Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde (YYÜ) sağlık çalışanları, akademisyenler ve öğrenciler, düzenledikleri yürüyüşle siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti.

Edebiyat Fakültesi önünde toplanan kalabalık, "Van YYÜ ailesi olarak Gazze'de devam eden zulme sessiz kalmamak için yürüyoruz" sloganıyla bir araya geldi. Ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları taşıyan katılımcılar, “Gazze’de soykırım var”, “Bebeklerimiz çığlık çığlığa donarak öldü”, “Zalime meyletmeyin, ateş size de dokunur” yazılı dövizler taşıdı. Protesto yürüyüşü, merkezi yemekhane binasına kadar devam etti.

Yürüyüş sonunda, grup adına Tıp Fakültesi Öğrencisi Sıbğatullah Eren Altınkum, bir basın açıklaması yaptı. Altınkum, işgal rejiminin Gazze’ye yönelik saldırılarında masum çocuklar ve kadınların öldüğüne dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Gazze'de 455 gündür insanlığa sığmayan soykırım devam ediyor.  55 bin şehit verdik ve bu şehitlerimizin %70'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Sayılarla verdiğimiz bu veriler ne kadar büyük bir insanlık dramıdır farkında mıyız?  Her bir kişinin şehit olması;  bir hayata, bir anneye, bir aileye vurulmuş darbe, oysa bu sayılar ne kadar da rahat dökülüyor dilimizden... Daha iki gün önce yeni bir yıla girdiğimiz için tüm dünyada kutlamalar yapıldı. Her 10 dakikada bir çocuğun öldürüldüğü bu dünyada nefes almaya dahi utanırken yeni yıla girdik diye kutlamalar yapılması akıl tutulması değil midir? Gazze'ye atılan 87 bin ton patlayıcı Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombalarının 3 katına eşdeğer. Bizler Hiroşima derken bile tüylerimiz diken diken olmaya yeterken Gazze'yi neden bir film izler gibi izliyoruz. Savaş başladığından beri ne kadın ne çocuk dinlemeyen bu Nazi zihniyetli katil İsrail tarafından ibadethanelerin dokunulmazlığı bir yana 810 tane cami 3 kilise yok edildi, mezarlıklar tahrip edildi, cenazeler kaçırıldı. Sağlık tesislerinin korunma ilkesi hiçe sayılıp 34 hastane 80 tıp merkezi saldırılarla devre dışı bırakıldı. 132 ambulans hedef alındı. Yıkılmadık bina bırakmayan bu katiller bu sefer mülteci kampındaki çadırlara saldırıyorlar. Çadırlara yapılan bombardımanların sonucu birçok insan yanarak şehit oldu. Bu saldırılardan korunan Gazze halkı bu sefer açlık ve soğuk hava şartlarıyla karşı karşıya kalıyor. Hava şartları nedeniyle birçok çadırı su basıyor. Gazzeli kardeşlerimiz ısınma ve barınma ihtiyaçlarını karşılayamıyor geçen hafta 7 bebeğin soğuk ve açlık yüzünden şehit olduğunu üzülerek müşahede ettik.”

“İsrail’i maddi ve manevi boykot etmeyenlere tavır koyulmalı”

Siyonist rejime destek veren markaları boykot etmeyenlere karşı tavır alınması gerektiğine dikkati çeken Altınkum, “Bunlar yaşanırken boykot çağrımıza hiçbir şekilde kulak asmayan Müslümanlarsa imanlarının, insanlarsa vicdanlarının gereğini yapmamıştır. Gazze'deki soykırımı 455 gün geride bırakırken hala katil İsrail’i maddi ve manevi boykot etmeyenlere, bu konuda bir tavır sergilemeyenlere sesleniyoruz harekete geçmek için hala neyi bekliyorsunuz. Bile bile katil İsrail’i haklı gören, katil İsrail’e destek veren, katil İsrail ile ticaretini kesmeyen ve ellerinde güç, imkan olduğu halde Filistin davasının yanında durmayan yetkililere: Rabbimizin Kelamı olan Nisa suresinin ayetleriyle sesleniyoruz. (Size ne oldu da Allah yolunda ve Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla! diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz? İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise bâtıl dava uğrunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphe yok ki şeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır.)” dedi.

“Asıl teröristlerin kim olduğunu Gazze halkı tüm dünyaya gösterdi”

Altınkum, sözlerini şöyle sonlandırdı: “7 Ekim'den bu yana hem Gazze hem de tüm insanlık birçok acıya maruz kaldı. Gazzeli kardeşlerimizin bu azimli direnişi sayesinde dünyada birçok insan İslam ile tanıştı. Müslümanların terörist olarak görüldüğü topraklarda asıl teröristlerin kim olduğunu Gazze halkı tüm dünyaya göstermiş oldu. Gazzeli kardeşlerimiz için dini, dili fark etmeksizin birçok insan sokaklara döküldü. Bu azimli direniş Suriye'deki mücahitlerin cesaretlenmesine katkı sağladı ve Suriye’yi vahşi Esad rejiminden kurtardı. Önce Ayasofya, şimdi de Emevi Camide namaz kılmak nasip oldu. Bir sonraki temennimiz Kudüs'te Mescidi Aksa'da ümmetçe namaz kılmaktır. Rabbim bugünleri bize göstersin. Kur’an’ın diliyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde üzerinde bulunduğumuz Gazze Yolundan sesleniyoruz; Ey katil israil ve onun destekçisi katil Amerika, tüm bu olanları izleyen ey batılı ülkeler, ey zalimler, ey münafıklar, ey kâfirler; siz istemeseniz de engel olmaya çalışsanız da âlemlerin Rabbi olan ALLAH nurunu tamamlayacaktır.”

Basın açıklamasının ardından öğrenciler, siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarını konu alan bir tiyatro gösterisi sergileyerek yaşanan dramı bir kez daha gözler önüne serdi. (İLKHA)