Usame Hamdan: Bize ya öldürülmeyi ya teslimiyeti dayatan denklem kabul edilemez
HAMAS yöneticisi Usame Hamdan, ABD'nin Gazze'ye çok uluslu güç yerleştirme planını reddederek bunun siyonist rejimin Filistin davasını tasfiye etme hedefleriyle örtüştüğünü söyledi.
HAMAS'ın önde gelen isimlerinden Usame Hamdan, ABD'nin Gazze'de çok uluslu bir güç konuşlandırılmasını öngören ve Donald Trump'ın planına dayanan karar tasarısına sert tepki gösterdi.
Hamdan, söz konusu girişimin siyonist rejimin hedefleriyle kesiştiğini ve Filistin davasını tasfiye etmeye yönelik olduğunu belirtti.
Pazartesi gecesi yaptığı açıklamalarda Hamdan, bu planın Gazze'deki sivilleri korumayı amaçlamadığını, aksine işgalcilerin yerine geçecek alternatif bir güç oluşturmayı hedeflediğini söyledi. Bu yaklaşımın, Filistin devletinin kurulması ihtimalini ortadan kaldırdığını ve Filistinlilerin direnişin işgalin sona ermesinde tek yol olduğuna dair inancını daha da güçlendirdiğini ifade etti.
Hamdan, "Bize ya öldürülmeyi ya da teslim olmayı dayatan bir denklem kabul edilemez" diyerek projenin uluslararası hukukla çeliştiğini ve işgalcilerin asıl sorun kaynağı olduğunu yok saydığını vurguladı. Bu tür bir kararın, uluslararası meşruiyetin yerine güç dayatmasının geçtiği tehlikeli bir emsal olacağını söyledi.
Ayrıca Hamdan, Mısır'ın sunduğu Arap-İslam işbirliği modelinin Gazze'nin yönetimi için en uygun çerçeve olduğunu ifade etti ve direnişin silahının Şarm eş-Şeyh'te yürütülen görüşmelerin konusu olmadığının altını çizdi.
Tasarı, Gazze'de 2027'nin sonuna kadar görev yapacak geçici bir "Barış Konseyi" oluşturulmasını ve siyonist rejim ile Mısır'la koordineli şekilde çalışacak "Geçici Uluslararası İstikrar Gücü" kurulmasını içeriyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ateşkes anlaşmasına rağmen siyonist rejim güçleri, Gazze Şeridi'nin doğusunda birçok noktayı topçu atışları ve hava saldırılarıyla hedef aldı.
Siyonist işgalciler, Ramallah'ın batısındaki Deyr Kadis köyünde iki katlı bir evi yıktı. Aynı gün Kudüs'ün kuzeybatısındaki Râfat beldesinde de bir konut yerle bir edildi.
Siyonist yerleşimciler, Yahudilerin Hanuka Bayramı olarak adlandırdığı günlerin ikinci gününde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Baskınlara yönelik tepkiler yükselirken, Aksa'nın zamansal ve mekânsal bölünmeye sürüklendiği uyarıları yapıldı.
Siyonist işgalciler, Batı Şeria'nın farklı kent ve beldelerine düzenlediği baskınlarda bir kız çocuğu ile daha önce esir alınmış Filistinlilerin de aralarında bulunduğu 10 kişiyi esir aldı.