Diyarbakır'da kırtasiye alanında işyerinde boykot ürünleri bulundurmayan esnaf, amacının bazı kesimlerin takdirini toplayarak kazanç elde etmek değil, işgal rejimi destekçisi firmalara finansal kayıp vermek olduğunun altını çizdi.

Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesinde kırtasiye ürünleri satan esnaf, Aksa Tufanı Operasyonuyla beraber işgal rejimi ve destekçilerinin mallarını satmama kararı alarak 2 yıldan bu yana takdire şayan duruşunu muhafaza etmeye devam ediyor.

Diyarbakır'da işyerinde gıda sektöründe boykot mallarını bulundurmayan Gazze gönüllülerine Kayapınar ilçesindeki kırtasiye esnafı da katıldı.

7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufanı Operasyonuyla işyerinde boykot kararı alan kırtasiye esnafı Yusuf Demirbaş, boykotun bir vicdan meselesi olduğunu vurguladı.

"Kırtasiye sektöründe boykota öncülük etmek istedik."

7 Ekim Aksa Tufanı sonrası bu kararı aldıklarını dile getiren Demirbaş, "Daha önce kırtasiye ürünlerinde boykota gidildiğine şahit olmadık, bu konuda öncü olmak istedik. Sadece kırtasiye veya market ürünleri değil, küresel bir boykottan bahsediyoruz. Bu boykot sadece Türkiye'yle sınırlı kalmamalı, bütün dünyada uygulanmalı. Boykot hükümetler bazında yapılmalı. Biz bireysel olarak bunu başlattık ki hükümetler de bu noktada adımlar atsın. Toplumdaki insanlar bu konuda bilinçli olduğu zaman, hükümetler de ister istemez bu noktada politika uygulamak zorunda kalacak. Biz küçük bir adım attık, umarım bu adım büyür." şeklinde konuştu.

"Boykot kararımız beklediğimizin üzerinde ilgi gördü"

Kararlarının beklenenden fazla ilgi gördüğünü söyleyen Demirbaş, "Beklediğimizden çok fazla ilgi gördü. Boykot mallarını satmamaya karar verdiğimizde, 'Size mi kaldı, savaşı siz mi bitireceksiniz?' gibi tepkiler almayı beklerken aksine çok olumlu yanıtlar aldık. Yeni müşteri kitleleri kazandık. Bu dükkâna daha önce hiç gelmemiş insanlar, bunu duyunca alışveriş için geldiler. Tabii ki amacımız reklam yapmak ya da satış artırmak değildi ama bunun yansımalarını çok gördük. Bu duyarlılığımız bize ticari olarak da kazandırdı." dedi.

"Amacımız kendi kazancımız değil, işgalcilerin kaybetmesi"

Boykotla amaçlarının kendi kazançları değil, işgalcilerin ve onların destekçilerinin kaybetmesi olduğunu vurgulayan Demirbaş, "Bazı boykot ürünleri kırtasiye sektöründe en kaliteli diye biliniyordu. Biz elimizde bulunan bu ürünleri, piyasasının altında zararına verdik ki elimizde kalmasın. Bu adımı atarken ilk başta zararımız oldu belki ama sonradan elhamdülillah kazancımız oldu. Bizim derdimiz birileri kazansın veya ben kazanayım değil, birilerinin kaybetmesidir. İşgal çetesi ve onun destekçileri kaybetsin, tek amacımız bu. Bu şekilde hem yerli üretime de destek vermiş oluyoruz." ifadelerini kulanı.

"Boykot bir vicdan meselesidir"

Boykotun sadece esnaflarla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Demirbaş, "İşgal çetesinin yaptıkları ortada. Bu bir vicdan meselesi; din meselesinin çok ötesinde bir durum. Bütün esnaflar bu adımı atsalar, emin olsunlar hiçbir kayıpları olmaz. Bu bahsettiğimiz ürünlerin hiçbiri zaruri ürünler değildir. İlaç, gıda, kırtasiye malzemesi gibi boykot ürünlerinin birçok alternatifi var. Biz bu adımı attık ve zararını görmedik. Piyasada sadece onların ürünleri yok. Bu boykot devam edilirse yeni ürünler piyasaya çıkacak. Yerli üretici bakacak, piyasada bir açık var, o açığı kapatacak. Vicdani olarak bu konuda çok rahatız. Evet, çok eksiğimiz var ama en azından bu noktada içim rahat diyebilirim. Belki daha fazlasını yapabilirim ama bu adımı attım. Umarım bu adım yayılır ve sadece esnaflarla kalmayarak AVM'lere, büyük şirketlere kadar ulaşır." şeklinde konuştu. (İLKHA)