Siirt'te düzenlenen Şehit İbrahim Bilgen'i anma ve özgür Kudüs etkinliğinde konuşan Yusuf Bilgen, Siyonist işgalcilerin sadece Kudüs ve Gazze için değil, tüm dünya için büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çekti.
Siirt'te, Şehit İbrahim Bilgen'i anma ve özgür Kudüs etkinliği büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Etkinlik, Hüseyin Bulum Hocanın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Programın devamında, Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Baciyan-ı Anadolu Topluluğu, Selahaddin Eyyubi'yi konu alan bir tiyatro gösterisi sergiledi. Ardından, Mavi Marmara katliamını anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
Etkinlikte, Şehit İbrahim Bilgen'in otobiyografisinin anlatıldığı bir bölüm de yer aldı. Mavi Marmara gazisi Canip Tunç, Mavi Marmara'nın anlamı, önemi ve özgür Kudüs üzerine yaptığı konuşma ile katılımcılara duygusal anlar yaşattı.
Şehit İbrahim Bilgen'in oğlu Yusuf Bilgen, siyonist işgalcilerin dünya genelindeki tehlikesine dikkat çekti ve Mavi Marmara şehitlerinin anlam ve önemini vurguladı.
"siyonist işgalcilerin tehlikesi tüm dünyayı sarıyor"
Bugün gelinen noktada, siyonist işgalcilerin sadece Kudüs ve Gazze için değil, tüm dünya için ne denli korkunç bir tehlike olduklarına dikkat çeken Yusuf Bilgen, '31 Mayıs, Türkiye ve Filistin için bir milattı. Ancak şu an anlıyoruz ki dünya için de bir milatmış. 14 koca yıl geçti ve zalim zulmünü artırarak devam ediyor. O gün bedel ödetilmediği için bugün bunları yaşıyoruz. Bugün de bedel ödetilmezse yarın çok daha kötüsünü yaşayacağız. Geçmişte müminlerin başına bela olmuş zalimler nasıl yok olup gittiyse şimdi de bu siyonist çete yok olmaya mahkumdur. Biz, babamızdan ayrı kaldığımız için yüreğimizde bir acı yaşarken, aynı zamanda davasına sadık ve ahdinden dönmeyen bir Müslüman olduğu için kendisiyle gurur duyuyoruz. Ve onun yolunda gitmenin arzusuyla yanıp tutuşuyoruz." dedi.
"Karanlık ne kadar yoğunlaşırsa, aydınlık o kadar yakındır"
Bilgen, "Bugün Mavi Marmara şehitlerini daha iyi anlıyoruz. Yeryüzünde mazlumların kanları dökülürken, insanlar diri diri yakılırken ve zulüm dört bir yandan mazlumları kuşatmışken asla rahat koltuğumuzda oturamaz ve hayatımıza her şey yolundaymış gibi devam edemeyiz. Siyonist katiller, her zaman yaptıkları gibi, arkalarına aldıkları Büyük Şeytan'ın desteğiyle bir devlet gibi değil, bir eşkıya sürüsü gibi yardım götüren insanlara saldırıp onları şehit ettiler. Şu anda da azgınlıkta zirveyi yaşıyorlar. Ve biliyoruz ki bir şer, bir kötülük ne kadar çok artarsa sonu da o kadar yakındır. Karanlık, geceyi ne kadar çok kuşatmışsa aydınlık da o kadar yakındır. Şu an Rabbimizden yegâne niyazımız, bizleri bu eşkıya sürüsünü yeryüzünden silmek için vazifeli kılmasıdır. Aksi takdirde, hesabını veremeyeceğimiz bir gün bizi beklemektedir."
"İnsanlık adına elimizden geleni yapmak için yola çıktık"
Mavi Marmara gazisi Canip Tunç, kendisini sorgulamaya gelen siyonist savcıyla yaşadığı diyaloğu şu sözler anlattı:
"İkinci Dünya Savaşı'nda Yahudiler sürgün edilirken Türkiye sizlere kucak açtı. Almanya sizlere soykırım uyguladığında da yine ülkemiz sizleri sahiplendi. Ama şimdi, bugün... Bugün aynı Yahudiler, Gazze halkını açlıkla ve susuzlukla terbiye etmekle meşguller. Ve buna katlanamayacağım! O anda, duygusal bir yük taşıyordum. Savcı şaşırmış gibi görünüyordu, ancak hikayem henüz bitmemişti. Gemide silah falan yoktu, bilesin. Sadece insani yardım malzemeleri vardı: gıda, su, çimento... İnsanlık adına elimizden geleni yapmak için yola çıktık. Ama sizler, Gazze halkını katletmekle yetinmediniz, onlara yardım etmeye gelen onlarca Müslümanı hunharca öldürdünüz." şeklinde tepkisini gösterdiniz. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.