ankara Temsilcisi Halil Üstün ile Yedi Hilal Ankara Derneği Kurumsal İşler Birim Sorumlusu Ahmet Salih Güllü, mazlum Filistin halkının yaşadığı zulmü durdurmak için boykotun önemine dikkat çektiler.
"Gazze'de soykırım bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor"
CİHANNÜMA Ankara Temsilcisi Semi Okumuş, "Filistin'de, Gazze'de bir soykırım var. israil bu zulmü, bu soykırımı oluşturmak için yıllardır bir kısım hazırlıklar yapıyor. Sonunda bu soykırımı bütün dünyanın gözü önünde ne yazık ki gerçekleştiriyor. Bizim de bireysel, toplum ve sivil toplum kuruluşları olarak bununla mücadele konusunda elimizden geleni yapıyor olmamız lazım." dedi.
"Boykot çalışmalarında kamu diplomasisi yürütüyoruz"
Ankara Filistin Dayanışma Platformu bünyesinde boykot çalışma grubu oluşturduklarını aktaran Okumuş, şunları söyledi:
"Grup bünyesinde bir kısım çalışmalar yürütüyoruz. Vatandaşlarımızın bu konuda ciddi bir duyarlılık göstermesi elbette önemlidir. İyi bir mesafe aldığımızı düşünüyorum. Boykot çalışma gurubu olarak sadece yiyecek, içecek ve temizlik ürünleri üzerinde bir boykottan değil hassaten kamu kurumlarımızın kullandığı bütün ürünlerde başta bilişim ve siber güvenlik ürünleri olmak üzere bütün ürünlerde bir boykot ve milileşme süreci üzerinden çalışma yürütüyor olmamız lazım. Biz de bu çerçevede yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Kamu diplomasisi yürütüyoruz. Bir taraftan troy kartımızın hem arz hem talep tarafından ciddi bir katkı sağlamak için çalışmalarımız yürüyor. Öbür tarafta bütün kamu kurumlarımızın bilişim ürünleri israil ürünü veya israili destekleyen Amerikan ürünlerinden çıkıp kendi milli ürünlerimizin kullanılması ve yeni ürünlerin geliştirilmesi konusunda kamu diplomasisi yürütüyoruz. Ciddi mesafe aldığımızı düşünüyoruz ama alınacak çok daha önemli mesafemiz var. Bunun bilinci içerisinde çalışmalarımız devam ediyor."
"Çifte vatandaşlar konusunda üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz"
Çifte vatandaşlarla ilgili de Okumuş, "Çifte vatandaşlık konusunda gerçekten tahminlerimizin çok ötesinde bir kısım israil vatandaşlarının orada katliama ortak olduklarını görüyoruz, gözlemliyoruz. Bu konuyu küçümsemeyip üzerine eğilip üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz. Bütün milletvekillerimize bu çağrıyı dile getirmiş olalım." ifadelerine yer verdi.
"israil menşeli tüm ürünleri boykot etmesini tüm insanlarımızdan özellikle istirham ediyoruz"
MAZLUMDER Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Acar ise şunları aktardı:
"Bir seneyi aşkındır Filistin'de işlenen soykırımın bir an önce durdurulması için ülkemizden, devletimizden özellikle istediğimiz üç şey var: Birincisi israile karşı ticari bir ambargonun uygulanması gerekir. Özel ya da devlet ticaretini ayırmaksızın. İkincisi, bir an önce israile giden bütün uçaklara hava sahasının kapatılmasını istiyoruz. Üçüncü olarak da çifte vatandaş olarak Türkiye'de bulunan israil vatandaşlarının Türkiye'de yargılanmasına Adalet Bakanı'nın izin vermesini istiyoruz. Türkiye'deki insanlarımızın israil siyonizmine karşı sadece yardım etmek değil israil menşeli tüm ürünlere boykot etmesini tüm insanlarımızdan özellikle istirham ediyoruz. israilin anladığı tek dil var o da güçtür. Güç uygulamadığımız sürece israilin bu vahşeti bu katliamı durdurması imkansız görünüyor."
