Avukat Düz: Mavi Marmara saldırısı tüm insanlığa ve vicdanlara yönelik organizeli bir terör saldırısıdır

Mavi Marmara saldırısının yalnızca Türkiye'ye değil, tüm insanlığa, tüm vicdanlara yönelik organizeli bir terör saldırısı olduğunu söyleyen Avukat Özmen Düz, bu saldırının ardından 15 yıldır Gazze'de zulmün devam ettiğini, özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana on binlerce kişinin şehit edildiğini, hastanelerin, okulların ve ibadethanelerin bombalandığını dile getirdi.
İHH Malatya Şube Başkanı Avukat Özmen Düz, Mavi Marmara saldırısının 15. yıl dönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, Filistin halkına yönelik devam eden zulme karşı sessiz kalmayacaklarını belirtti.
Düz, 31 Mayıs 2010 sabahında işgalci siyonistlerin, uluslararası hukuku hiçe sayarak Özgürlük Filosu'na kanlı bir saldırı düzenlediğini hatırlatarak, Gazze'ye insani yardım ulaştırmaya çalışan gönüllülerin hedef alındığını ifade etti.
"Mavi Marmara bir adalet ve özgürlük çağrısıydı"
Mavi Marmara'nın yalnızca bir gemi değil, insanlığın onurunu taşıyan bir özgürlük çağrısı olduğunu vurgulayan Düz, "O gece 10 kardeşimiz şehit oldu. Bir kardeşimiz ağır yaralanarak sonrasında şehadet şerbetini içti. Onlarca gönüllü ağır şekilde yaralandı. Gemilerimiz işgal edildi, yardım misyonumuz terörize edildi. Bu saldırı, yalnızca Türkiye'ye değil, tüm insanlığa, tüm vicdanlara yönelik organize bir terördü." diye anımsattı.
"Aynı zulüm Gazze'de devam ediyor"
Mavi Marmara saldırısından 15 yıl sonra, işgalci siyonistlerin Gazze'de de benzer insanlık dışı uygulamalara devam ettiğini belirten Düz, 7 Ekim 2023'ten bu yana Filistin'de on binlerce sivilin şehit edildiğini, hastanelerin, okulların ve ibadethanelerin bombalandığını dile getirerek, "Bugün, dünyanın gözü önünde, tüm kameraların şahitliğinde bir soykırım yaşanıyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar hedef alındı. Açlık, ambargo, bombardıman… Ve bu zulüm hâlâ devam ediyor." dedi.
"İHH çalışanları israil'in doğrudan hedefi oldu"
Gazze'ye insani yardım ulaştırmaya çalışan İHH İnsani Yardım Vakfı çalışanlarının israil tarafından doğrudan hedef alınarak şehit edildiğini belirten Düz, "Onlar, yaralıları tedavi ediyor, çocuklara sıcak yemek ulaştırıyor, açlıktan ölümün önüne geçmek için çaba sarf ediyordu. israil, bir kez daha insanlığı hedef aldı. Bu bir hata değil, bilinçli bir yok etme politikasıdır. İsrail, yardım kuruluşlarını susturarak suçu örtmeye ve bölgeyi tamamen sessizliğe gömmeye çalışıyor." diye kaydetti.
"Sessizlik soykırıma ortak olmaktır!"
Düz, uluslararası toplumu ve Türkiye'yi bu insanlık suçlarına karşı harekete geçmeye çağırarak şu ifadeleri kullandı: "Ne Mavi Marmara'yı unuttuk ne Gazze'deki kardeşlerimizi bırakacağız! Bugün burada olmamız bir matem değil; bir kararlılığın göstergesidir. Şehitlerimize verdiğimiz sözümüz var: Bu davadan dönmeyeceğiz. Gazze özgür olana kadar, Filistin halkı kendi topraklarında onurlu bir şekilde yaşayana kadar bu mücadele sürecektir."
Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve insan hakları kuruluşlarını Gazze'de işlenen savaş suçlarının faillerini yargılamaya çağıran Düz, ayrıca, Türkiye vatandaşlarına ve kurumlarına yönelik bu saldırılara karşı kararlı ve caydırıcı adımlar atmasını beklediklerini belirtti.
"Gazze'deki her bir canlı için bir gün mutlaka hesap vereceksiniz!"
Son olarak Düz, "Ve buradan tüm zalimlere sesleniyoruz: Mavi Marmara'daki on bir şehidimizden, Gazze'de toprağa düşen binlerce çocuk için, her kadın için, her yaşlı için, Gazze'deki her bir canlı için bir gün mutlaka hesap vereceksiniz!" dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Gazze Sivil Savunma Teşkilatı, siyonist rejim ordusunun, bombalanmış yerleşim bölgelerinde enkaz altındaki sağ kurtulanlara ulaşmalarını engellediğini duyurdu. Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Bessal "Bize ulaşan yardım çığlıklarına rağmen, ekiplerimizin hedef alınan binalara ulaşmasına izin verilmiyor" dedi.
Avrupa Birliği'nin eski dış politika ve güvenlik sorumlusu Josep Borrell, siyonist rejimin kontrolündeki yardım noktalarında Amerikalı paralı askerlerin yalnızca bir ay içinde 550 Filistinliyi şehit ettiğini açıkladı. Borrell, Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu'nu yaşanan katliam karşısında sessiz kalmakla suçladı.
Uluslararası Af Örgütü, siyonist rejimin Gazze Şeridi'nde yürüttüğü soykırımın merkezine "aç bırakma" politikasını yerleştirdiğini açıkladı. Örgüt, rejimin uyguladığı yardım dağıtım sisteminin kasten yok etmeyi hedeflediğini ve bunun bir soykırım suçu olduğunu vurguladı.
Siyonist rejimin Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde yoğun askerî hareketliliğe giriştiği bir sırada, HAMAS'a bağlı Kassam Tugayları bölgedeki işgalci yığınaklarını havan toplarıyla hedef aldı. Rejime ait helikopterlerin acil tahliye gerçekleştirdiği bildirilirken, bölgede saatlerce süren patlamalar dikkat çekti.