Bitlisli aile de evlat nöbetinde
Bitlisli Fahrettin Akkuş, kaçırılan oğlu için HDP Diyarbakır İl Başkanlığının önünde başlatılan oturma eylemine katıldı.
HDP parti binasının önünde oturma eylemindeki ailelere katılımlar artıyor. Evlat nöbetinin 18’inci gününde bir aile daha katıldı. Bitlis nüfusuna kayıtlı olup, İstanbul’dan gelen baba Fahrettin Akkuş’un katılmasıyla oturma eylemindeki aile sayısı 44’e çıktı.
Çocukları çeşitli tarihlerde kandırılarak dağa kaçırılan aileler, HDP/PKK'den çocuklarını almak için Diyarbakır’daki oturma eylemine katılmak için yollara düşüyor.
Aslen Bitlis nüfusuna kayıtlı olup, İstanbul’dan gelen baba Fahrettin Akkuş, askerliğine 2 ay kala oğlu Erkan Akkuş’un kaçırıldığını, çocuğunu almadan da buradan gitmeyeceğini söyledi.
Baba Akkuş, "2015 yılında, askerliğine 2 ay kala oğlum kaçırıldı. Bundan dolayı felç geçirdim. Bir kolum tutmuyor. Bu uğurda diğer kolumu da feda edeceğim. Dünyayı dolaştım oğlumun izine rastlayamadım. Çocuğumu almadan buradan bir yere gitmeyeceğim. Ciğerimi parçaladılar bunlar. İlaçla yaşıyorum. Teslim olan iki çocuk, oğlumu dağda gördüklerini söylediler. Oğlum dağdadır. Onu almadan buradan gitmeyeceğim." dedi.(Mehmet Sait Çelik, Şükrü Tontaş İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HÜDA PAR Milletvekili Serkan Ramanlı, partisinin "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "İktidara ortak olabilirsek hak ve yetkilerimizi de elde edeceğiz. Yol belli. Yol, siyaset yoludur, meşru yoldur, sivil yoldur." dedi.
Avukat Zehra Talayhan "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, "Bir ülkede birden fazla resmi dil konuşuluyorsa ya da bir ülkede birden fazla resmi dilin tanınıyor olması, çocuklara ana dilinde eğitimin veriliyor olması aslında bölgeler arasındaki eşitsizliği en aza indirger." dedi.
Siirt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Macit Sevgili, Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'nda, "Kürt sorunu, ulus devlet zihniyetinin insiyatifine terkedilmeden önce, ümmetin insanî, ahlâkî ve itikadî bir sorunu olarak önümüzde durmaktadır." dedi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit, "Son yüzyılda Türkiye, İran, Irak, Suriye ve diğer coğrafyalarda kimliğimiz (Kürt) inkar edildi, gençlerimiz bir takım ideolojilere kurban edildi, ahlaki değerlerimiz zayıflatıldı ve İslam'dan kopuk bir neslin yetişmesine sebep olundu." dedi.