Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı Danışmanı Mahmut Bıyıklı "Milletimizin yeni fetihler yapabilmesi için yeni Fetihler yetiştirmeye mecburiyeti vardır. Bunun yolu da Fetih Gemuhluoğlu'nu tanımaktan geçer. O, dostluğu ibadet gibi yaşayan, medeniyetin yeniden dirilişi için mücadele eden bir yürek kahramanıdır." dedi.

Millî Eğitim Bakanlığı öncülüğünde, Malatya İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen Şehir Kültür Akademisi kapsamında, gönül ve fikir öncüsü Fetih Gemuhluoğlu adına özel bir anma programı düzenlendi. Arapgir'deki tarihi Millet Hanı'nda gerçekleştirilen programa, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in Danışmanı Mahmut Bıyıklı konuşmacı olarak katıldı.

Programda konuşan Mahmut Bıyıklı, Gemuhluoğlu'nun dünyasında Arapgir'in çok özel bir yeri olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Vitrinde olmaktan kaçınan, ulusal dergilerde ve gazetelerde isminin geçmesini istemeyen, resminin basılmasına müsaade etmeyen merhum; Arapgir Postası'nda güncelliğini her zaman koruyacak büyük meseleleri kaleme almıştır."

Gemuhluoğlu’nun ‘Büyük Türkiye ideali'ni hatırlatarak, onun bir nesil yetiştirme davasına ömrünü adadığını söyleyen Bıyıklı "Gemuhluoğlu, ayakkabı boyacısından devlet başkanına kadar herkesin işini aşkla yapmasıyla Türkiye’nin hakettiği yere geleceğini söylemiştir. Ona göre Anadolu, bitmeyen bir Osmanlı hasadıdır. Yetmiş bin evliyanın beslediğine inandığı bu topraklardan ümidini hiçbir zaman kesmemiştir." ifadelerini kullandı.

"Yeni Fetihler için yeni Fetihler yetiştirmeye mecburuz"

Bıyıklı, Gemuhluoğlu'nun gönüller fethederek dost halkasını sürekli geniş tutmasının altını çizerek şöyle konuştu:

"Milletimizin yeni fetihler yapabilmesi için yeni Fetihler yetiştirmeye mecburiyeti vardır. Bunun yolu da Fetih Gemuhluoğlu'nu tanımaktan geçer. O, dostluğu ibadet gibi yaşayan, medeniyetin yeniden dirilişi için mücadele eden bir yürek kahramanıdır. Fetih Gemuhluoğlu, ufku da gönlü gibi kâinat coğrafyası büyüklüğündeki bir modern çağ çağrıcısıydı. Her şeyin gönülde cereyan ettiğini bilen insanların ortak dilini tarifsiz bir güzellikte kullandı. Tavrındaki, tarzındaki, edasındaki o Allah vergisi içtenlik, genç yürekleri bir ordu gibi ardına takmasına kâfi geldi. Bir insanın bir ordu, bin insanın bir hiç olduğu dar bir zamanda, hafızası tarih kadar güçlü, coğrafyası yeryüzü kadar geniş, dost olunması emredilen her şeye dost olan, 'Bu ulu ağaç kurumaz, bu defter kapanmaz.' diye gürleyen, el veren, el tutan, tuttuğu eli hiç bırakmayan, âşık olan, âşık olduran, adı aşk ile anılan bir dost zenginiydi."

"İnsanı merkeze alan her çalışma başarıya ulaşır"

Gemuhluoğlu'nun "dostluk" kavramını bir medeniyet davasına dönüştürdüğünü vurgulayan Bıyıklı, şu ifadeleri kullandı:

"Öğretmenlerimizin ondan alacağı sayısız örneklikler var. İrfan ehlinin hikmetli hayatlarından beslenen maarif ordumuz, istikbale dair umudumuzu diri tutacak nesillerin yetişmesi için fedakârca çalışmaktadır. İnsanı merkeze alan her çalışma mutlaka başarıya ulaşır."

Yoğun ilgi gören program, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. (İLKHA)