Van'da camilerde Gazze için dua edildi

Van genelinde camilerde cuma namazı sonrası siyonistlerin saldırısı altında olan Filistinli Müslümanlar için dua edildi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yaptığı açıklamanın ardından tüm Türkiye'de olduğu gibi Van'daki camilerde de Filistin için dua edildi.
Cuma namazı sonrası Hz. Ömer Camii’nde, başta Filistin olmak üzere zulüm gören Suriye, Doğu Türkistan ve Myanmar gibi İslam ülkeleri için de dua edildi.
Cami imam hatibi, okuduğu hutbede; hak ve hukuk tanımayan vicdan yoksunu siyonist zalimlerin kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden Filistinlilere topyekun bir soykırım gerçekleştirdiğini belirterek, "Bu zulme engel olmak; din, dil ve ırk ayrımı olmaksızın bütün insanlığın ortak görevidir. Allah başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere bütün mazlumları zafere ulaştırsın" dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Nablus’un güneyinde yer alan Beyta beldesinde onlarca Yahudi çete, işgal ordusunun koruması altında Cebel el-Arme’nin zirvesine çıkarak bölgede provokasyon yaptı. Aynı saatlerde, Irak Burin köyünde Filistinlilere ait arazilerde yasa dışı yol açma çalışmaları devam etti.
Tulkerem ve iki mülteci kampı, 82 gündür kuşatma altında. Saldırılar sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 13 Filistinli şehit oldu, binlerce kişi evinden sürüldü.
Siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları aralıksız sürüyor. İşgalcilerin bu sabah erken saatlerde Han Yunus’un doğusundaki Beni Süheyla beldesinde sivil yerleşim alanlarını hedef alması sonucu 10 Filistinli şehit oldu, çok sayıda kişi de yaralandı.
Birleşmiş Milletlerin sağlık hakkı konusundaki özel raportörü Dr. Tlaleng Mofokeng, Gazze'de faaliyet gösteren son hastanelerden biri olan Baptist (El-Maamadani) Hastanesi’ne yönelik siyonist rejim saldırısını sert sözlerle kınadı. Mofokeng, yaşananları "kabul edilemez bir savaş suçu" olarak nitelendirdi.