"Boykot gerçekten zalimlere karşı israil ürünlerine karşı cihattır"
Bir yıldır Amerikan desteğiyle siyonistlerin Filistin'de yaptığı katliamlara şahitlik ettiklerini dile getiren İnsan ve Değer Hareketi Ankara Temsilcisi Halil Üstün, "Dünya Müslümanları olarak ümmet bilincinin oluşması için Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak bir yılı aşkındır bir araya geliyoruz. Mescid-i Aksa, Kudüs özgür oluncaya kadar maddi ve manevi olarak elimizden geldiği kadarıyla sonuna kadar bu mücadelenin takipçisi olacağız inşallah. Boykot konusu kesinlikle önemli bir konudur. Vatandaşların boykot hususunu çok ciddiye almaları gerekiyor. Çünkü boykot gerçekten zalimlere karşı israil ürünlerine karşı cihattır. Büyük bir eylemdir. Bunun altını çizmemiz lazım. Boykotu tüm sektörlere, okullara, mahallelere, iş yerlerine ve tüm insanlığa gündeme getirmemiz lazım. Çifte vatandaşlar konusunun da kesinlikle ivedi bir şekilde gündeme alınması lazım. Zalimlerin yaptığı bu iki yüzlülük hem Türk vatandaşı olup hem Gazze'de Müslüman kardeşlerimize kurşun sıkan, savaşa giden bu zalimlerin tespit edilerek mallarına el konması lazım. Kesinlikle derhal buna müdahale edilmesini düşünüyorum. İvedi bir şekilde kanunlaşması gerekiyor. Elimizden geldiği kadarıyla maddi ve manevi, bir an evel bu ayıba son verilmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapılması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
"HAMAS'a selam direnişe devam"
Son olarak Filistin şehitlerini yad eden Üstün, "Başta Şeyh Ahmet Yasin, Abdülaziz Rantisi, İsmail Heniyye ve son şehit lider olarak Yahya Sinvar'a Rabbimden rahmet diliyorum. Şehidlerin yolu olumuzdur. HAMAS'a selam direnişe devam. Rabbim özgür Mescid-i Aksa'da tez zamanda ümmet olarak namaz kılmayı hepimize nasip eylesin inşallah." temennilerinde bulundu.
"İngilizler tarafından sistematik olarak Filistin Yahudilerin yerleşimine açıldı"
Filistin'in Osmanlı'nın elinden çıktıktan sonra İngiliz himayesine girdiğini hatırlatan Yedi Hilal Ankara Derneği Kurumsal İşler Birim Sorumlusu Ahmet Salih Güllü, "İngilizler tarafından sistematik olarak Filistin Yahudilerin yerleşimine açıldı. Yahudiler yaklaşık 100 yıldır burayı yavaş yavaş işgal etmekte. 1948'den itibaren de israil devletinin kurulmasından sonra bölgenin büyük bir çoğunluğunu işgal etmiş durumda. Şu anda Birleşmiş Milletlerin tanıdığı Batı Şeria ve Gazze Şeridi içinde de yerleşimler yapılmakta ve Filistinliler tamamıyla bölgeden atılmaya çalışılmaktadır." dedi.
"İnsanların boykotu önemsemesi gerekmektedir"
Boykotun önemine de değinen Güllü, "Böyle zulümlere, bu tip soykırımlara karşı yapılabilecek ilk ve en etkili yöntem aslında boykottur. Boykot nasıl yapılır? Boykotu sürekli olarak takip ederek, israil ürünlerini almayarak yapılabilir. İnsanlar alışverişe giderken bir bilgisayar, telefon veya temizlik malzemesi alırken bunu aldığı zaman bir insanın öldürebileceğini bildiği zaman bundan vazgeçmelidir. İnsanların boykotu önemsemesi gerekmektedir. İnsanları öldüren kişilerin finansörlüğünü yapmaması gerekir. O yüzden boykot önemlidir. Her bireyin boykotu önemsemesi ve yapması gereklidir." diye konuştu.
"israilin bir terör örgütü olduğunu unutmamalıyız"
Son olarak Güllü, "Çifte vatandaşların bulunması sadece o kişiyi ilgilendirmiyor. Aynı zamanda Türk ve israil vatandaşı olan bir bireyin orada Filistinlilere karşı savaşması bütün Türk insanının da itibarını zedelemektedir. O yüzden bir an önce bu hususun yasalaşması gerekiyor. Çifte vatandaş olan israil vatandaşlarının özellikle de Filistin'de Filistinlilere karşı savaşan israil vatandaşlarının bir an önce vatandaşlıktan çıkarılması gerekiyor. Biz nasıl terör örgütü PKK ve DAİŞ'le savaşıyorsak bunlara karşı mücadele gösteriyorsak israilin de bir terör örgütü olduğunu unutmamalıyız. Bu terör örgütünde savaşan, masum çocukların kanına giren, kadınları öldüren teröristlerin vatandaşlığını kabul etmemeli ve bir an önce vatandaşlıktan çıkarmalıyız." şeklinde belirtti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın İslam tarihindeki önemine değinen Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, bir gün Kudüs'ün yeni bir Selahattin Eyyubi tarafından fethedileceğini ve zamanı geldiğinde Kudüs'ün tekrardan Müslümanların olacağından hiç kuşku duymadığını belirtti.
Katil rejimin sözde ordu radyosu, "Kara Ekim" olarak nitelendirdiği bu ayda 64'ü asker ve polis 80 işgalcinin öldürüldüğünü duyurdu.
Ankara'nın Altındağ ilçesinde yakın zamanda açılan soykırım destekçisi Burger King'i kınayan Filistin destekçisi 2 kadının zorla ve hakaret edilerek dışarı çıkarılması, kalabalık bir kitle tarafından protesto edildi.